Afrika’nın Maymunu ve Jenerasyonların Dili

Hükûmet krizlerinden başlayıp sınır kapılarının açılma sürecine dek birçok farklı gündem içerisinde belki de en dikkat çekici olanı Afrika gazetesinin logosu ve ismi etrafında dönen ırkçılık tartışmasıydı. Günlerce sosyal medyadan tartışılan konu aslında daha önce birçok kez gazetenin bilgisine getirilmiş ve Afrikalı öğrenciler tepkilerini gazete yöneticilerine iletmişlerdi.

 

Son dönemde George Floyd’un Minneapolis’te bir polis tarafından öldürülmesinin ardından başlayan ırkçılık karşıtı eylemlerin doğrultusunda adamızda eğitim gören Afrikalı öğrenciler de karşılaştıkları ırkçı yaklaşımları paylaşma ihtiyacı hissetti. Yapılan anketlerde adadaki siyahi öğrencilerin önemli bir kısmının ırkçılığa uğradığını belirtmesiyle “bizde ırkçılık yokturcular” sosyal medya üzerinden öğrencilere saldırmaya başlamışken, üzerine öğrencilerin Afrika gazetesinin logosu üzerinden gelen şikâyetlere de çok sert tepkiler verilmişti.

 

Öncelikle şunu kafamıza sokmamız lazım. Bu memlekette ırkçılık da var, cinsiyetçilik de var, homofobi de var, etnik ayrımcılık da var. Kendimizi işimize geldiği ülkelerle kıyaslayıp iyi hissetmekle olmuyor bu iş. Ayrımcılığa uğrayanların birebir şikâyetleri ile oluyor. Bu adada ten rengine göre ayrımcılığı geçtim, Türkiye kökenlilere karşı bile yapılan ırkçılığın boyutunu görmekte miyiz? Yoksa her şeyin en iyisini bilen Kıbrıslı Türk halkının asla ayrımcılık uygulamadığını mı düşünüyoruz? Yarım sene kadar önce “Irkçılığın Gölgesinde Kimlik Bunalımı” başlıklı yazımda anlatmaya çalışmıştım bu meselenin birazını. Var bizde ayrımcılık. Var. Yokmuş gibi davrandığımızda da deve kuşu oluyoruz.

 

Şimdi Afrika‘nın maymuncuğu meselesine baktığımızda arkasında farklı şeyler görürüz. Şener Levent’in bu logoyu ve ismi belirlerken ırkçı bir hedefe sahip olmadığına, kendince bir şeyleri anlatmaya çalıştığına inananlardanım. Tabii ki bu konuda tartışma olabilir ve bu tartışmanın savunma makamı Afrika olur. Ancak ben olayın bu meselenin daha üstünde olduğunu düşünüyorum.

 

Afrika gazetesinin değişme kararı alınan mevcut logosu.

 

Söylemler, söylemlerin anlamları, semboller ve sembollerin anlamları zamanla değişkenlik gösteren olgulardır. Avrupa yayın hayatına başladığında ben doğmamıştım. Avrupa kapanıp Afrika olduğunda ise üç yaşında. Yani o dönemleri ancak geriye dönük incelemem mümkündür. Ben o dönemi bilmesem de kendi yetiştiğim ve yaşadığım dönemleri değerlendirme şansına sahibim. Ben büyürken başta Afrikalılar olmak üzere siyahi bireylerin maymun sembolüne karşı bir hassasiyet gösterdiğini biliyordum. Aynı muz meselesi gibi. Yine aynı dönemlerde duruşuna çok saygı duyduğum Afrika gazetesinin isminin neden öyle olduğunu ve logosunda neden maymun olduğunu sorguladığımda aldığım cevaplardan çok tatmin olmasam da nereden gelindiğini anlayabiliyordum. Açıkçası gün bugündür hâlen bir art niyet hissetmemekteyim.

 

Ancak dediğim gibi söylemler ve ifade ettikleri o gün farklı olsa bile zaman içerisinde değişebilir. Buna verilecek o kadar çok örnek vardır ki… Örneğin “özürlü” kelimesi bir noktada hoş karşılanıp sıklıkla kullanılsa da bir noktadan sonra hakaret olarak görülmeye başlanmış yerini “engelli” kelimesine bırakmıştı. Şimdi ise “engelli” kelimesi aynı kaderi paylaşarak yerini “dezavantajlı” bireye bırakmaktadır. Belki bundan uzun süre önce Avrupa kurulduğunda “bayan” kelimesi üzerinde bir hassasiyet oluşmamışken şimdi bu kelimeyi kullanmaktan imtina etmekteyiz. Hâlbuki “bayan” kelimesini ilk kullanan insan muhtemelen cinsiyetçi bir düşünce ile yola çıkmamıştır ancak zaman içerisinde söylemlerin ve sembollerin anlamı değişirken bizim jenerasyonun lügatine âdeta “yasaklı kelime” olarak girmiştir.

 

Buralarda asıl olan sizin ne demek istediğiniz değil karşı tarafın ne anladığıdır. Afrika‘nın maymununda mesele Afrika‘nın ne dediğinden ziyade Afrikalıların ne anladığıdır. Eğer bir hassasiyet varsa ve bu hassasiyet ırkçılık gibi gerçekten önemli bir konudaysa buna saygı gösterilip çözüm yolları üretmek gerekir. Bu hassasiyetleri bizim jenerasyonun anlaması nispeten daha kolaydır. Politik doğruculuk (political correctness) kavramının gün geçtikçe kazandığı önemi düşündüğümüzde bu kavram ile büyüyen gençlerin bir cümleyi kurmadan çok kez düşünmesi anlamsız değil, aksine jenerasyonlar arası bir farklılığın simgesidir.

 

Burada da belki eskiden çok güzel anlamlar ifade etse de artık Afrika gazetesinin birçok kişiyi ırk temelinden başlayarak üzdüğü, rahatsız ettiği söylenmektedir. Bu bağlamda başlangıçtaki maksadın ötesinde, artık bir değişiklik farz olmuştur. Gazetenin de bu bağlamdaki kararı takdire şayandır.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir