İnternette yayılan teorilere göre, birçok film ve kitap koronavirüs salgınına benzerlik taşıyor. Bu büyük bir iddia olsa da, insanoğlu her zaman kıyaslama yapmadan ilerleyemez.
Amerikan yazar Dean Koontz’un (Leigh Nichols) koronavirüs salgınını 1981’de tahmin ettiği öne sürülüyor. “Karanlığın Gözü” adlı bilim kurgu kitabını 1981’de yayınlayan Koontz, kitapta “Wuhan-400” adında bir biyolojik silahtan bahsediyor. Bu biyolojik silahın insanları öldürmek için dizayn edilmiş olup, kazara bir çocuğa psişik yetenekler verdiğini anlatıyor.
Vuhan’daki gerçek koronavirüs ile bu kurgu silahın arasında küçük bir benzerlik var, Vuhan ile olan ilişkileri. Kitaptaki kurgu hastalık Vuhan dışında bulunan laboratuvarlarda geliştirilmiş, gerçek salgının ise Vuhan’dan geldiğine inanılıyor.
Kitapta hastalığın sadece insanları etkileyen türden olduğu ve başka hiçbir canlının etkilenemeyeceği söyleniyor. Öte yandan koronavirüsün yüksek olasılıkla insanlara vahşi bir hayvandan geçtiğine inanılıyor. Son fark ise COVID-19’un bir solunum yolu rahatsızlığı olması, kitaptaki hastalığın ise beyin sapını etkiledikten sonra insan beynini zehirlemesi ve yok etmesi.
Bir diğer kitap ise Sylvia Browne tarafından 2008 yılında yayınlanan Günlerin Sonu: Dünyanın Sonu ile İlgili Tahminler ve Kehanetler. Bu kitap 2020 yılında zatürreye benzer bir hastalığın tüm dünyaya yayılacağını, özellikle akciğer ve bronşlara saldıracağını ve tüm bilinen tedavilere direneceğini anlatmakta. COVID-19 için ise daha belirlenmiş bir aşı olmasa da, insanların bağışıklık sistemi bu hastalık ile savaşabiliyor.
Bu kitaplara ilaveten listeye ekleyebileceğimiz birçok kitap var. Örneğin 2011 yapımı film “Salgın”, hayvanlardan insanlara geçebilen ve tüm dünyaya yayılan bir hastalığı anlatıyor. Diğer örnekler ise Greg Bear’in “Kan Müziği” kitabı, Frank Herbert’in “Beyaz Veba”sı ve daha fazlası.
Kitaplardan bahsetmişken, bulunduğumuz durumdan dolayı salgınlarla ilgili kurgu kitap satışlarında patlama görüldü. Albert Camus’nün “Veba” kitabı son haftaların en çok satılan kitapları arasına girdi. Bu ilgi sadece filmler ve kitaplar ile sınırlı değil. 2012’de çıkarılan strateji oyunu “Plague Inc.”in kullanıcı sayısında büyük bir sıçrama olduğu belirtildi.
Bahsedilen kitaplar bizi hayretler içinde bıraksa da, Kootz’un kitabı uç noktalarda bir hastalıktan bahsediyor ve Browne’nin kitabi ise artık herkesin zorluk çekmeden tahmin edeceği durumları barındırıyor. Çoğunda insanlığın bir şekilde dünyanın sonunun gelmesini engellediğini görüyoruz. İnsanoğlu kendisini tüm yaradılışın tanrısı olarak görse de, koronavirüsü kibrimizi biraz olsun zedeliyor. Matrix filminden bir kesit bu duruma çok uygun: Yapay zekalı bir program, Ajan Smith Morpheus’a insanların çevreleriyle doğal bir denge geliştirmeye kabiliyetleri olmadığını, nerede bulunursalar bulunsunlar çoğalıp, doğal kaynaklarını sonuna kadar tüketeceklerini dile getirir. Bu anlatıma göre aslında virüs biziz.