Büyükada’nın Fayton Atları

Fayton, “körüklü, dört tekerlekli atlı binek aracı veya at arabası” anlamına gelen Fransızca kökenli bir kelimedir. İstanbul’da ilk defa 1850’li yıllarda Abdülmecid döneminde padişah hanımları ve kızları tarafından kullanılmaya başlanan faytonların içleri özel sanatçılar tarafından özenle döşenirdi. Kullanılan safkan atlar ise sahiplerinin ne kadar varlıklı olduğunun göstergesiydi. Her ne kadar faytonlar geçmişte zenginlik göstergesi olsa da günümüzde turistik amaçla kullanılıyorlar. Yasalar yetersiz kaldığı için de maalesef atların hâli içler acısı ve hayvanseverler bu konuda tepkili. Bunun en büyük örneklerinden bir tanesi ise, yıllarca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış, İstanbul açıklarındaki beş adanın en büyüğü: Büyükada.

 

Ada sakinlerine göre adadaki atların neredeyse %80’i zayıf, bakımsız ya da yaralıydı. Bunun sebebi özellikle yaz ve bayram sezonlarında iki tur sonunda başka bir çiftle değiştirilerek dinlendirilmesi gereken atların beş ila yedi tur yapmalarıydı. Ortalama 25 yıl yaşayan atlar, fayton çektikleri koşullarda ancak 2 sene yaşayabiliyorlar. Soğukta, sıcakta, aç ve susuz bir şekilde çalıştırılan atlar ağır bir sömürü hayatı yaşıyorlar. Bazıları kazalarda sakatlanınca direk mezbahaya gönderilirken, bazıları turist sayısının azaldığı kış aylarında ormana terk ediliyorlar veya kazalarda ölümcül darbeler alıp yaşamlarını yitiriyorlardı. Örneğin bir araştırmada, sadece Adalar’da bakımsızlık ve uzun süre koşturulma gibi nedenlerden dolayı yılda 600’den fazla atın öldüğü saptanmıştı.

 

2017 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Ada atlarında insanlara da bulaşabilen Ruam hastalığı tespit ettiği için karantina kararı aldı ve dışarıdan at getirilmesini yasakladı. Her yıl        yüzlerce at ölürken ve dışarıdan giriş kısıtlaması olduğu hâlde at sayısının azalmaması ise farklı bir dramı gözler önüne serdi. Gizli bir kaynak, Anadolu’dan tekneyle getirilen atların gece yarısından sonra, ahırlara yakın yerlerde denize atılarak iple karaya çekildiklerini aktarmıştı. Bu süreçte karaya çekilirken boğulan ya da pervanelere takılarak ağır yaralanan veya farklı illerden getirilip girişlerine izin verilmeyen atlar çoğu zaman boş arazilere bırakılıp ölüme terk edilmekteydi. Ayrıca 2019’un yılbaşı gecesi 11 at ciddi bir ahır yangınında can vermişti.

 

Son 5 yıldır aktif olan “Faytona Binme Atlar Ölüyor Platformu” her ne kadar geçtiğimiz yıllarda faytonculuğun kaldırılması için kampanyalar düzenlemiş olsa da maalesef çabaları sonuçsuz kaldı. Yetkili kurumların sunduğu nedenlerse faytonların nostaljik bir turizm geliri ve geçim kaynağı olmasıydı.

 

Faytonculuğa karşı ilk olumlu adım geçtiğimiz mayıs ayında İzmir Büyükşehir Belediyesinden geldi. Belediye Başkanı Tunç Soyer yaptığı açıklamada, hayvan haklarını gözetmenin temel önceliklerinden biri olduğunu, gereken yasal sürecin başlatıldığını ve “İzmir’in hayvan hakları konusunda örnek ve öncü bir kent olmasını” hedeflendiğini belirtmişti. Böylelikle önceki yıllarda hayata geçirilen Fayton Çalışma Esas ve Usulleri Yönergesi iptal edilerek İzmir’de fayton dönemi kapatılmıştı.

 

İstanbul’da ise 19 Aralık 2019 tarihinde Adalar’da 81 atın ölümünün ardından, İstanbul Vegan İnisiyatifiyle beraber birçok hayvansever İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Sarayı’nın karşısında çadırlı nöbet eylemine başladı. Talepleri Adalar’daki atlı fayton taşımacılığının tamamen kaldırılmasıydı ve atlar kurtulana kadar nöbete devam edeceklerini açıklamışlardı. Bunun ardından 105 atın Ruam hastalığı nedeniyle itlaf edilmesiyle beraber gösterilen tepki arttı ve 28 Ocak günü atların İBB tarafından satın alınarak kurulacak olan rehabilitasyon merkezinde tutulması kararı   üzerine eylem sona erdi. Böylelikle sosyal medyada da gündem olan ve 700 bini aşkın imza toplanan “Faytona Binme Atlar Ölüyor Platformu” İstanbul kampanyası hedefine ulaşmış oldu. Alınan kararda fayton başına 300 bin, at başına 4 bin lira ödenerek faytonlara el konması öngörülmüştü. Adalar’daki başarının ardından kampanyanın faytonların kullanıldığı her yerde devam edeceği açıklandı.

 

Atların özgürlüklerine kavuşmasına çok mutlu olmuş olsak da yasağın ardından değerlendirilmesi gereken noktalar mevcut. Mesela atlara ne olacağı büyük bir önem taşıyor. Örneğin Avrupa’da faytonların yasaklandığı ilk ülkelerden olan Romanya’da yasa sonrası yüksek sayıda at açlığa terk edilip, hastalanıp ölmüştü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, yaklaşık bin 300 atın yıllarca kötü koşullar altında yaşadıktan sonra, hayvan hakları kurumları tarafından denetlenecek olan rehabilitasyon merkezlerinde yaşamlarına devam edeceklerini açıklamıştı. Bu konuda söz verildiği gibi pozitif gelişmeler kaydedildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptığı son açıklamada ahırların yenilendiğini, iki veteriner hekim, iki yardımcı personel, 51 seyis ve iki nalbanttan oluşan kalabalık bir ekibin titizlikle atların bakımını yaptığını belirtti. Haftalık 50 ton yem dağıtımı yaptıklarını, atların mutlulukları ve sağlıkları açısından hareketli kalmalarının çok önemli olmasından dolayı ahır çevrelerinde gezinti imkânı sağlayan 3 özel alan oluşturduklarını  vurguladı.

 

Bunun yanı sıra, Adalar’ın yapısına, doğasına ve ekolojisine zarar vermeyen, ulaşım sorununu çözebilecek bir alternatif bulunması da büyük önem taşıyor. Atların yerine, deneme sürecinin ardından Denizli’de üretilen elektrikli, çevre kirliliği yaratmayacak faytonların alınması planlanıyor. Gelecekte yurt dışına da ihraç edilebilecek faytonlar birçok iş olanağı yaratmakla beraber Türkiye’de çok yatırım almayan yeşil sektöre de katkı sağlayacaktır.

 

Son olarak, geçimini faytonculuktan sağlayanların mağdur olmaması için verilen ödeneklere ek olarak ücretsiz eğitimlerle yeni sektörlere geçişleri sağlanmalıdır.

 

Maalesef 21. yüzyılda hâlâ, hayvanların yıllarca ağır şartlarda sömürüldüğü ve işi bitince ölüme terk edildiği bir sistemde yaşıyoruz ve hiçbir insani forma yakışmayan görüntülerle karşı karşıya kalıyoruz. Radikal değişimlere ihtiyaç olsa da hayvanseverlerin tepkileri üzerine yerel yönetimin desteğiyle basit değişimlerin birçok hayvanın hayatını kurtarabileceğini görmüş olduk. Türkiye’nin hayvan hakları konusundaki genel tutumu göz önünde bulundurulduğunda bu gelişme gerçekten büyük bir adım. İçimizi ısıtacak daha nice gelişmeler ve tüylü dostlarımız için daha yaşanası bir dünya dileğiyle…

 


 

Referanslar

 

FAYTONA BİNME – ATLAR ÖLÜYOR!. 2020. BASIN AÇIKLAMASI – 31 MAYIS 2015. [online] Available at: <https://faytonabinmeatlaroluyor.wordpress.com/2015/06/01/basin-aciklamasi-31-mayis-2015/> [Accessed 8 May 2020].

FAYTONA BİNME – ATLAR ÖLÜYOR!. 2020. FAYTONA BİNME – ATLAR ÖLÜYOR!. [online] Available at: <https://faytonabinmeatlaroluyor.wordpress.com/> [Accessed 8 May 2020].

Sozcu.com.tr. 2020. Adalar’Daki Atlı Faytonlar Tarih Oldu! Simgesel Atlı Faytonlardan Da Vazgeçildi. [online] Available at: <https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/adalarda-ki-atli-faytonlar-tarih-oldu-simgesel-atli-faytonlardan-da-vazgecildi-5573276/> [Accessed 8 May 2020].

Town, İ., 2020. Fayton’un Tarihçesi Nedir ? Fayton Turu Ve Keyifli Bir Tatil Sizi Bekliyor.. [online] Available at: <https://www.iksirresorttown.com/faytonun-tarihcesi/> [Accessed 8 May 2020].

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir