Bu Ülkenin Gençliğinin Ortak Hayalleri Var Artık

Umut nedir?

 

Kendi adıma cevabı biliyorum artık.

 

Benim için umut, Kıbrıs Türk Gençlik Kongresi’nin kapanış oturumunda, genel kurula “Bu kongreyi bir daha yapalım mı?” sorusunu sorduğumuz anda kaldırılan bir salon dolusu gencin elidir.

 

***

 

Çok sancılı bir süreç oldu.

 

Moderasyon formatının detaylarını en ince detayına kadar düşünüp “Acaba işe yarar mı?” diye kafa patlattığımız saatler…

 

Panik ve şaşkınlığın karışımıyla düzene sokulan otobüsler…

 

Bazen son derece medeni, bazense alabildiğine kaotik geçen, moderatörler ve diğer arkadaşlarla geçen onlarca saatlik toplantılar…

 

Lefke’den Büyükkonuk’a, Çatalköy’den Geçitkale’ye adanın dört bir yanından gencin orada bulunması için teker teker ziyaret edilen belediyeler, adım adım işlenen ülke toprakları…

 

***

 

Teşekkür edecek onca insan var ki, inanın gecenin bu saatinde “Olur da birini dışarıda bırakırsam.” diye yazmaktan korkuyorum. Bu bambaşka bir paylaşımın konusu.

 

***

 

Değdi mi?

 

Lefke’den Karpaz’a, muhafazakârından devrimcisine 200 genç iki gün boyunca komitelerde çevreyi tartıştı, ekonomiyi, eğitimi, sağlığı, toplumu ve bunun altındaki envaiçeşit konuyu tartıştı…

 

Başardık.

 

Gençler olarak daha önce hiç başarılmayanı, kimliğimize dair en radikal farklılıkları dahi beraberimizde getirip birbirimize karşı kullanmayarak, birleştirip, oturup konuşmayı başardık.

 

Katılmadığımız noktalarda derdimizi anlatmayı başardık.

 

Ama en önemlisi ortak hayaller kurmayı başardık.

 

Hep beraber “Bir şeyler konuştuk, bir şeyler kararlaştırdık, bu kararların takibini, bu ortak hayaller için çalışmayı kimseye bırakmadan, Organizasyon Komitesine dahi bırakmadan, hep beraber yapacağız.” demeyi başardık.

 

İsterse bütün o ağır tahtadan kapılar sağır kulaklarla karşılasın bizleri, bunu başardık ya, bu yeterlidir o umut tohumlarının filizlenmesi için…

 

***

 

Biliyorum, bazı arkadaşlarımız çekindi gelmeye.

 

Biliyorum, her türlü sebebi olabilir bunun, “gelecem da ne olacak”tan parti tavırlarına, “kendimi kullandırtmayayım”dan “ya ben bunu yapamazsam”a…

 

Anlıyorum onları, ama üzülüyorum onların da aramızda yer alamadığına…

 

“Bu kongre tam anlamıyla demokratik bir anlayışla düzenlendi, içerik bizim tarafımızdan hiçbir siyasi müdahale olmadan belirlendi, aksi türlü bir organizasyonda zaten ben yer almazdım.” diyorum, ama bana güvenmekle yetinmelerini istemiyorum.

 

Facebook sayfamızdan kapanışımızın canlı yayınını izleyip, Cumhurbaşkanlığının sadece lojistik imkânlar sağladığı bu etkinliğin gündeminin nasıl tamamen bağımsız, nasıl tamamen gençler tarafından gençerlin kendilerini ifade etmeleri için hazırlandığını görmelerini istiyorum.

 

Umuyorum ki onların da yüreklerinde aynı umut tohumları filizlenecektir böylece…

 

***

 

Yaptık, emsali olmadan, tartışma formatını, içeriği, hiçbir şeyi hiçbir yerden aşırmadan, tamamen kendimiz, tamamen biz gençliğe ait bir kongre yaptık.

 

Emeği herhangi bir şekilde dokunan herkese, hafta sonu sabahın erken saatlerinden çıkıp gelip tartışan katılımcılarımıza sonsuz sevgiyle…

 

Ne mutlu bana ki kararların takipçisi olunacağına, devamı geleceğine eminim…

 

Daha nice ortak hayallere…

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir