Tıbba Karşı İsyan Başlatarak Nereye Varmayı Hedefliyoruz?

“O kadar sağlıklı besleniyorum, yine de hasta oluyorum.”

 

Bu tarz söylemler etrafımda giderek frekansını artırmaya başlamışken sözel verdiğim yanıtları yazıya dökme ihtiyacı duydum. Bundan dolayı benim de sizlere sorularım var.

 

Neden bu kadar bilime karşı gelmeye başladık? Neden sağlık çalışanlarına olan güven eksikliği artmaya başladı? Neden sağlık alanında, insan sağlığının en yüksek standartlarda olması için yapılan çalışmalara ve alınan kararlara bu kadar karşı çıkılmaya ve bu kararlar reddedilmeye başlandı? Zamanında tıbbi müdahaleler ile ortadan kaldırılmış çiçek hastalığı ve bu noktada aşılarla kazanılan başarı neden göz ardı edilmeye başlandı?

 

Tek tarafı suçlamak yerine iki taraflı suçlama yapmayı tercih ederim. Bir sorun varsa bir tarafın suçlu olduğu kadar karşı taraf da suçludur.

 

Çatırdamalar, açık vermeler ve bazı hatalar oldu sağlık dünyasında. Gerek ilaç şirketleri gerekse kendini sağlık bilimine adamış insanların kâr elde etme amacı uğruna yaptığı hatalar.

 

Bu noktada başladı insanların güvensizlikleri.

 

Hâlbuki bu açıklar bir bir ortaya çıkıyor, gereken cezalar veriliyor ve insan sağlığına ilişkin her şeyin kabulü öncesi ağır yaptırımlar bulunuyor. Hiçbir karar test aşamasından geçmeden, güvenilirlik onaylanmadan alınmıyor ve insanlara uygulanmıyor. Yukarıda bahsettiğim hatalı yayımlar, hatalı insanlar gibi durumlarda kaynakça araştırılmıyor, işin aslı öğrenilmiyor ve sadece karalama kampanyaları yürütülüyor.

 

Profesyonel ekipler yıllarını hatta ömürlerini vererek, laboratuvarlarda yoğun şartlar altında tıbbın gelişmesi uğruna araştırma yaparken, hiçbir resmî araştırmaya dayalı olmayan ve tamamen komplo teorileri ile kurulu, bilirkişi dahi olmayan insanlar tarafından ortaya atılan yalanlamalar ve bunlara inanan insanlar, bu ekiplerin emeğine saygısızlık yapmıyorlar mı?

 

Ne virüsler eski virüsler ne biz insanlar eski insanlarız.

 

Bilinçsiz antibiyotik kullanımı ile bakterileri çevresel baskıya zorladık ve mutasyona uğrayarak dirençli hale getirdik. Eskiden büyüklerimizin anlattığı zamanlardaki basit mekanizmaya sahip sağlıklı beslenerek yenebileceğimiz enfeksiyonlar artık çok az. Patojenler eski hâllerinden daha güçlü bir mekanizma ile bağışıklık sistemimize saldırıyorlar.

 

Biz de eski insanlar değiliz çünkü bilime karşı bir isyan başlatmış durumdayız. Örnek vererek anlatacak olursam, çiçek hastalığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından başlatılan 1966 ve 1980 yılları arasında 14 sene süren eradikasyon programı sayesinde yok edilmiş (eradicate) ve küresel boyutta başarı ile mücadele edilen ilk virüs olarak tarihe geçmiştir. Bu başarının arkasında aşılar bulunmaktadır. Fakat son yıllarda aşı karşıtlığı artışı korkunç sonuçlara yol artmaya başladı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2017 yılında 110.000 kişi kızamıktan hayatını kaybetti; 2019’un ilk üç ayında ise kızamık vakalarında 2018 yılının ilk üç ayına oranla %300 artış görüldü.[1]

 

Durma zamanı geldi

Ya şimdi bu isyan durur ya da önüne geçemeyeceğimiz sonuçlara katlanmak zorunda kalırız. Dinlemeyi öğrenmek zorundayız, okumak ise günümüzün en temel eksikliği. Okumak derken doğru okumaktı bizzat kastettiğim. Komplo teorileriyle dolu blog sitelerini ve araştırma makalesi olarak ortaya atılan yine komplo teorileriyle dolu sözde makaleleri okuyarak isyana katılmak sizi sadece riske atar. Bu okuduğunuz ve inanmayı tercih ettiğiniz söz konusu kaynakları profesyonel olarak eleştirirseniz şüpheli meşruiyeti olan sonuçlar, şansa bağlı olarak ortaya çıkabilecek sonuçlar, yanlış bir ilişki algısı oluşturan uygunsuz istatistiksel prosedürlere dayanan sonuçlar, kötü kontrol edilen araştırmalardan gelen sonuçlar, aşıların sözde zararlı yönlerinin, bir aşıda mevcut olandan çok daha güçlü seviyelerde maniple edildiği sonuçlar gibi geçerliliği olmayan sözdebilim (pseudoscience) olarak adlandırılan bir bilme dayalı sözde makaleler olduğunun gerçekliğine varırsınız. Tıbbı reddederek kendimizi ve sevdiklerimizi riske atmaktan başka bir şey kazanmıyoruz.

 


 

Referanslar

[1] World Health Organization. (2019). New measles surveillance data for 2019.

 

Fotoğraf için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir