Kuzey Kıbrıs’ta iklim değişikliği denince akla adanın elli yıl içinde ikiye bölünecek olması (ki doğru bir söylem değildir), adanın batacak olması veya 60 santigrat derecede hepimizin yanarak öleceği gibi senaryolar akla gelmektedir. İklim değişikliğinin halk arasında böylesi mucizevi bir facia olarak tasvir edilmesi, küçümsenmesine ve halk tarafından bir tür şaka olarak algılanmasına sebep olmuştur.
İklim değişikliği, etkisini direkt değil, çoğunlukla dolaylı olarak gösteren bir fenomendir. Mehmet’in de geçtiğimiz aylarda yazdığı yazısında da belirttiği üzere, iklim değişikliği bir sağlık krizidir ve Kıbrıs da iklim değişikliğinden payını alacaktır.[1] COVID-19 salgını tüm dünyayı eve kapatmış; bazısını evsiz, çoğunu işsiz ve şanssız olanı hasta yatağına düşürmüşken, iklim değişikliğinin özellikle enfeksiyon hastalıkları üzerindeki etkisini konuşmak, bulunduğumuz küresel salgının bir benzerini daha yaşamamak adına önlem almaya başlamak gerekmektedir.
İklim Değişikliği
İklim değişikliği, çevresel koşulların dünyadaki yerel, bölgesel ve küresel iklimi uzun vadede değiştirmesi olayıdır.[2] Birçok platformda küresel ısınma ile aynı anlamda kullanılsa da iklim değişikliği, küresel ısınmayı da içinde bulunduran; deniz seviyelerinin yükselmesi, yağışların değişmesi gibi olayları da kapsayan bir fenomendir. Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 2019 raporuna göre, son on yılda dünyada toz fırtınalarının sıklığı artmış, yağışların sıklığı ise özellikle hâlihazırda kurak bölgelerde azalmıştır. İklim değişikliği dolayısıyla toprak kalitesi azalmış ve erozyon riski artmıştır; birçok hayvan ve bitkinin yaşam döngülerinde değişiklik gözlenmekte ve bunun gelecek yıllarda daha da fazla değişmesi beklenmektedir. Küresel ısınma sonrasında kuruyan toprak, hasat zamanlarının değişmesine veya ekinlerin hasat edilememesine sebep olmuştur; dolayısıyla küresel açlıkta artış yaşanmıştır. Gelecek yıllarda daha da fazla insanın verimsiz hasat sonucunda aç kalması beklenmektedir.[3]
Enfeksiyon Hastalıkları
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) tanımına göre enfeksiyon hastalıkları; bakteriler, virüsler, parazitler veya mantarların sebep olduğu, direkt veya dolaylı olarak bir insandan diğerine bulaşabilen hastalıklardır. Çoğu enfeksiyon hastalığı, zoonoz hastalık olarak sınıflandırılabilir. Zoonoz hastalıklar, genelde hayvanlarda -ki burada hayvanlar taşıyıcı görevi görür- bulunan zararsız mikroorganizmaların insanlara geçtiğinde vücuttaki hücrelere saldırması ile oluşur.[4] Veba, kolera, mevsimsel grip, Zika virüsü hastalığı, SARS, MERS ve COVID-19 zoonoz enfeksiyon hastalıklarından sadece birkaçıdır. Enfeksiyon hastalıkları insanlığın karşılaşabileceği en ölümcül tehlikelerdendir: Yüzyıllardan beri milyonlarca insanın ölümüne ve/veya kalıcı hasar ile yaşamasına sebep olmuşlardır (Tablo 1).
Tablo 1. Önemli enfeksiyon hastalıklarının tarih boyunca sebep olduğu ölümler ve enfeksiyonun kaynağı olan taşıyıcılar.[5][6][7][8][9][10][11][12]
İklim Değişikliği ve Enfeksiyon Hastalıkları
Hem enfeksiyon hastalıklarına sebep olan bakteri, parazit gibi mikroorganizmalar, hem de bu mikroorganizmaların taşıyıcıları hayvanların yaşam fonksiyonları birçok faktöre bağlıdır. Özellikle taşıyıcıların yaşam ortamları, enfeksiyon hastalıklarının yayılmasında büyük önem taşımaktadır. Hastalığa sebep olan mikroorganizmalar, spesifik iklimlerde (ısı, nem) üreyip çoğalmaktadır. Örneğin, sıtma ve Deng hummasının yağışların yoğun olduğu, nemli bölgelerde daha fazla bulaşıcı olduğu gözlemlenmiş[13] ve artan sıcaklıkların yuvarlak solucan parazit larvalarının daha hızlı büyümesine sebep olduğu bulunmuştur.[14] “Isınan bir dünya hasta bir dünyadır.”, çünkü ısınan ve bu kadar değişkenlik gösteren bir iklim, hastalığın taşıyıcısı olan hayvanların yaşamak için başka yerlere göçmesine, iklim değişikliğinin şiddetlendirdiği doğal afetlerin kirlilik getirmesine, bu kirliliğin de hastalığa sebep veren mikroorganizmaların büyümesini teşvik etmesine ve iklim değişikliğinin birçok bölgede sebep olduğu zorunlu göçün, çok fazla insanı çok küçük bir yaşam alanına zorlamasına sebeptir.[13]
İklim değişikliği sadece çevresel değil, bir sağlık krizidir. COVID-19 herkesi böylesi perişan etmişken küresel salgınları, diğer toplumsal sağlık krizlerine sebebiyet veren faktörleri görmezden gelmek, küçümsemek ve harekete geçmeyi reddetmek sadece halk sağlığını tehlikeye atmak demektir. İklim krizini yavaşlatmak için çaba göstermek, hastalık yapılarının nasıl etkileneceğini tanımlamak ve buna göre önlemler alınmalı ve düzenlemeler yapılmalıdır. Enfeksiyon hastalıkları kaçınılmaz görünüyor olabilir, fakat başka bir küresel salgının gelişini yavaşlatmak önceliğimiz olmalıdır.
Kaynakça
[1] Göksu, M. (2019). “İklim Krizi Bir Sağlık Krizidir, Kıbrıs Etkilenmeye Başladı Bile”. Tabella.
[2] Site editörleri. (2020). “Overview: Weather, Global Warming and Climate Change”. NASA.
[3] Shukla, P. R. et al. (eds.). (2019). “Summary for Policymakers. In: Climate Change and Land: an IPCC special report on climate change, desertification, land degradation, sustainable land management, food security, and greenhouse gas fluxes interrestrial ecosystems”. IPCC.
[4] Site editörleri. (n.d.). “Infectious Diseases”. WHO.
[5] Howard, J. (2019). “Plague, explained”. National Geographic.
[6] Site editörleri. (n.d.). “Where did HIV come from?”. The AIDS Institute.
[7] Site editörleri. (2019). “Cholera”. WHO.
[8] Site editörleri. (2013). “Severe Acute Respiratory Syndrome”. CDC.
[9] Enserink, M. (2003). “SARS Linked to Wild Animals.” Science.
[10] Site editörleri. (2019). “Middle East Respiratory Syndrome”. CDC.
[11] Zhang, T., Wu, Q., and Zhang, Z. (2020). “Probable Pangolin Origin of SARS-CoV-2 Associated with the COVID-19 Outbreak”. Current Biology, 30(7): 1346-1351.e2.
[12] Li, W. et al. (2005). “Bats Are Natural Reservoirs of SARS-Like Coronaviruses”. Science, 310(5748): 676-679.
[13] Patz, J. A. et al. (2003). Climate change and infectious diseases. In: “Climate change and human health: Risks and Responses”. McMichael, A. J. et al. (eds), World Health Organization: Geneva.
[14] Lafferty, K. D. (2009). “The ecology of climate change and infectious diseases”. Ecology, 90(4): 888-900.
Fotoğraf kaynağı: Grist / KTSDESIGN / SCIENCE PHOTO LIBRARY / Getty Images