Tabella’da Bilgi “Şöleni”

Platon’un Symposion (Şölen) diyaloğu aşka ve felsefeye dair içinde sayısız paha biçilemez betimleme ve yorum içermektedir. Lakin Symposion’u okuduktan sonra aklıma takılan ve yokluğunu iliklerime kadar hissettiğim şey ne aşkın insan ruhundaki zaman ve devir tanımayan sabit yeri, ne de felsefenin namütenahiliği oldu.

 

Bu kitap bana göre Kuzey Kıbrıs’ta yoksunu olduğumuz öyle önemli bir şeyi gözler önüne serdi ki içimin bir hüzünle kaplanması kaçınılmaz oldu.

 

O şey de Şölen’in ta kendisi!

 

Antik Yunan kültüründeki şölen organizasyonları, donanımlı ve fikir sahibi olan birtakım insanın belirli bir konu üzerine fikir alışverişinde bulunabilmesi için düzenlenen buluşmalardan ibaretti. Bir nevi, Karl Popper’in de parçası olduğu Viyana Çevresi’nin (Vienna Circle) toplanıp çeşitli doğal ve sosyal bilimlere dair konuların derinlemesine tartıştığı bilgi ortamı gibi.

 

Tabella’nın temel amacı yukarıda bahsedilen organizasyonların oluşturduğu tartışma ortamını modern dünyanın gerçeklerini de göz önünde bulundurarak, internet vasıtasıyla Kıbrıs Türk gençliğinin fikir alışverişi yapabileceği bir şölen, bir çevre yaratabilmek. Bu bağlamda Tabella’nın bahsi geçen örneklerden en büyük farkı ise bu şölene bütün gençlerin davetli olmasıdır. Bu şölen hepimizin!

 

Peki Tabella nedir?

Tabella bir davettir… Konuşmaya, tartışmaya ve paylaşmaya bir davet…

Öğrenmeye, gelişmeye ve ufkumuzu genişletmeye bir davet.

 

Cehaletin yüzüne Sophokles’in sözleriyle “Sen karanlıkta yaşayan bir insansın; benim gibi, başkaları gibi aydınlığı görenlere kötülük edemezsin.” (Sophokles, M.Ö. 420) diyebilmek için bir davet.

 

Sosyal medya ve internet her ne kadar bilgiye ulaşımı kolaylaştırıp bilgi etkileşimini arttırdıysa da, yapısı gereği doğru bilgiyi yanlıştan ayıracak bir filtre görevi görmedi. Bilgi kirliliğinin insanı düşünsel bir karanlığa sürükleme potansiyeli hem birey hem de toplum olarak istikbâlimizi tehlikeye atmaktadır.

 

Peki bu karanlık nasıl dağılacak!?

Karanlık ancak şafağın sökmesiyle, şafak ise; bir kıvılcımla, gecenin korkutucu karanlığında yakılan bir fenere onlarca, yüzlerce, binlerce kişinin eşlik etmesiyle dağılır. Ancak bu ebattaki bir senfoni bizi kurtarabilir o korkutan, yozlaştıran ve bağnazlaştıran karanlıktan.

 

Lakin şafağın sökmesini bir durgunluk içerisinde beklemek artık Kıbrıs Türk gençliğinin seçenekleri arasında değildir. Genç nesil, gerçekleşmesini istediği değişimi dillendirmeli, farklı fikirler birbiriyle yarışmalı ve üstlendiği aktif rol vasıtasıyla değişimin öncüsü, neferi olmalıdır.

 

Bunun en güzel tasvirini Nâzım Hikmet’in Kerem Gibi şiirinden daha uzakta aramaya gerek yok.

“Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…”

 

Tabella’nın üstlendiği temel sorumluluk ve yaratmak istediği tartışma ortamı tam olarak bundan ibarettir. Tabella’nın temel amacı belli bir konu ile ilgili söyleyecek sözü olan gençlere mikrofon tutmak ve bu fikirlerin günümüzün en etkili bilgi paylaşma ortamı olan internet ve sosyal medya aracılığyla yine bize, bilgilenmek isteyen gençlere ulaştırmak. Tabella, spordan sanata, siyasetten edebiyata birçok konunun özgür bir düşünce ortamı içerisinde artiküle edilmesine olanak sağlamak maksadıyla kurulmuştur. Çünkü eski Türkiye Millî Eğitim Bakanı Hasan-Âli Yücel’in de dediği gibi; “Hürriyet, ne her şeye ‘evet’, ‘pek iyi!’ diyende; ne de her şeye ‘hayır’ ‘fena!’ cevabını ve hükmünü verende bulunur.” (Yücel, 1960, s.103). Hiç tartışmasız bu da ancak sorgulanmanın teşvik edildiği bir diyalog ortamında gerçekleşebilir.

 

Unutmamak lazım ki hürriyet dallı budaklı bir konudur ve yüzeysel bir analizden fazlasını hak eder. Ama bu aşamada söylenebilecek bir şey varsa, o da özgürlüğün bireyde başladığı ve topluma yayıldığı gerçeğidir. Birey bazında ise o hürriyet, özgür düşünce ve özgür ifade ile başlar. Hür düşünmeyen insan hür yaşayamaz.

 

Özgürlüğe sadece diyalektiğin yeşerebileceği verimli bir ortamının yaratılmasıyla ulaşılabilir.

 

Diyalektik ortam ise sadece farklı görüşlerin kapsamlı ve derinlemesine çarpışmalarıyla meydana gelebilir.

 

Diyalektikten bahsedip de hepinizin aklına takılan bir soruyu gidermemek kolaya kaçmak olur.

 

Peki Tabella politik bir doktrinin ürünü müdür?

Politik bir doktrine bağlılık, Tabella’da oluşmasını amaçladığımız diyalektik ortamının temellerini derinden sarsar. Bu bağlamda, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile Mustafa Kemal arasında geçen Cumhuriyet Halk Partisinin (politik ideoloji bazında) bir doktrini olmaması konusundaki diyaloğa göz atmak Tabella’nın sadece spesifik bir görüşü benimseyen insanlardan oluşturmak yerine neden farklı görüşleri olan insanları içinde barındıran bir meclis olarak tasarlandığını gözler önüne serecektir.

 

Zamanın muasır medeniyetlerinin belirli bir doktrin etrafında yoğunlaştığından haberdar olan Karaosmanoğlu, Mustafa Kemal’e “Paşam, bu partinin doktrini yok” diye serzenişte bulunmuştu. Mustafa Kemal’in bu soruya olan cevabı benim nezdimde Tabella’nın kuruluşundaki temel ilkeyi net bir şekilde açıklamaktadır. Mustafa Kemal, Karaosmanoğlu’nun sorusuna “Elbette yok çocuğum, eğer doktrine gidersek hareketi dondururuz” cevabını vermiştir (Aydemir, 1983, s.498).

 

Bu sebeple Tabella politik doktrinlere bağlı bir platform değildir. Tabella’da monokrom bir temsiliyet yerine düşünce yelpazesinin bütün renklerinin varlığı teşvik edilir. Tartışmaların, farklı analizlerin ve farklı yorumların sonucunda kazanan yine Kıbrıs Türk gençliği olacaktır.

 

İlk yazıma son verirken sizin de bu naçizane şölene katılacağınızı ve hep beraber çıktığımız bu yolda değerli vaktinizin bir bölümünü de olsa bize ayıracağınızı umuyorum; çünkü bilginin paylaşılmadığı sürece değeri hiçe yakındır. Ennius’un da dediği gibi:

“Yanılana dostça yolu gösteren insan,

Sanki ışık verir başkasına kendi ışığından.

Hiç de az aydınlatmaz, o da başkasından aldığından”

–Ennius (Cicero, M.Ö. 44)

 

 

Referanslar

Aydemir, S. (1983). Tek Adam. Sekizinci baskı. İstanbul: Remzi Kitabevi

Cicero, M. ve Çevik, C. (2017). Yükümlülükler Üzerine. İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları

Yücel, H. Â. (1960). Hürriyet gene Hürriyet. Cilt III. Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Sophokles ve Tuncel, B. (2016). Kral Oidipus. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir