Toplasam kelimeleri bağıracaklar. Ezim ezim ezildiler içimde. Hepimizin içinde. Çok cılızlar. Bugünleri en iyi anlatanlar onlar ama. Komple soyulmuş, yontulmuşuz gibi. Günlük işlerimiz yok. Sosyal çevremiz yok. Ailemiz yok. Her gün o kadar sorumluluğun arasında, kimi zaman kendimizi suçlayarak vakit ayırdığımız küçük hobilerimiz yok. Televizyonda kanalı değiştirip izleyeceğimiz başa bir program yok. “Acaba bugün neler olmuş?” yok, “Sen neler yaptın bugün?” yok. Yok oğlu yok. İnsan insanla baş başa, karşı karşıya, kendi başına. Her şey çekilip alınınca dımdızlak kalıveriyormuşuz demek ki.
Şansa hayattayız. Klişe. Ne yapmışız ki bugüne kadar da hep var olduğumuz düşünüyoruz? Duygularımızla, aklımızla, fikirlerimizle hep de var olacağız. Korku bir olgu olduğunda peki? Korkunun üzerine yürümek için nelerimiz var elimizde? Hele ki bu olgular bizi biz yapanlar olunca? İlerliyoruz, büyüyoruz, uçuyoruz bireyler olarak, ülkeler olarak. Her gün bunları dinlerdik. Hani nerede? Çıkın şimdi de konuşun; nerede ilerleme, nerede güç? İnsanlık olarak yerimizde saymışız, hem birbirimize hem doğaya karşı. Bir adım bile ilerleyememişiz. İnsanlar bencildir. Bu da bir klişe. Şu an yaşadıklarımız tümden klişe. Boylu boyuna kelime denizi. Klişeler, büyük sözler hariç her şey gitti! Hâlâ bunları duyuyoruz ama. Aferin bize.
2018’de bir çocuk çıktı, dünyanın efendisiyiz ya hani, çıkıp bağırdı yüzünüze olanları, yaptıklarınızı, yaptıklarımızı. Söylemesine de gerek yok. Ağaçlara bakarak da görebiliriz görmemiz gerekenleri. Zamanı gelmeden beyaza bürünen ağaçlardan. Kış aylarında yerlerde gördüğümüz beyaz tomurcuklarından. Kırlangıçların zamansız gelip bahçelerimizi şenlendirmelerinden. Denizlerden, deniz canlılarının sayılarının son 45 yılda yarı yarıya azalmasından, dünyanın yaşayan en eski canlılarının, köpek balıklarının sayısının son 50 yılda %90 azalmasından. Doğa isyan ediyor bize. Cılız bir sesle değil hem de. Kaçacak bir yerimiz yok.
Kıyaslamalar yapıyoruz bir de. Hâlâ daha. Daha iyiyiz, daha güçlüyüz, daha hızlıyız. Kendimizden, başkalarından. Kıyaslamak için ayrı olmak gerek. Aynı kürenin içinde bir bütünüz. Niye beraber mücadele edip, beraber iyi olamıyoruz ki? Lafla değil, cidden beraber, hiçbir şey beklemeden. Bir olarak, hep beraber. Neden?
Kelimeler dımdızlak kalınca, doğaya yetmeyince, yalan söyledikçe, umursamadıkça küçülüyor. Bizle beraber un ufak oluyor. Dur deme vaktimiz gelmedi mi?
Kapak fotoğrafı için tıklayınız.