Beden Benim Değil mi?

24 Haziran 2000 günü doğdum. Kadın olarak. Çocukluğumu Kıbrıs’ta, Ayermola’nın sokaklarında oynayarak geçirdim; bir kadın olarak. Büyüdüm, eğitimimi tamamladım; yine kadın olarak. Belki de neden vurguladığımı sorguluyorsunuzdur şimdi.

 

Geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bulunan Alabama eyaleti, hamileliğin herhangi bir aşamasında -fetüs dört haftalık olsa dahi- kürtaj yapılmasını yasakladı. Alabama, kürtaj sınırını 24-28 haftadan önceye alan sekizinci eyalet oldu. Üstelik tecavüz veya ensest de dâhil.

 

Eyalet sadece zaman sınırını kısaltmakla kalmadı, kurallara uymayan doktorlara da 99 yıla kadar hapis cezası verileceğini açıkladı. Tecavüz veya ensest de dâhil.

 

Aklınızdan geçiyordur şimdi, “Başka eyalete geçip yaptıramıyorlar mı?” diye. Olmuyor. Yasa tasarısı başka eyaletlerdeki doktorlara dokunamıyor ancak, kürtajı yaptırıp eyalete dönen kadınlara ceza verebiliyor. Amerika’da tıbbi geçmişinize her eyalet ulaşabiliyor, o yüzden Alabama kürtaj yaptırıp geri dönen kadınları kolayca saptayabiliyor.

 

***

 

Kadın olarak doğdum ben. Kadın büyüdüm. Farklı da gelmemişti. Şimdiye kadar. O rahat koltuklarda oturan beceriksiz adamların benim vücudum hakkında karar verebileceği, bedenimle ne yapacağımı bana söyleyeceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Öyle işliyormuş meğer.

 

Merak eden varsa, yasa tasarısına olumlu oy veren varlıklar bunlar:

Yasa tasarısına oy veren senatörler.[1]  

Bir trend yakalayabildiniz mi?

 

***

 

Hemen “Erkekler bedenimizden, kararlarımızdan uzak dursun!” diye düşünmeyin, çünkü tasarının imzasını da bu kişilik attı:

Yasaya onay veren Alabama Valisi Kay Ivey.[2]

Tecavüz veya ensest de dâhil.

 

***

 

Yasa Roe Wade’e* karşıymış, değilmiş, umursamıyorum. Tasarlayanın hamilelik hakkında bir bilgisi varmış, yokmuş, umursamıyorum. Sadece soruyorum: Kim olduklarını düşünüyorlar?

 

Çocuk büyütecek durumum yoksa, partnerim çocuk istemiyorsa, muhafazakâr bir ailedeysem ve hayatım söz konusuysa, ebeveyn olmaya hazır değilsem, çocuk istemiyorsam, tecavüze uğramışsam ve bana yaşatılan travmanın canlı kanıtını istemiyorsam, kim oluyorlar da beni doğuma zorlayabiliyorlar? Anlayamıyorum. Anlamak da istemiyorum.

 

Bakın, artık olay insan hayatından çıkıyor. Dünyaya yetiştiremeyeceğim bir can getireceksem ne anlamı var? Ne önemi var?

 

Kadın olarak doğdum ben, kadın olarak büyüdüm. Üzerimde hakkı olmayan kimsenin hakkımda karar veremeyeceği öğretildi hep bana. Böyle de olacak!

 

***

 

İngilizceden konu hakkında çevirdiğim birkaç “tweet”:

 

  • @TheSaltWell adlı kullanıcı:

“On altı yaşındaydım. Okulda tecavüze uğradım. Lise ikinci sınıftım. Fetüs iç kanamaya sebep olmuştu ve on beş dakika içinde ölebilirdim… Bir adamın öylesine aldığı bir karar yüzünden. Ya ben ölecektim ya fetüs.”

 

 

  • @forfsakes adlı kullanıcı:

“28 yaşındaydım. Bekardım, annelik içgüdüm yoktu ve doğum kontrol haplarım işe yaramamıştı. Hazır değildim. 10 yıl önce tüp ligasyonu istediğimde doktorlar, “Kadınlar çabuk karar değiştirir.’’ dememiş olsaydı, reddedilmemiş olsaydım, bu duruma gelmeyecektim. Pişman değilim.”

 

 

  • @megschurr adlı kullanıcı:

“22 yaşındaydım ve istemediğim bir ilişki sonucu hamile kalmıştım. Şimdi 27 yaşındayım; elimde üniversite diplomam ve çok sevdiğim bir işim var. Bir seçeneğim olduğu için şükrediyorum, seçeneği olmayan kadınlar için de dua.”

 

 

  • @JeniTwoNickels adlı kullanıcı:

“Partnerim kondoma bir delik açıp beni hamile bırakarak elinde tutabileceğini düşünüyordu, yanıldı.”

 


 

Notlar

*ABD’de hamile kadınlara kürtaj hakkını veren yasa. İsmini, aynı ada sahip bir davadan alır.

 

Referanslar

[1] Kahn, M. (2019). These Are the 25 Men Who Voted for the Most Restrictive Abortion Ban in America. Glamour.

[2] Elliott, D., and Wamsley, L. (2019). Alabama Governor Signs Abortion Ban Into Law. NPR.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir