Fausto’nun Kaderi

Oliver Jeffers boyalı çizim masalları ile bilinen zamanımızın sevilen öykü anlatıcılarındandır. Fausto’nun Kaderi isimli kitabı 2019 yılının en iyi çocuk masal kitaplarından biri olarak seçilmiştir. Bu kitap, zamanın ve varlığın büyük şeması içerisinde ne kadar az uğraştığımızı, nezaketin, cömertliğin ne kadar önemli olduğunu ve açık yürekliliğin neler başarabildiğini anlatıyor.

 

Jeffers’ın Vonnegut’un şiirinden esinlenerek ortaya çıkarttığı bu masal, en küçük çiçekten okyanuslara kadar tüm dünyaya sahip olmak istediğine karar veren, Fausto adında açgözlü bir adamı anlatıyor.[1]

 

 

Masalın bir nevi Küçük Prens hikâyesini andırdığını görebiliyoruz; örneğin, Küçük Prens’teki kralın Güneş’e sahip olmak istemesi ve (bu hikâyedeki) bir iş adamının yıldızlara sahip olmak istemesi. Jeffers’ın bu sevilen klasiğe gösterdiği saygı ve hayranlık, hikâyede ki ilk iki nesneden anlaşılıyor. Fausto’nun açgözlülüğü, ilk başta bir çiçek ve bir koyunu istemesiyle başlar. Teker teker önüne gelen her şeyin teslim olmasını diler. Narin çiçekler başka seçenekleri olmadıkları için Fausto’ya ait olmayı kabul ederler. Koyun, “koyun” gibi davranıp itirazda bulunmaz.

 

 

Tehdit altında olan ağaç Fausto’ya boyun eğer.

 

 

Göl ise Fausto’ya bu otoriteyi nereden aldığını sorar. Göle kimin patron olduğunu göstermek için bir öfke patlaması yaşar ve bunun sonucunda göl de teslim olur.

 

 

Dağın yanına yaklaşan Fausto, dağın hareket etmeyi reddettiğini ve iradesini görür.

 

 

Bunun üzerine Fausto hiddetle dağa çıkışır. O kadar öfkelenir ki, öfkesinin karşısında dağ ona boyun eğer ve ona sahip olunmasını ister.

 

 

 

Çiçeklere, koyuna, ağaca, göle ve dağa sahip olan Fausto hâlen memnun değildir. Bu sefer bir tekneyi gasp edip açık denize yönelir.

 

 

 

Masmavi denizin ortasında sahiplik duygusuyla kasıp kavrulan Fausto, yüksek sesle bağırarak yolculuğuna devam eder. Fakat, öfkesini nereye hedefleyeceğini kestiremez hâldedir çünkü deniz her yöne doğru uzanmaktadır.

 

 

Fausto’nun öfkesini sonunda duyan deniz, onu sevmiyorsa nasıl sahip olabileceğini sakin bir şekilde sordu. Kızgın Fausto onu sevdiğini söyler. Bu bölümde yazar denizin felsefe yapmasını ister. Filozof Erich Fromm anlayışın ve sevginin ayrılmaz nitelikler olduğunu savunur. Bu düşüncenin aynısını takip eden deniz, Fausto’ya onu anlamadan sevemeyeceğini söyler.

 

Fausto denizin yanlış olduğunu düşünür ve onu azarlar. Onu derinden anladığını ve hızlı bir şekilde teslim olmasını ister ya da ona kimin patron olduğunu göstermekten çekinmeyeceğini belirtir. “Peki bunu nasıl yapacaksın?” diye sorar deniz. Fausto yumruğu ve güçlü adımlarıyla yapacağını söyler. İlkel bilgeliğiyle, insanlığa ilk günlerinden beridir tanıklık eden deniz, Fausto’yu güçlü adımlarını göstermeye davet eder. Fausto öfkesini ve gücünü göstermek için ayağını denize yöneltir.

 

 

Kaçınılmaz bir şekilde, Fausto fizik kurallarina kurban olur ve denizin derinliklerinde kaybolur.

 

 

Jeffers’ın vermek istediği mesaj belki de Dostoyevski’nin ölüm döşeğindeyken söylediği sözlere benzetilebilir: “Hayat bir armağandır, hayat mutluluktur ve her an mutluluğun sonsuzluğu olabilir.”

 

Hikâyenin sonunda denizin Fausto için üzüldüğü söyleniyor ancak deniz olmaya devam ediyor, tıpkı dağın dağ olmaya devam ettiği gibi.

 

 

Çiçekler, koyun, ağaç ve göl hayatlarına eskisi gibi devam ettiler, Fausto’nun kaderi onlar için bir anlam taşımıyordu.

 

 

Hayatımızı düşünmeden kendimizi alamıyoruz: Tüm özlemlerimiz, korkularımız, en küçük kinimiz, en büyük sevgimiz, başarılarımız ve en derin kayıplarımız… Bizden önce gelen ve sonra gelecek herkesin hayatı, sevgisi ve kaybı gibi hepsi gelip geçecek. Yaşamlarımızın değeri ya da değersizliği ancak nasıl yaşadığımız ve varlığımızı nasıl ifade ettiğimiz ile biçilebilir.

 


 

Notlar

[1] Kurt Vonnegut – Joe Heller.

 

Tüm yazı içi fotoğraflar ilgili eserden alınmıştır.

 

Kapak fotoğrafı için tıklayınız.

Bir yorum

  1. Gerçekleri Sorgulamazsan yaşanan bir ömür Anlamsız ve Yaşanmadan gider.!! Boşuna Bir Kapıdan gireriz Arka kapıdan iz bırakmadan gideriz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir