Sus ve Terbiyeni Takın!

İki gün önce, şu anda bulunduğum yerden sadece 70 kilometre civarı uzaklıkta Rotterdam’da, Eurovision Şarkı Yarışması’nın büyük finali gerçekleşti. Türkiye’nin 2012’den beri katılmamasıyla beraber aslında eskiden her sene kaçırmadan takip ettiğimiz bu yarışmayı artık bir iki sosyal medya paylaşımının ötesinde göremiyoruz. “Türkiye katılmalı mı veya katılmamalı mı?” veya “Türkiye’nin katılıp katılmaması Kıbrıslı Türkler için ne ifade etmeli?” tarzı sorular aslında üstüne düşünmeyi sevdiğim, hakkında konuşmaktan zevk aldığım sorular olsa da bu yazının konusu bunlar değil. Måneskin’in yarışmayı kazanan ZITTI E BUONI, yani Türkçesiyle “sus ve terbiyeni takın”, şarkısından ve bu şarkının kazanmasının neleri temsil edebileceğinden bahsetmek istiyorum.

 

Yaklaşık iki buçuk yıl önce rock müziğin popülaritesini önemli bir derecede yitirmesinden yakınan, ama yine de geleceğe dair umudunu tam anlamıyla yitirmeyen bir yazı yazmıştım. Bunun yüzünden de İtalya’yı destekliyordum aslında ama şarkının gerçekten objektif anlamda da çok başarılı bir şarkı olduğunu düşünüyorum. Hele de şarkıyı martın başında keşfedip o tarihten beridir dinlememden ötürü şarkıya apayrı bir bağım vardı. Ekran başında gerim gerim gerilmemi şarkının kazanmasıyla büyük bir coşku kapladıktan sonra düşündüm: Eurovision’ı 2006’dan beri ilk defa rock bir şarkı kazanmıştı. Hatta bunun yanında yarışmadaki tek diğer rock şarkı da halk oylamasında 4. olmuştu. Peki ya bunlar ne demekti?

 

Asında 2018’de yazdığım yazı ve Måneskin’in bu zaferi arasında bir sürü şey oldu rock adına. Bunlardan kendimce en önemlilerini hızlıca özet geçecek olursam:

  • Rammstein ve Bring Me the Horizon son zamanlarda rock gruplarında aşina olmadığımız kadar popülerleşen albümler çıkardılar.
  • Blink-182’nun bateristi Travis Barker bir sürü gençle iş birliği yapmaya başlayarak pop punk (bir punk rock tarzı) için romantik, nostaljik ve “underground” bir hava yarattı.
  • Bunlardan belki de en başarılısı ve aslında bir rapçi olan Machine Gun Kelly hâlen daha Spotify’da en çok dinlenen 50 albümden biri olan pop punk bir albüm çıkardı.
  • Olivia Rodrigo good 4 u adlı pop rock bir şarkıyla Spotify’ın günlük dinlemelerinde birinci oldu.

 

Elbette ki örnekler çoğaltılabilir, fakat konu o değil. Kolaylıkla görülebilir ki rock camiasında bir hareketlenme var, yaşanan her yeni önem arz eden olay bir öncekinden çok daha büyük ve bana sorarsanız bu noktada herhangi bir rock sanatçısının yeri yerinden oynatacak bir şarkı çıkarabilmesi hâlinde rock’un dönüşü kesinleşmiş olacak. Bunun da günümüzde ne denli mümkün olduğunu anlamamız için de bahsetmek istediğim son noktaya geliyoruz: Tiktok.

 

Tiktok her ne kadar 2018’de çıkmış bir sosyal medya platformu olsa da son iki yıldır âdeta müzik piyasasını tekel bir şekilde kontrol eden bir canavar konumunda. Günümüzde en çok dinlenen hangi şarkıya bakarsanız bakın, çok büyük bir ihtimalle şu anki konumuna Tiktok sayesinde geldiğini göreceksinizdir. Her ne kadar bu gerçekten korkunç duyulsa da -ve şahsen popüler olan çoğu şarkının müzikalite olarak muhteşem olmadığını düşünsem de- bu durumun çok enteresan bir artısı var: Şarkının popüler olabilmesi müzik türünden neredeyse bağımsız! Yani bir Tiktok kullanıcısı, şarkının tarzı her ne olursa olsun, bir şarkının küçük bir bölümünde trend olabilecek bir şey yapabilirse o şarkı patlayabilir. Bunun örneklerini Bring Me the Horizon’ın Can You Feel My Heart? şarkısında, veya The Neighbourhood’un Sweater Weather şarkısında görebiliriz. Bunlar elbette önceden de popüler olan şarkılardı fakat Tiktok’ta “viral” olduktan sonra elde ettikleri popülarite çok farklı.

 

Demem o ki, öyle ya da böyle, rock müziğine karşı bir ivme var ve bu iddiayı destekleyebilecek referandum niteliğindeki tek etkinlik de iki gün önce benimle aynı sonuca vardı. Rock müziği kurtarmak tabii ki de Måneskin’in veya yalnızca bir grubun yapabileceği bir şey değil, fakat “jinxlemek” istemesem de bu bahsettiğim bütün adımlar gerçekten de bir şeylerin habercisi gibi, bekleyip göreceğiz. O zaman bir dahaki sefere kadar Måneskin’in solisti Damiano’nun da dediği gibi:

“Rock’n’roll asla ölmez!”

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir