Bu haftaki yazımda geçtiğimiz haftalarda Güney Kıbrıs’ta gündem olan ve Kuzey’de de yansımaları olan bir olayı ele alacağım. Daha önce başka yerlerde ve şartlarda karşımıza çıkan benzer vakalarla bu olayın toplumsal yansımalarını ince bir çizgi ayrımı odağında analiz etmeye çalışacağım.
Öncelikle olayı şöyle kısaca bir özet geçecek olursak, Güney Kıbrıs’ta geçtiğimiz haftalarda aynı zamanda sanatçı da olan bir resim öğretmeni yaptığı bazı çalışmalarla tepki toplamıştı. Sanatçı, eserlerinde dinî figürleri resmetmiş ve bu figürleri kullanarak kendi görüşü bazında toplumsal mesajlar vermişti. Kısaca değinmek gerekirse, Hz. İsa bir mülteci olarak, motor süren bir kişi olarak ve tamamen çıplak resmedilmişti. Ayrıca, bir başka eserinde ise, Kıbrıs Kilisesi Başpiskoposu’nun üzerine işeyen bir köpek tasvir edilmişti. Bunun üzerine sanatçı dinî hassasiyete sahip olan toplumun bir kesiminden tepki görmüş, ayrıca Rum Eğitim ve Kültür Bakanlığı tarafından hakkında soruşturma başlatılmıştı. Öte yandan bu karara karşı çıkan aralarında meslek gruplarının ve sanatçılarında da bulunduğu bir kesim ise bakanlığın kararına tepki olarak sanatçıya destek yürüyüşü organize etmişti.[1]
Bu olay dinî şahsiyetlerin sanatsal çalışmalarda kullanılması sonucu toplumsal gerilime neden olan ilk olay değil. Geçtiğimiz yıllarda Avrupa’nın farklı yerlerinde farklı durumlarda icra edilen sanat eserleri de böyle bir toplumsal gerilime, hatta daha da aşırı bir biçimde neden olmuştu. Bu olaylar öncelikle Danimarka’da faaliyet gösteren Jyllands-Posten isimli bir gazetenin ve ardından da Fransa’da yayımlanan Charlie Hebdo isimli bir derginin, İslam dinine aykırı olarak Hz. Muhammed’i resmeden eserleri sonucunda ortaya çıkmıştı. Her iki yayın kuruluşu da Hz. Muhammed’in yüzünü resmetmiş ve kendisine farklı siyasi anlamlar yükleyen karikatürler kaleme almıştı. Her iki olayda da gerek bu ülkelerde yaşayan Müslüman azınlık gruplar, gerekse dünyanın çeşitli yerlerindeki Müslümanlar bu eserlere tepki göstermiş, dinî hassasiyetlerinin zedelendiğini belirtmişlerdi. Ancak yine Güney Kıbrıs’ta olduğu gibi, toplumun azımsanamayacak bir kesimi ise yayın kuruluşlarının yanında yer almış ve hatta Charlie Hebdo dergisine düzenlenen terör saldırısından sonra dünyanın birçok yerinden dergiye “#JeSuisCharlie” akımı altında sosyal medyada büyük bir destek gelmişti.
Peki gerek Güney Kıbrıs’ta yer alan Hz. İsa’nın tasvir edilmesini, gerekse Danimarka ve Fransa’da Hz. Muhammed’in yüzünün açıkça resmedilmesini ele aldığımızda, bu olayları ince bir çizgi etrafında nasıl ele alabiliriz? Bahsini ettiğim ince çizgi, bir tarafında ifade özgürlüğü, bir tarafında ise dinî hassasiyetlerin bulunduğu bir çizgi. Basitçe söylemek gerekirse, bu toplumsal görüş ayrılığına neden olan şey, iki farklı değer yargısının toplumun başka kesimlerinde farklı derecelerde önemsenmesidir. Bu ince çizginin ne tarafında olduğunuz ise tamamen içerisinde bulunduğunuz toplumun yapısına ve sizin bir birey olarak değer yargılarınıza bağlıdır. Bahsi geçen üç olayda da gerek Hristiyanlık gerekse İslam dinlerinin hassasiyeti söz konusu olan kutsal şahsiyetlere karşı tutum sergilense de bunun sanatsal çerçevede gerçekleşmesi ve bu sanatçıların kendi özgür düşüncelerini sanat yoluyla icra etmelerinden ötürü bu olaylar düşünce özgürlüğü olarak görülmelidir. Her ne kadar bu hakkın kullanımı toplumun bir kesimini rahatsız edip, dinî hassasiyetlerini zedelese de kasti bir zarar vermemesinden ötürü düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.
Sadece sanatçılar değil, toplumun her kesimi düşünce özgürlüğü başta olmak üzere tüm temel hak ve özgürlüklere sıkıca sarılmalı ve sonuna kadar savunmalıdır. Unutmamak gerekir ki, dinî inanç ve bunun dile getirilmesi de yine temel hak ve özgürlüklerden olan inanç özgürlüğünün bir yansıması olarak gerçekleşmektedir. Bu nedenle, her ne kadar gerek sanat gerek siyaset gerekse akademik veya bilimsel bir çalışma yaparken bu çizginin üzerinde oynasak da bir gün hepimize lazım olacak olan özgürlük ilkesini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Referanslar
[1] Shkurko, J. (2020). “Protesters out on the streets in support of controversial art teacher”. Cyprus Mail.