Hücre Meydan Savaşlarında Şahsına Münhasır Özellikleriyle Kanser Hücreleri

Normal vücut hücrelerinden kanser hücrelerini ayıran, onların vücuttaki davranışlarına bir anlam yükleyen on adet özellik bulunmaktadır. Önceleri 6 özelliğin bulunduğu düşünülürken, 2011 yılında yayınlanan bir makalede toplam on özellikte karar kılınmıştır.[1] Bu makale kanser tedavilerinin gelişmesinde ve daha iyi sonuç veren tedavilerin üretilmesinde büyük rol oynamıştır. Çünkü kanser hücrelerinin davranışlarını daha iyi anlamayı ve izledikleri yolu isimlendirmeyi sağlamada bu makalenin büyük yardımı olmuştur. Makale, 25.000’in üzerinde atıf almıştır.

 

Şekil 1. Kanser hücrelerinin on temel özelliği gösteriliyor.[2]

1. Büyüme baskılayıcılarından kaçma

Normal hücrelerin çoğalmasına belli bir noktaya kadar ihtiyacımız var. Böylelikle, örnek verecek olursak, ölen hücrelerimizi yenileme gibi durumlar sağlanır. Bu dengeye ulaştıktan sonra baskılayıcılar devreye girer ve büyümeyi durdururlar. Buradaki amaç hücrelerin aşırı bölünme ve çoğalma durumunu engellemektir. Böylelikle hücrelerin bölünüp çoğalıp sonra da yığılıp tümör oluşturmasına izin verilmemiş olunur. Ayrıca, DNA’da bir bozukluk fark edildiği zamandan bu sorun giderilene kadar büyümeyi durdurmak yine büyüme baskılayıcılarının görevidir. Fakat kanser hücrelerinin büyüme baskılayıcılarından gelen sinyali atlatma özelliği bulunmaktadır.

 

2. Bağışıklık sisteminden kaçma

Vücüdumuza giren yabancı moleküller bağışıklık sistemimiz tarafından algılanarak yok edilirler. Günlük oluşan mutasyonlu hücreler de bağışıklık sistemimiz tarafından yakalanıp yok ediliyorlar. Vücudumuzun kendi hücreleri üzerlerinde taşıdıkları ve bağışıklık hücreleri tarafından tanınan proteinler sayesinde bu saldırı mekanizmasından kurtulmaktadırlar. Kanser hücrelerinin de ne yazık ki bağışıklık hücrelerinden kaçma özelliği bulunmaktadır. Bunun sebebi de bağışıklık sistemine ait gende meydana gelen mutasyondur.

 

3. Hücresel ölümsüzlüğün etkinleştirilmesi

Her bir sağlıklı hücrenin belli bir sayıya kadar bölünebilme özelliği vardır. Bu limite ulaşılınca hücre yaşamaya devam eder ama bölünme işlemi geri dönüşü olmayan bir şekilde durur. Hücrelerin büyük bir çoğunluğu ise bu yaşlanma dedikleri kısır döngüye girmeyi başaramaz ve ölürler. Kanser hücrelerinin ise bir ömrü bulunmamakta, sınırsızca bölünme işlemi gerçekleştirebilmektedirler.

 

4. Kanserleşmeyi destekleyen enflamasyon

Tümör kitleri kesilip incelendiği zaman bağışıklık sistemine ait bir çok hücreye rastlanır. Bu hücreler enflamasyon (şişme) sağlayacak moleküller salgılayarak kimyasal yayarlar. Bu kimyasallar ile kanser hücrelerinin yok edilişi amaçlansa da kanser hücrelerinin mutasyonlar yoluyla evrilmelerine ve daha agresif bir hâl almalarına sebebiyet verilir. Ayrıca bu enflamasyon ortamı tümör gelişimi için oldukça verimlidir. Sonuç olarak bağışıklık sisteminin bir başka özelliğini de avantaja çevirmeyi başarıyorlar.

 

5. İnvazyon ve metastazın aktivasyonu

Vücuttaki tümör belli bir derece (sınıf) atladıktan sonra bulunduğu bölgeye tutunmasını sağlayan yapıları kaybeder ve kanser hücreleri bulundukları bölgeden koparak vücutta yayılmaya başlarlar. Sağlıklı hücrelerde bu tutunmada herhangi bir kopma gözlemlenmez. İnvazyon kısmında özellikle epitel hücrelerinin epitel duvarlarından dışarı çıkma ve kan dolaşımı ya da lenf dolaşımının içine girmesinden bahsedilir. Metastazda ise bu kanser hücrelerinin bu iki dolaşım sisteminde bulunan başka bir bölgeye taşınması ve yine o bölgeye gerçekleştirilen invazyon ele alınır.

 

6. Yeni damar oluşumunun tetiklenmesi

Anjiyogenez olarak bilinen durum damar oluşumuna verilen isimdir. Normal hücreler oksijen ve besin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar damar çevresine sahiptir. Yetişkin bireylerde ise hücre bölünmesi bebeklere kıyasla daha düşük olduğu için damar oluşumu da daha azdır. Fakat kanser hücreleri, damar oluşumunu engelleyen mekanizmaya karşı gelerek damar oluşumunun devamlılığını sağlarlar veya damar oluşumu destekleyen mekanizmaya daha fazla sinyal gönderirler.

 

7. Genetik kararsızlık ve mutasyonlar

Kanser hücreleri evrilmeye ve kendi hasarlı DNA’larını bölündükleri hücrelere aktarmaya çalışırlar. Bu nedenle etraftaki diğer kanser hücreleri ve sağlıklı hücrelere meydan okumaları gerekir. Kaynaklardan (besin) yararlanıp bağışıklık sistemi hücrelerinden kaçmaları gerekir. DNA’daki bozuklukları da tamir edemeyecek gen mutasyonlarına sahip olmak onlara avantaj sağlayacaktır. Kanser hücreleri, Darwin’in evrim teorisinde bağlı olarak “En iyi adapte olan, yaşar.” kuralına sadık bir strateji sergilerler.

 

8. Hücresel ölüme direnç

Birinci özelliği anlatırken bahsettiğim DNA’daki bozukluğun giderilmesi için hücre bölünmesini bekletme durumu sadece giderilebilir hasarlar olduğunda gerçekleştirilmektedir. Eğer DNA’daki hasar giderilemeyecek durumdaysa o hücreyi öldürme işlemleri başlatılır. Kanser hücrelerinde bu durum engellenir ve hücre mutasyonlu DNA’sı ile çoğalmaya devam eder.

 

9. Enerji metabolizmasını değiştirme

Hiç durmaksızın bölünen kanser hücreleri tabii ki normal hücrelerden çok daha fazla enerjiye ihtiyaç duyarlar ve normal enerji üretim metabolizması enerji ihtiyaçlarını karşılamaya yetmez. Bu nedenle kanser hücreleri enerji metabolizmasını kendi çıkarlarına göre değiştirmeye başlarlar. Daha çok glükoz tüketimi gözlemlenir ve hücrenin diğer fonksiyonları yerine çoğalmaya enerji harcanır.

 

10. Çoğalma sinyalinin sürdürülmesi

Sağlıklı hücreler dışarıdan gelen çoğalma sinyallerinin üretilmesini ve gönderilmesini dikkatli bir şekilde kontrol etmektedirler. Fakat kanser hücreleri kendi krallıklarını kurarak kendi çoğalma sinyallerini üretirler ve duraksamadan çoğalma sinyali almalarını sağlarlar. Böylelikle hücre yığınlarını oluşturmaya devam edebilirler.

 

Sonuç

Kanser hücreleri normal hücrelerden daha hızlı bölündükleri için değil, çevresel bütün faktörleri kendi çıkarları doğrultusunda kullandıklarından ve baskılara karşı direnç sahibi olmalarından dolayı hiç durmadan bölünmeyle tümör oluşumunu gerçekleştiriyorlar. Kanser hücreleriyle uğraşmanın ve tedavinin zorluk sebebini bir kez daha hatırlatmak isterim.

 


 

Referanslar

[1] Hanahan, D., Weinberg, R., A. (2011). Hallmarks of Cancer: The Next Generation. The Cell. 144(5):646-74.

[2] Site Editörleri. (n.d.). Temel İmmüno-Onkoloji. Medikaynak.

 

Kapak fotoğrafı için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir