KKTC’de sağlık yönetimi konusunda devrim niteliğinde adımlar atılmaya tam hız devam ediliyor. Pandemi hastanemizin olmayışı ve Sağlık Bakanlığının elindeki kit sayısının 3 gün daha yetebileceğini açıklaması ile beraber çok önemli bir konu daha gündemde: “Mevsimlik hemşire!” Evet, yanlış duymadınız! Hemşirenin de mevsimliği mi olur demeyin! KKTC’de yaşıyorsanız her şey olabilir! Bu toplum mevsimlik işçiyi duydu. Geçici öğretmeni duydu. Geçici işçi alımını zaten duydu. Ama “mevsimlik hemşire” alımını ilk kez duyuyor.
Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği Başkanı Ali Bolat, 6 ay süreyle Sağlık Bakanlığına 50 mevsimlik hemşire istihdam etmek istenildiğini duyurdu. Yani nereden baksanız bu olay fiyasko!
İlk olarak, hemşireler acil durumlar, hastaya yapılan müdahale anları ve ameliyathaneler olmak üzere sağlık alanının tüm aşamalarında bel kemiği niteliğindedir. Tabii ki bu kadar ciddi bir konuda tecrübe ve deneyim oldukça önemli. Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi eski Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı yapmış olduğu “Üç ay hemşirelerin adaptasyonuna yetmezken mevsimlik hemşire alımını nereden çıkardılar çok merak ettim. Siz mevsimlik dediğiniz bu kısa sürede ancak ondan sonra size hizmet verecek hemşireyi yetiştirebilirsiniz. Hemşireler 3 aylık ekstra eğitimle becerilerini ve kendilerine olan güvenlerini arttırırlar.” açıklamasında aslında durumu çok güzel özetlemiş.
Diğer bir konu da tabii ki KKTC’nin olmazsa olmaz gündemi “partizanlık”! Mevsimlik olarak alınması gündemde olan bu hemşireler hangi yöntem izlenerek istihdam edilecek? Kamu Hizmeti Komisyonu aracılığı ile sınav yaparak istihdam etmek yerine seçim öncesi neden bu şekilde almak istiyor ki hemşireleri Sağlık Bakanlığı? Süre kısıtlı, pandemi var gibi gerekçeler gösterilebilir tabii. O zaman da neye göre bu 50 kişi seçilecek? Sizce kura ile mi? Adil bir yaklaşımı UBP kabul edecek mi? Yoksa Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bunu fırsat bilip kendine yakın isimleri mi alacaktır sizce? Bu sorunun cevabını içinizden gülerek verdiğinizi duyabiliyorum. Sağlık konusunda yapılan partizanlık bu toplumu uçuruma götürmez mi? Halkın Partisi hükûmet ortağı olarak bu duruma engel olabilecek mi? Tavrı ne olacak? Zorlu geçecek bu süreci izleyip hep birlikte göreceğiz elbet.
Öte yandan, işin bir de hemşirelik mesleğine yapılan saygısızlık boyutu var. Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı Ali Özgöçmen yazılı açıklamasında, bunun meslek onuru ve haysiyetini ayaklar altına almak olduğunu belirterek bu durumun kabul edilemez olduğunu açıkladı. Birlik Başkanı Ali Bolat ise “Hemşirelik mesleğine yakışmayan, hemşirelik mesleğini rencide edici, mesleğin onurunu zedeleyen, saygınlığını düşüren bir tutum olarak görmekteyiz.” açıklamasında bulunuyor. Peki sizce haksız mı? Bu konu gerçekten rencide edici değil mi? Üzülmemek elde değil!
Bu toplumda siyasilere güven hızla azalmaya devam ediyor. Aynı şekilde devletin birçok kurumuna olan güven duygusu da azalmış durumda. Halk nezdinde hâlâ daha güvenini kaybetmeyen kurumlar içerisinde yer alan, gece gündüz çalışan sağlık emekçilerine, hemşirelerimize olan saygınlığı korumak, bu pandemi sürecinde ortaya koydukları fedakârlıkları görmek, bilmek ve anlatmak, onların hassasiyetlerine göre yol almak UBP-HP hükûmetinin temel görevlerinden biri olması gerektiğine inanıyorum. Umarım bu yanlış adımdan çok geç olmadan geri dönülür.
Kapak fotoğrafı için tıklayınız.
