Dörtlü koalisyon hükûmeti veya başka bir değişle 22. hükûmet geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı’na istifasını sundu.
Büyük vaatlerle gelen dörtlü koalisyon hükûmeti 15 ay sonra dağıldı.
Peki neler söylemişlerdi ve neleri gerçekleştirdiler kısaca bir bakalım. Özel Eğitim Tüzüğü yeniden düzenlenerek Bakanlar Kurulundan geçirilecekti ancak çeşitli nedenlerle Bakanlar Kurulunda takıldı ki bu koalisyon ortaklarının bazılarının önemsediği ve sürekli seslendirdiği bir olaydı.
Kamu Reformu Yasası yapılarak kamuda düzenlemeler yapılacaktı. Ülkemiz için çok önemli bir yasa olmasına rağmen bu yasa hayata geçmedi. Seçim ve Halkoylaması Yasası seçim döneminde tüm siyasi partilerin değiştirilmesi gerektiğini söylemiş ve Yüksek Seçim Kurulu da bu yasanın acilen değişmesi gerektiğini söylemiş olmasına rağmen bu yasa gündemde olmadı.
Yine koalisyon ortaklarının çoğunluğunun geçmesi gerektiğini düşündüğü Yurttaşlık Yasası, İçişleri Bakanlığında çalışmalar yapılmasına rağmen yürürlüğe girmedi. Üniversiteler adası dediğimiz ülkemizde “Yurttaşlık Yasası” olmaması çok tehlikeli bir durum.
Vergi reformu gerçekleşecekti ancak gerçekleşmedi.
Halk tabiriyle “Nerden Buldun Yasası” hakkında komitede çalışmalar yapılmış ancak henüz yürürlüğe girmemiştir.
Müşavirlik yaratılmayacak denildi ve müşavirlik yaratılmadı. Bu güzel bir durum. Yolsuzluk ile ilgili konular incelenecek denildi ve kısmen incelendi de.
Yıllardan beridir konuşulan Yerel Yönetimler Yasası bu dönemde de yürürlüğe girmedi.
Peki ülkenin durumu ne?
Kamu hantallaşmış durumda. Yollar çökmüş ve yollardaki kazaların haddi hesabı yok. Ekonomi iflas etmiş, aylardan beri ülkeye maddi yardım gelmiyor. Turizm sektörü dibe vurmuş, teşvikler verilmedi. Oteller ve tur operatörleri iflas bayrağını çekti.
Yükseköğrenimdeki öğrenci sayısında düşüş var.
Halk ay sonunu nasıl getirecek düşüncesinde.
Protokol imzalanmadığından dolayı aylardan beridir maddi destek gelmedi ve gelmiyor. Hükûmet ortaklarından bazıları tam da “ülkenin kendi kendini yönettiği” bir dönemde hükûmet bozuldu diyor.
“Ülke kendi kendini yönetiyor” denilen dönemde çark gelecekte kullanılacak kaynakları tüketerek döndürülmeye çalışılıyordu. Bu olay ülkenin geleceğiyle oynamaktır.
Umarım yeni kurulacak hükûmet bunun bilincinde hareket ederek, eski zihniyet ve anlayışı bir kenara bırakır. Böylelikle bu toplumu her alanda ve sektörde kalkındıracak ve ileriye götürecek adımlar atar…
Siyaset toplumun geleceğidir…
Fotoğraf için tıklayınız.