Bir Dönüm Noktası: 12 Aralık Genel Seçimi

24 Haziran 2016’dan beridir devam eden bir siyasi kargaşa…

 

Bir genel seçim, bir de Avrupa Parlamentosu seçimi…

 

Üç farklı başbakan ve hiziplere ayrılmış partiler, güçlenen küçük siyasi oluşumlar…

 

Birleşik Krallık siyaseti kesinlikle görülmemişi yaşıyor, bilinmeze doğru bir yol alıyor. Bu yolun ortasında ise son bir yol ayrımı kaldı: 12 Aralık 2019 genel seçimi.

 

Theresa May’in döneminde Brexit konusunda bir yazı kaleme almıştım. Aradan çok zaman geçti. Hem hükûmetteki Muhafazakâr Parti hem İşçi Partisi hem de Liberal Demokratlar değişti; politikacılar istifa etti, eski politikacılar geri geldi.

 

Arada bir Avrupa Parlamentosu seçimi yaşandı. Britanya popülizminin kilit insanlarından Nigel Farage, UKIP’i (UK Independence Party) bıraktıktan sonra Brexit Party gibi hedefi tamamen önceden tahmin edilebilecek ve gerçekten de tek derdi ismindeki “şey” olan bir parti kurarak seçimden galip ayrılırken, ana iki partinin Brexit politikalarına tepki eden “remainer” (AB’de kalmaktan yana oy kullanan ve AB’de kalmayı destekleyen kitle) seçmen ise oyunu Liberal Demokratlar ve Yeşil Parti gibi Brexit karşıtı partilerden yana kullandı.

 

Ardından gelen süreçte Theresa May’in istifası etmesi ile eski Londra Belediye Başkanı, Muhafazakâr Parti’nin Brexitçi kanadının liderlerinden, iflah olmaz popülist Boris Johnson başbakanlık koltuğuna oturuverdi. Başbakanlığı süresince önce hepimize anlaşmasız (no-deal) Brexit korkusu yaşattı, sonra da Theresa May’in anlaşmasının bir benzerini parlamentoya sunuverdi. İstediği tarihte Birleşik Krallık’ı Avrupa Birliği’nden çıkaramayınca da parlamentodan genel seçim kararı çıktı.

 

Bu noktaya kadar söylediklerim pek ilginizi çekmemiş olabilir. Ancak Kıbrıs Cumhuriyeti veya Birleşik Krallık vatandaşıysanız ve Birleşik Krallık’ın herhangi bir bölgesinde yaşıyorsanız, bundan sonra yazacaklarım sizin için önemli olabilir.

 

Brexit, her nasıl yaşanırsa yaşansın, hayatınızın her alanını etkileyecektir. Öğrenciyseniz, ülkeler arasındaki seyahat sistemi değişecektir, belli noktalarda AB öğrencilerine tanınan ayrıcalıklarda değişime gidilme riski doğacaktır ve tabii ki bunlardan etkilenmeseniz dahi, marketlere gelen ürünlerde değişiklik olacağından dolayı, alışverişinizde değişiklikler olacaktır.

 

Gelen partinin eğitim, sağlık ve çevre politikaları sizi etkileyecektir. Öğrenci veya sıradan bir vatandaş dahi olsanız, NHS’te (Ulusal Sağlık Hizmeti) alacağınız hizmetin kalitesi veya hızında değişiklikler görebilirsiniz bu seçim sonrası. Solduğunuz havadaki CO2 seviyesi bile bu seçimden çıkacak partinin politikaları sonucu değişebilir. Üniversitelerdeki borçlandırma sisteminde ileriki dönemlerde değişiklikler olabilir. Hatta ve hatta, Birleşik Krallık’a göçmen olarak gelmek isteyenlerin prosedürlerinde bile değişiklikler olacaktır.

 

Evet, bu kez de sizi birçok olasılıkla yordum ve kafanızı karıştırdım. Ancak hepsi bir tek şey içindi.

 

Oy vermeniz için.

 

Bu seçim sizi etkileyecek. Sadece Brexit alanında değil, Britanya’da kaldığınız süre içerisinde sizi her alanda etkileyecek.

 

Bu yüzden kayıtlı bir seçmen iseniz, oy verin.

 

Partilerin manifestolarını okuyun, haberleri takip edin, bölgenizin seçim tarihine bakın ve ince eleyip sık dokuyarak karar verin.

 

Ardından sandığa gidin ve oy verin.

 

Unutmayın, konuşma sırası sizdeyken konuşmazsanız, başkaları sizin adınıza konuşur.

 


 

Fotoğraf için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir