Ahlaki İkilemler Üzerine

Şu içinde bulunduğumuz modern zamanların hayatımızı kolaylaştırdığı mı yoksa zorlaştırdığı mı hakkında ikileme düşüyorum çoğu zaman. İnsan ikileme düştü mü üzerine bir ağırlık çöküyor, bir karara varamadan ileriye gidemiyor sanki. Ne üzücü ki günümüz insanı üzerine çelikten bir zırh giyiyor da kararsızlığın ağırlığından kurtulmak adına üzerine birkaç beden büyük gelen ahlakını çok da fazla düşünmeden çıkarabiliyor gibime geliyor.

 

Bazı gündelik ikilemlerden şerit değiştirir gibi kurtuluyoruz fakat söz konusu ahlaki ikilemler oldu mu, bir yol ayrımına gelindi mi ne kadar kolay, ne kadar hızlı kararlar verebiliyoruz merak etmeden edemiyorum. Tüm bunlar kafamı kurcalamaya devam ederken gözüme ilginç bir araştırma makalesi çarpıyor.[1]

 

Yakın zamanda Yale, Harvard ve Oxford Üniversitesinin iş birliğinde gerçekleşen bir araştırmaya 5-9 yaşları arasındaki çocuklar ve yetişkinler katıldı. Farklı kategorideki katılımcıların insanlara mı yoksa hayvanlara mı öncelik verildiği öğrenilmek istendi. Oluşturulan ahlaki ikilem senaryosu ise şöyleydi:

Batmakta olan iki tekne hayal edin. Birinde bir köpek, bir domuz ya da bir insan var, diğerinde ise bir, iki, on ya da yüz köpek, domuz ya da insan. İki tekneden sadece birini seçme şansınız var ve elinizde üç seçenek var; insanları kurtarabilirsiniz, hayvanları kurtarabilirsiniz ya da karar veremezsiniz. Tercihiniz ne olurdu?

 

Sonuçlara bakar bakmaz çocuklar ve yetişkinlerin verdikleri cevaplar arasındaki bariz farklılık göze çarpıyor. Yetişkinlerin çoğunluğu köpekler ve domuzlar yerine insanları kurtarmayı tercih ederken (bir insan için yüz köpeği bile feda ederek), çocukların köpekleri kurtarmayı seçme olasılığının daha fazla olduğu bulundu. Hatta her üç çocuktan birinin bir köpeği bir insana tercih ettiği gösterildi. İlginçtir ki hem çocuklar hem de yetişkinler köpekleri domuzlardan daha öncelikli tutmayı tercih etti. Ama yine köpeklerde olduğu gibi çocukların insanlar yerine domuzları kurtarma şansının yetişkinlere kıyasla daha fazla olduğu görüldü. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda çocukların hayvanlara (en azından köpek ve domuzlara) insanlardan daha çok değer verdiğini apaçık ortada. Bu da ahlaki açıdan insanların hayvanlardan üstün olduğu düşüncesinin gelişimin geç dönemlerinde oluşturduğuna işaret ediyor.

 

Her ne kadar insanların doğallıktan uzak olmasına yavaş yavaş alıştırsam da kendimi, insanın her geçen gün doğadan nasıl ve neden korkarak, koşarak uzaklaştığını ve kendini yabancılaştırdığını anlayamıyorum bir türlü…

 

İşin özüne inecek olursak, Filozof Peter Singer’ın 1975’te yazdığı Animal Liberation isimli kitapta insan-hayvan ilişkisinin (ya da sömürüsünün) açıklaması “türcülük” kavramı aracılığıyla yapılıyor. “Kendi türünün üyelerinin çıkarları lehine ve diğer türlerin üyelerinin çıkarlarına karşı bir önyargı veya önyargı tutumu” olarak tanımlanın türcülüğün tıpkı ırkçılık ve cinsiyetçilik gibi mantıktan yoksun ve ahlaki olarak yanlış olduğu savunuluyor. Buna dair yapılan bir diğer araştırmada ise çocukların yetişkinlere kıyasla daha az “türcü” olduğu bulundu. Bu kavramın ortaya çıkışını açıklamak adına iki fikir öne sürülmüştür. Birincisi, hayvanların insanlık tarihinde gerek besin kaynağı olması gerek ise tehlike oluşturmasına dayanır ve evrim aracılığıyla atalarımızın insanları diğer türlerden ayıracak psikolojik mekanizmaları geliştirdiğini belirtir. Öte yandan, insanların doğal olarak bu ayrımı yapmaya başlamadığı savunulur ve bu nedenle de türcülüğün evrim yerine sosyalleşmenin bir ürünü olduğu öne sürülür.

 

Sonuç olarak, ahlaki ikilem üzerine araştırmaların da desteklediği sosyalleşmeye dayanan türcülük, hayvanlara karşı ön yargı ve ayrımcılık, çoğunlukla ergenlik döneminde gelişen ve diğer ön yargılar gibi öğrenilmiş bir ön yargıdır.

 


 

Referans

[1] Wiks, M., Caviola, L., Kahane, G., Bloom, P. (2021).”Children prioritize humans over animals less than adults do”. Psychological Science, 32: 27-38.

 

Fotoğraf: Iva Rajović, Unsplash.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir