Karanlıkta Parlayabilen Saatler: Radyum Kızları’nın Trajik Hikâyesi

Her şey 1898’de Marie ve Pierre Curie çiftinin “radyum” ismini verdikleri gizemli elementi keşfetmeleriyle başladı. İlk başlarda oldukça heyecan uyandıran bu yeni element, karanlıkta yeşil bir renkte parlıyor ve insanların gözünde mucizevi bir etki bırakıyordu. İlk yapılan çalışmalarda kanser hücrelerini öldürdüğü ve aynı sebepten kanserin ilerleyişini yavaşlattığı için radyum içeren ilaçlar eczanelerde satılmaya başladı. Hatta ve hatta, radyumun yaşlanmayı da durdurduğu öne sürülerek birçok kozmetik ürüne, diş fırçalarına ve sofra tuzlarına bile ilave edildi. Düşünsenize, gece yatmadan önce dişlerinizi radyumla fırçalıyor, ağzınızdan hafif yeşil bir renkte parıltı geliyor, ki bunu her gece bir hevesle yapıyorsunuz ve bunun sizin ve ailenizin sağlığınıza iyi geldiğine inanıyorsunuz.

 

Şu an kulağa oldukça çılgın gelse de 1900’lü yılların başlarında radyasyonun zararlı etkileri hakkında herhangi bir fikri olmayan Amerikalı insanlar böyle bir hayat yaşıyorlardı.

 

 

 

Radyum ayrıca 1. Dünya Şavaşı (1914-1918) sırasında Amerikalı askerlerin çamurun ve karanlığın içinde emeklerken acil bir şekilde cep saatlerini çıkarıp bakmaları bir hayli zorlu olduğundan, kayış ilave edilerek kol saatleri adı altında kullanılmaya başlanmıştır. Radyum içeren bir boyaya da ticari isim olarak çok da yaratıcılık eklemeden UnDark (karanlık olmayan) ifadesi seçilmiş ve kol saatlerinin kadranında bulunan akrep, yelkovan ve numaraları aydınlatması için bu boyanın kullanılması planlanmıştır. Böylece New Jersey başta olmak üzere Amerika’nın seçili eyaletlerinde “U.S. Radium Corporation” adlı şirket ordunun da desteğiyle 1917’de kurduğu fabrikalara 4000 kasabalı kadını kol saatlerini boyamaları üzere işe almıştır. Hikâyenin en can alıcı kısmı şöyledir ki; ilkokulda hepimiz sulu boya yapmışızdır ve fırçanın ucunun daha sivri olması için ıslak olması gerektiğini biliriz. Eminim ki bazılarımız bu keskinliği elde etmek için ağızlarının yardımına başvurmuştur. “Radyum Kızları” da saatin kadranındaki hatları daha keskin boyayıp dışarı taşmasını engellemek için aynı şeyi yapmışlardır. Radyasyon içeren bu kanserojen boyayı günde ortalama 250 kadran boyayabilmek için ağızlarına götüren ve konu hakkında hiçbir tereddütleri olmayan bu masum kadınlar yıllar sonra çene başta olmak üzere çeşitli tümör ve kanserler sonucu hayata veda etmişlerdir.

 

 

Bunun en can alıcı örneklerinden biri Radyum Kızları’nın en çok acı çekenlerinden Grace Fryer’dır. İşe başladıktan 4 yıl sonra (1922) dişleri dökülmeye başlamış, anemi, kilo kaybı ve hâlsizlik gibi şikâyetler sonucu tıbbi yardıma başvurmuş ancak doktorlar bunların esas sebebini bulamamışlardır. Fakat ilerleyen zamanlarda Grace’in şikayetlerine benzeyen genç kadınların sayısındaki artış ve ne tesadüftür ki hepsinin de parlayan saat fabrikası çalışanı olması dikkat çekmeye başlamıştır. U.S. Radium Corporation her ne kadar yaşanan olayların üstünü kapatmaya çalışsa da Grace ve diğer dört arkadaşı (Quinta McDonald, Albina Larice, Edna Husman ve Katherine Schaub) yaşadıkları zarara karşı 250.000$ değerinde haklarını aramak adına dava açmışlardır. Ancak politik ve ekonomik sebeplerden ötürü dava sürekli ertelenmiştir. Olayın trajik yanı ise, son mahkemelerinde bu kadınlardan bazıları yürüyemez hale gelmiş ve yatalak olmuş, bazılarının ise çene kemikleri tamamen parçalanıp kırılarak ölüme yakın bir duruma gelmişlerdir. En sonunda, U.S. Radium Corporation kişi başı 10.000$ ve yıllık 600$ para karşılığında anlaşma sağlamıştır.

 

 

İşin bir diğer can alıcı noktası ise kayıtlara göre şirket yetkilileri ve bilim insanlarının radyum içeren deneylerde kurşun duvarlar, koruyucu maskeler ve ekipmanlar kullandıklarıdır. Buna rağmen işçi kadınlara radyumun kesinlikle güvenli olduğunu söylenmesi de ayrı bir muammadır.

 

 

Son olarak, 2014 yılında 107 yaşında hayata gözlerini yuman son Radyum Kızı Mae Kaene 1924’de işe başladıktan kısa süre sonra boyanın ağzında bıraktığı tat ve dokudan hoşnut olmadığı ve saatleri dışına taşırmadan boyayamadığı gerekçesiyle işten çıkarılmıştır. Eh ne diyelim, sanırım bu da hayatın kendince yaptığı şakalardan biri olsa gerek…

 


Kaynaklar

The Radium Girls, Atomic Heritage Foundation, 25 April 2017, https://www.atomicheritage.org/history/radium-girls

The Radium Girls, Deborah Blum, https://www.wired.com/2011/03/the-radium-girls/

Woman Believed To Be Last Of Waterbury’s Radium Girls Dies, David Owens, https://www.courant.com/health/hc-xpm-2014-03-03-hc-last-radium-girl-dies-0304-20140303-story.html

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir