Çizgi romanları çoğumuz biliriz, hatta filmlerine bayılanlar vardır aramızda. Çok global bir noktaya gelen bu roman çeşidi neredeyse her dilde bulunabilir. Geçenlerde bir internet sitesinde Türkçeye çevrilmiş serilerle karşılaştım. Belki bu alana yeni olduğum için beni şaşırttı. Bunun üzerine Kıbrıs’taki birkaç kitabevine baktıktan sonra çizgi romanın burada da yaygınlaştığını gördüm. Tabii sadece bir kaç dünyaca ünlü seriyi barındırıyoruz.
Yüz milyonlarca kopyası olan bu roman çeşidi çok ilgimi çekmiyordu fakat yeniliklere açık olmak gerek diyerek bir manga (Japonların çizgi romanı) serisinin şahidi oldum. Çeşitli kitap değerlendirme sitelerinden aldığım izlenime göre son on yılın en iyi edebiyatına sahip olan kitaplardan biriymiş. Bu çizgi romanı elime almadan önce, aklımda bir kaç soru uyandı. Çizgi romanlar ne zamandan beri edebiyat barındırıyormuş ve benim haberim yokmuş? Ve çizgi roman okumak bir kitap okumaya eş değer mi? Bu konuda deneyimi olan sorularımı saçma bulabilir, ama her şeye bir yerden başlamak gerek ve benim çizgi roman serüvenim bu şekilde başladı.
Okuduğum serinin son kitabına başlamadan düşüncelerimi bir an önce aktarmak istedim. Kendi deneyimime dayanarak yorum yapacak olursam, çizgi roman hikâyeleri gerçekten ilginç ve hayal gücümüzün sınırlarını zorlayacak türden. Kesinlikle edebiyat taşıdıkları ortada. Çok sürükleyici olduklarının da altını çizmek isterim. Bir film izlemekten daha çok zevk aldım ve aklıma birkaç fikir daha eklendi.
Bir çoğumuz belki de yukarıda belirttiğim gibi çizgi romanları kitaptan saymayabilir ya da zaman kaybı olarak görebilir. Fakat çocuklara çok büyük faydaları olabileceğini inkâr etmemeliyiz. Zamanımızın sorunlarını ele alırsak, çocuklarda kitap okuma oranında düşme eğiliminin olduğunu tahmin edebiliriz. Gelişen teknoloji ve ailelerin çocuklarına çok erken yaşlarda telefon ya da tablet tarzı teknolojik aletler vermesinin onları okumanın güzelliklerinden uzaklaştırdığını görebiliriz.
Çocukları tekrar kitap okuma geleneğine bağlamak için çizgi romanların görülebilir faydaları kullanılabilir. Yazı şeklinin daha basitleştirilmiş, görsellerle zenginleştirilmiş olduğu bu hikâyeler çocukların ilgisini mutlaka çeken türdendir. Çizgi romanların normal kitaplardan daha erken bitişi, çocukları daha fazlasını istemeye itebilir. Resimsiz kitapları daha kolaylıkla okumalarına yardım edebilir.
Çocukları duyarlı yetişkinler olarak şekillendirmek için kitap okumanın paha biçilemez önemi, çocuklara çizgi romanlar sayesinde gösterilebilir. Çocukların sonuç ve bağlantı kurma yeteneklerinin gelişmesi için birçok okul dersi yardımcı olsa da, onları bağımsız okuyucu konumuna koymak çok önemlidir. Kısa cümleler ve görsel tanıtımlar, çocukların kelime hazinesini geliştirmekte, kendilerini daha iyi şekilde ifade etmelerine yardımcı olmaktadır. Bu fayda, çizgi romanların çocuk psikolojisi ve gelişimi üzerine yapılan araştırmalarda görülmesi, denenmesi için iyi bir gerekçe oluşturmaktadır.
Bir diğer faktör ise, çocukların kendilerine olan güvenlerini artırabilmesidir. Çocuklara sıkıcı gelen sadece yazı dolu kitaplar yerine, resimlerin verdiği duygusal mesajlar (duygusal ipuçları, karakterlerin utanması), çocukların duyarlı olmasına yardımcı olabilir. Görsel yolla aktarılmak istenen mesajları her zaman çizgi filmler ya da televizyon programları aracılığıyla açıkça aktarmak sağlıklı olmayabilir. Nasıl ki yetişkinler bir resim sergisinde, gördükleri eserleri farklı şekilde yorumlayabiliyor, çocukların da aynı şekilde bağımsız olarak kendi fikirlerine hâkim olma, metin ve görselleri bütünleştirme yeteneklerini geliştirmek de önemlidir.
Son olarak, yeni dil öğrenmek için, özellikle ülkemizde öğrenilen ilk yabancı dil olan İngilizce için güzel bir adım olabilir. Çeşitli konuları barındırması, eğlenceli oluşu ve çocukların bağlantı kurabilmesi onları zorlayan bariyerleri aşmak için güzel bir başlangıç olabilir.
Ebeveynlerin, çizgi romanları kitap olarak kabul etmeyişi, üzücü bir durum. Çünkü çocuklarının direkt olarak resimsiz, sayfalar dolusu, sadece yazısı olan kitap okumalarını başarı olarak kabul ediyorlar. Okuduğum küçük bir ankette ebeveynler, kitap okumakta isteksiz olan çocuklarının, şu an romanları hevesle okumalarını çizgi romanlara borçlu olduklarını söylüyorlar. Çocukları “gerçek” kitap okumaları için zorlamak ve onların teknolojiye/internete kolay şekilde erişmesine izin vermek doğru yol olmayabilir. Bu yüzden, çizgi romanların televizyon ya da telefonlarda geçirilen zamandan çok daha faydalı ve geri dönüşü olan bir yatırım oldukları gerekçesiyle taraftarıyım.
Fotoğraf için tıklayınız. Fotoğrafın telif hakkı: DC Comics.