Yeşil Bir Kıbrıs İçin

Gelişmeye ve kalkınmaya çalışan bir Kuzey Kıbrıs’ın hikâyesi, onu geliştirmeye ve kalkındırmaya çalışanlar tarafından yazılır. Yazması kadar anlatması da hummalı bir hikâyedir bu; nereden başlanacağı, sonunun nereye gittiği muamma olan, yoran ve yıpratan… Fakat kimse bıkmaz bu hikâyeyi yazmaktan, çünkü zımnen de olsa hep önceliktir hikâye, yüreklerde yer etmiştir.

 

Şu ana kadar yer aldığım her projenin, ürettiğim ve ilettiğim her fikrin bu Kıbrıs hikâyesi için olduğuna inanmışımdır. Çünkü benim için her adım, küçük bile olsa Kıbrıs için atılmış bir adımdır ve bu adımları atanlar (Tabella ekibi gibi), bir kişiye dahi olsa bir şeyler katabilmiş, fedakâr Kıbrıslılardır.

 

İşte size bahsedeceğim projenin tam da bu motivasyonla, düşünmekten beynimin (mecazi anlamda) ağrıdığı bir günde başlar: Sıfır Atık Kıbrıs.

 

Bir mesajla başlar aslında Sıfır Atık Kıbrıs; motivasyon, heyecan ve yüzlerce fikir ile devam eder. Adil’in bana sürdürülebilir ürünleri bana mesaj attığı sırada böldüğüm, heyecanlandığım ve uzun zamandır yapmaya cesaret edemediğim bir fikirdir Sıfır Atık Kıbrıs:

 

Adil’in önerisi ile fikir çevreci aktivistlerden oluşan gruba aktarılır. Fikirler tartışılır, orijinal “Sürdürülebilir Yaşam Kıbrıs” adı ve üç dilde paylaşım fikri kalkar. Fatma’nın fikri olan “Sıfır Atık Kıbrıs” adı gelir. Fatma logosundan ilk paylaşımına kadar her şeyi sayfa için hazırlar ve paylaşımlara başlanır.

 

Sıfır Atık Kıbrıs size basit bir Instagram sayfası ve kolay bir iş olarak gelebilir. Hiç de öyle değil.

 

Beni tanıyan bilir, dünya üzerinde belki de en sevdiğim kitap Per Espen Stoknes’ın “Küresel Isınmayı Düşünmemeye Çalışırken Düşündüklerimiz” (What We Think About When We Try Not To Think About Global Warming) kitabıdır. Stoknes’ın beni en çok etkileyen fikri, küresel ısınma ve çevre kirliliği konularının yerel olmadıkça düşünülmediği, umursanmadığıdır. Yani ne kadar uğraşırsanız uğraşın -insan psikolojisinden olsa gerek- bu konulara kendini adamamış ortalama bir Kıbrıs vatandaşı ne Amazon yangınlarını umursayacaktır, ne Brezilya’daki petrol atıklarını, ne de Faysalabad’daki hava kirliliğini.

 

Siz Kıbrıslının önüne Kıbrıs hakkında haber getirmedikçe, Kıbrıslının çevreciliği önemsemeye yatkınlığı olmayacaktır. Aynı şekilde, siz Kıbrıslıya uygulayamayacağı çözümler önerirseniz, Kıbrıslı sizi takmayacaktır: Ünal Üstel’e sürdürülebilir inşaat ve altyapı, %25 plastik vergisi ve Kuzey Kıbrıs’ta sürdürülebilir nükleer enerji santrali planları ile giderseniz bir bütçeye, bir de yüzünüze bakıp gülümseyecek ve sizi kapıya kadar geçirecektir.

 

KKTC’yi iklim değişikliğine karşı önlem olmaya zorlayacak herhangi bir anlaşma olmadığına göre (hoş, KKTC’yi tanıyan herhangi bir uluslararası yapı olmadığına göre), önlem almak devletin inisiyatifindedir. Bütçeyi biliyorsanız eğer, önlem almamak için birçok bahaneleri olduğunu da görebilirsiniz.

 

Peki Kıbrıs’ta değişim ne zaman başlar?

 

Net bir cevap yok aslında. Kıbrıs’ta ne yaparsanız yapın, lüks yaşamı daha önemli şeylere tercih edecek bir sürü insan bulabilirsiniz. Hızlı yaşayıp hızlı tüketen, bir telefondan diğerine, bir kıyafetten öbürüne geçen veya her öğünde et yemeden doymayan, üstüne dökülür korkusuyla pipetsiz içecek alamayan…

 

O zaman belki de yanlış soruyu soruyorum. Kıbrıs’ta değişim ne zaman değil, nasıl başlar?

 

Kıbrıslı ne zaman bilgilendirilir ve çevreye duyarlı olmaya başlar, Kıbrıs’ta değişim de başlar. Fark etmişsinizdir, Kıbrıs’ta bir akım başladığında ışık hızında yaygınlaşır, her yerde o akımı görmeye başlarsınız. Bir süre sonra da herkes o akım hakkında her şeyi bilmeye başlar.

 

İşte benim için Sıfır Atık Kıbrıs bu noktada devreye girer. “Basit” bir İnstagram sayfasının çevresel konuları Kıbrıs’a çekebilmesi, çevreye duyarlılığın yaygınlaştırılmasıdır amaçladığımız. Çevre duyarlılığı yaygınlaştıkça benimsenir, benimsendikçe de bir şeyler değişir.

 

Şimdi Sıfır Atık Kıbrıs hızlıca büyüyen bir platform; takımı da içerik üretmek için kafa yorup, yeni projeler için hevesle çalışıyor.

 

Size hâlâ önemli gelmeyebilir, ama ben Sıfır Atık Kıbrıs’ı biliyorum. Bize ulaşanları, ortak çalışmak isteyenleri, bize öneri için gelenleri biliyorum. Etki yarattığımızı da biliyorum ve gurur duyuyorum.

 

Hikâye demiştim başlarda, yine diyorum. Biz Sıfır Atık Kıbrıs bünyesini bu hikâyeyi yazmak için kurduk. Bir kişiyi dâhi etkileyebilirsek de yazmaya devam edeceğiz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir