Adamızda sıkça konuşulan bir konu, kullanılan bir kelimedir barış. Peki anlamı nedir?
Barış sözcüğünün sözlükte de, kullanımda da birçok farklı anlamı vardır. Bazı kaynaklar barışı “savaşın eksikliği” olarak görür. Bu anlatıma göre Kıbrıs da, Kore de barış içinde olan ülkelerdir. Türk Dil Kurumu (TDK) tanımlarının arasında “savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum” mevcuttur.[1] Bu tanım aynı zamanda barışı sadece politik bir konsept kabul etmektedir, bana göre yanlış bir tanımdır.
Barış, birden çok devlet arasında anlaşılacak bir konsept değildir, halk içinde olan saygı, farkındalık ve anlayışın artması ile, empati kurabilme yeteneği ile oluşacak bir konsepttir. Kişisel ilişkileriniz de barıştan yoksun olabilir, halkların arasındaki ilişkiler de. Hâlihazırda aynı kelime için TDK’nın verdiği bir diğer anlatım ise, keza şahsi fikrimdir, duyduğum en güzel anlatımlardan biridir: “Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.”[1] Bu tanım, barış sloganları atan, statükodan memnun olmayan insanların da emeline yakın bir tanımdır.
Kıbrıs’ta barış yoktur. Dünyadaki tek bölünmüş başkente sahip olan 9.251 kilometrelik dört tarafı denizlerle çevrili bir toprak parçasında barış olduğuna kimse inanmaz ve ikna olmaz. Barış için politik kadar, sosyal bir değişime de ihtiyaç olduğu da açıktır. Yani barış için gereken Akıncı ve Anastasiadis’in müzakere yapması kadar, Ahmet ve Yorgos’un tanışması, Ayşe ve Maria’nın kahve içmesi, Berk ve Christina’nın denize gitmesidir. Çünkü kişisel ilişki olmadan, ne hoşgörü mevcut olur, ne de karşılıklı anlayış.
Referanslar:
[1] Türk Dil Kurumu, barış sözcüğü anlam ve anlatımı: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=BARI%C5%9E
Fotoğraf için tıklayınız.