Bir Tutam Toprak

“yol soran yok değil başka bir ülkeye,

yol soran çook,

ama değil mi ki köklerimiz sende, ve nereye gitsek

kökümüzde bir tutam toprak götüreceğiz senden”

– “Cypri!”, Limnidi Ateşinden Bugüne

 

Tabella’nın arkasındaki felsefeyi benim için en iyi Fikret Demirağ’ın bu dizeleri anlatıyor.

Bir tutam toprak götürmek uzaklara, kendimizi geliştirmek için, yeni umutlar ve ufuklar için sürüklendiğimiz ülkelere; gönlümüzün, kalbimizin en derinlerinde sakladığımız, kokusuyla hayata bir başka anlam katan bir tutam toprak…

Ve sulamak bu toprağı… Sebatla, umutla, bilgiyle sulamak, götürdüğümüz bu toprakta yeni bir fidan yeşertip vatanımızın bağrına geri getirmek.

Tabella, biz gençlerin bunu yapma irademizin, ülkemizin düşünsel hayatına katkıda bulunma isteğimizin bir yansımasıdır.

2 Eylül 2018 tarihinde Yenidüzen gazetesinde gençlerin ülkeye dönmek istememesiyle ilgili bir haber yayımlandı. Çeşitli gençlerle mülakat yoluyla derlenen bu makalede gençlerin adaya dönmemesinin müsebbipleri arasında yer alan askerlik, fırsat eksikliği, yaşam standartlarının düşüklüğü, yaratıcı olmaya çalışanların önünün kesildiği hissi gibi çok doğru, çok önemli hususlara dikkat çekildi. Bunlar hepimizin kafasını kurcalayan ve hepimizin dönüşünü geciktirecek, kim bilir, engelleyecek konular.

Bununla beraber, bu makalede gençliğin ahvalinin tüm boyutlarıyla yansıtılamadığı, dengesiz bir portresinin çizildiği görüşündeyim.

Bizler, bu toprağın, bu vatanın çocukları olarak, başka ülkelere savrulsak da, tam da Demirağ’ın söylediği gibi kökümüzde ana toprağımızla savruluruz başka ülkelere. Kökümüz rahat bırakmaz bizi, acıtır, çekiştirir. Tıpkı Kavafis’in şiirinde dediği gibi “bu şehir” arkamızdan gelir, rahat bırakmaz. Bundandır ki uzaklarda da olsak yakında da, ülkemiz için daha güzel günler hayal eder, hedefleriz. Çocuklarımızın bizim gibi savrulmayacağı, çekiştirilmeyeceği günler.

Devrin imkânlarını da düşünecek olursak, bu çekiştirme devinim gerektirir. Tabella işte benim için bu devinimdir ve umuyorum ki gençliğe ilişkin yeni bir bakış açısı getirecektir.

Bizler, yaşımız genç, naçizane birikimimiz elbette ki sınırlı olsa da, özgün bakış açılarımızla ülkemize dair, dünyamıza dair, yaşama dair söyleyecek sözü olan insanlarız. Kâh ülkemizin yaşadığı sorunlara ilişkin kendi değerlendirmelerimizi yapacağız, kâh popüler bilim makalelerimizle okumak için vaktini ayırarak bizleri onore edenlerin ufuklarını açmaya çalışacağız. Bu çatı altında her türlü konuya dair, 21. yüzyılın ikinci onyılında bir Kıbrıs Türk genci olmanın getirdiği her türlü bireysel gündeme dair çalışmalar bulacaksınız.

Dedik ya: Sebatla, umutla, bilgiyle sulayarak bir fidan yetiştirmeyi, bu mahsulümüzü ülkemize sunmayı temsil ediyor Tabella. Elbette ki herkes bir fidanı aynı şekilde yetiştirmeyebilir. Bu noktada, yapılması gereken dogmalara karşı azami dikkati göstererek bir fidanın en iyi nasıl yetiştirileceğine, o fidanın her türlü ihtiyacının en etkili ve pratik şekilde nasıl karşılanacağına dair, bilimsel literatürü de yeri geldiğinde arkaya alarak bir tartışma yapmaktır. Önemli olan haklı olmak değildir, önemli olan o bir tutam toprakta o fidanın yeşermesidir.

