Ön Söz

Tabella, Tabella, Tabella…

 

Yeni doğmuş bir bebeğin kulağına ismini ilk kez fısıldar gibiyim. Öylesine heyecanlıyım, ölesiye heyecanlıyım. Bir grup dostumla bir yılı aşkın süredir yoğun şekilde çalışarak karşınıza sunabildiğimiz Tabella bugün itibarı ile hayatta.

 

Sıfır noktalarını severim. Sıfır noktasından gerisi yoktur çünkü. Ne yaparsanız yapın, tek görüş alanınız ilerisidir. Bugün Tabella’nın sıfır noktasındayız. Tabella, bundan sonra hep ileriye gidecek. Tabella, bundan sonra hep ileriyi gösterecek.

 

Tabella’nın ne olduğunu anlatabilmek için nasıl başladığından bahsetmek gerekir diye düşünüyorum. Tabella, aniden gelen bir fikrin getirdiği heyecanla yola çıkılan geçici bir heves değil. Tam aksine uzun süredir kendini ifade edecek ortam bulamama sıkıntısı yaşayan bir grup gencin bu sorunu aşmak için gece gündüz tartışmasıyla ve planlamasıyla oluşmuş bir çözüm. Bu planların içine giren birtakım hayaller ve temenniler de mevzubahis olunca bu çözüm bizler için büyük önem taşıyor.

 

Fikirlerin uzun uzun tartışılacağı, yeni fikirlere ilham verecek, okuyucusunu olduğu kadar yazarını da geliştirecek bir düşünce merkezi oluşturma hayaliyle yola çıktığımız Tabella, kıyaslanabileceği bir örneğe sahip olmayan, denenmemiş, denenmediği için de neye evrileceği tahmin edilemeyen, düşünce paylaşımında yeni ve farklı bir soluk oluşturmaya aday bir oluşumdur.

 

Tabella, tünelin ucunda ışığı görmeyenlerin ve daha da kötüsü ışığı aramayanların gölgesinde eriyen bir toplumda her daim ışığı arayan, ışığı aramakla kalmayıp kendileri başlı başına birer ışık olan bir grup gaileli bireyin seslerini duyurma aracıdır.

 

Bugün bu tabelanın altında karşınıza çıkan bireylere bir göz atın. İçtenlikle rica ediyorum, kendi kaderine terk edilmiş küçücük bir toplumdan çıkan bu kocaman değerlere bir göz atın. Evlatlarını yurt dışına eğitime gönderirken “Acaba geri dönecek mi?” diye düşünmeyen annelerin, babaların kalmadığı bu toplumda derdi halkı, memleketi olan bir grup genç olduğunu bilmek, bu kapkara günlerin sonunda güzel günleri de göreceğimizin teminatı değil midir?

 

Günün sonunda inanıyorum ki Tabella, birçok insana yepyeni fikirler katmakla kalmayıp umut da dağıtacak. İnanıyorum ki bir gün bu “Ön Söz” yazısını okuduğumda ortaya koyduğumuz bu vizyonu ve kurduğumuz hayalleri karşılamış olmanın mutluluğunu hissedeceğim.

 

İlk defa denenen bir yemek tarifinin tadına bakarmışçasına büyük bir heyecan ile Tabella’nın ilk sayısını okuma zamanı. Keyfini çıkarın.

 

Bir yorum

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir