1990’lı yıllarda köy ilkokullarının merkezîleşmesinin ardından birçok köy ilkokulu kapanmış, binaları da kaderlerine terk edilmişti. Nüfusu nispeten daha küçük olan köylerdeki çocuklar komşu köylerde toplanmış, böylece daha büyük okullarda her sınıfın ayrı odada olması sağlanmıştı. Eski okullarda genelde tek sınıf vardı ve birinci sınıftan altıncı sınıfa kadar öğrenciler genelde aynı odada eğitim görüyordu.
Okulların merkezîleşmesi aynı zamanda “göçmen” ve “yerli” köylerin çocuklarının da kaynaşması adına düşünülmüş bir adımdı. Böylece birbiri ile hiç iletişimi olmayan ve ayrımcılığın yapıldığı iki farklı köydeki insanların birbirleri ile muhatap olması fikri de vardı. Amerika’da buna benzer bir uygulama yoğunlukla 1960 ve 1970’li yıllarda siyahlar ve beyazlar arasında entegrasyonu sağlamak adına yapılmıştı. Remember the Titans filmi gerçek bir hikâye üzerinden kurgulanmış önemli bir yapıttır.
Okulların merkezîleşmesinin sosyal, pedagojik ve ekonomik artılarının olduğunu görmek zor değildir. Ancak bu uygulamanın getirdiği önemli bir eksi, bırakılan okulların binaları üzerine konmuştur. Hâlen pek çok köyde terk edilmiş ve çürümeye bırakılmış ilkokul binaları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra bazı binalar ise günümüzde en azından farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Ambar olarak kullanılan binalar da dururken, koy kadın kursu veya özel eğitim merkezi olarak kullanılan binalar vardır. Mesela son olarak Ötüken’deki eski okul bir özel eğitim merkezi olurken Sütlüce’deki eski köy ilkokulu, Sütlüce Dayanışma ve Aktivite Derneği ve Geçitkale Belediyesi katkılarıyla bir çeşit gençlik merkezi hâline gelmiştir. Örnekler çoğalmaya açık olsa da pek çok eski okul harap duruma gelmektedir. Tarihsel bağ ve kamu mülkiyeti göz önünde bulundurulduğunda bu binaların toplumsal fayda için kullanılıyor olması önemli bir sosyal gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu eski okullar için yapılabilecek uygun geri kazanımlardan biri de okul öncesi eğitim için kullanılmalarıdır. Örneğin 1992 yılında eğitime son veren Beylerbeyi İlkokulu, 2018 yılında Beylerbeyi Anaokulu olarak tekrar eğitime başlamıştır. Günümüzde ücretsiz eğitim yaşı ülke genelinde beş, bazı bölgelerde de dört (hatta üç) olurken bu okulların fiziksel olarak da okul öncesi eğitime elverişli hâle getirilmesi zor olmayacaktır. Genellikle tek veya iki sınıflı binalarda beş yaş grubunun eğitim görmesi mümkündür. Eğer nüfus yetersiz ise civar köyler için yine merkezî anasınıflar veya anaokullar yapmak mümkün olacaktır. Örneğin ilkokul için öğrencilerini Alayköy’e gönderen Yılmazköy’ün kendi eski ilkokul binası bir anaokul olarak kullanılırsa gerekli nüfus muhtemelen vardır, ancak olmadığı hâlde de Alayköy’deki öğrencilerin buraya aktarılması düşünülebilir.
Bu binaların özellikle kullanım dışı olanlarının envanterinin çıkarılması önemlidir, ertesinde de her bölge için ihtiyaca uygun projeler yapılması ve böylece binaların geri kazanılması önemli fayda sağlar. Eğer köyünüzde veya mahallenizde bildiğiniz eski okul binası var ise bu konuda bilgi vermenizi rica ederim.
Ek olarak 1973 ve 1975 yıllarındaki seçimlerde sandık kurulan merkezlerin bir listesini paylaşmam bu konuda bilgi edinmeye fayda sağlayabilir. Kaynak olarak 11 Şubat 1973 ve 13 Mayıs 1975 tarihli Bozkurt gazeteleri kullanılmıştır.
1973 sandık merkezleri, Baf ve Leymosun dâhil edilmemiştir.
1975 sandık merkezleri.
Kapak fotoğrafı için tıklayınız.