İşte biz bu bilinçle Tabella’yı farklı dünya görüşlerine sahip gençlerin aynı çatı altında yazabileceği, ideolojik hassasiyetlerden azade bir platform olarak düşledik. Gerektiğinde aynı sayıda aynı konu üzerine zıt görüşlerin yayımlanacağı, yazarların birbirlerinin argümanlarını çürütmeye çalışacağı bir platform. Zira bir noktada, hedef sadece Kıbrıs Türk gençliğinden görüşler ve portreler sunarak toplumun düşünce dünyasına katkı sağlamak değil, diyalektik aracılığıyla Kıbrıs Türk gençliğinin düşünsel olgunluğuna katkıda bulunmaktır.

Elbette ki bu noktada çoğulculuk ve zıt görüşlerin aynı çatı altında yer alabilmesi çok önemlidir, ve naçizane fikrimce basın tarihimizde dahi pek denenmiş bir olay değildir. Kuzey Kıbrıs medyasına dair yapılmış, tabii artık güncelliği pek kalmamış ve metodolojisi de pek sınırlı olan bir çalışmada, medyamızda var olabilen basın özgürlüğünün farklı sahiplik yapılarına ve bakış açılarına sahip yayın organlarının var olmasıyla mevcut olduğu tespit edilmiştir (Hançer 2006). Bununla birlikte, bunun bizim özellikle de olgunlaşma sürecindeki gençliğin sahip olması gerektiğini düşündüğümüz diyalektik ortamıyla çelişen bir yapı olduğu, bu olgunlaşma sürecinde farklı görüşler arasındaki etkileşimi zedeleyebileceği aşikârdır.

Bu etkileşim ortamının sosyal medya tarafından sağlandığı ve bunun Tabella gibi bir platformu gereksiz kıldığı da pekâlâ söylenebilir. Ancak bu noktada da sosyal medyanın yapısından ileri gelen bilgi kirliliği, ifade edilen görüşlerin en sağlıklı şekilde ortaya konulamaması ve görüş alışverişi ortamının dar çevrelerde sınırlı kalması gibi çeşitli etkenler ortaya çıkmaktadır. Tabella’nın amacı ne geleneksel gazeteciliğin ve köşe yazarlığının, ne de sosyal medyanın yerini tutmaktır. Bir bakıma benim gözümde amaç, alışılageldik gazetecilik ve sosyal medyanın hakimiyeti altında bulunan Kıbrıs Türk kamuoyunda, bu ortamda oluşan bilgi kirliliği, haber dilinin bozulması gibi sorunları inceleyen çok daha yeni bir araştırmanın işaret ettiği üzere, okurların bu ortamın iyileşmesine dair vermeleri gereken desteği sağlamaya yöneliktir (Özejder 2018).

Bu bilinçle, bu naçizane girişimimizi yalnız bırakmayacağınızı, değerli vaktinizin bir kısmını olsun ayırarak bizi şereflendireceğinizi ve söyleyecek sözü olanları dinleyeceğinizi umuyorum.

Referanslar

Hançer, Eda (Bahar 2006). “Kıbrıs Türk basınında sahiplik yapısı ve haber üzerinde etkileri”, Küresel İletişim Dergisi (1), 1-13.

Mındık, Erkan (2 Eylül 2018). “Belirsizlik ve askerlik döndürmüyor!”, Yenidüzen, http://www.yeniduzen.com/belirsizlik-ve-askerlik-dondurmuyor-106213h.htm

Özejder, İbrahim (Nisan 2018). “Kamusal bir değer olarak haber ve internet kaynaklı sorunlar: Kuzey Kıbrıs örneği”, The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication, 8 (2), 216-231.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir