Kimberley Süreci ve Elmas Tedarik Zinciri Üzerine

Kimberley Süreci yasal elmas ticaretini korurken çatışma altında olan bölgelerden çıkarılan elmasların ticaretini önlemeyi amaçlayan uluslararası bir elmas sertifika programıdır. Ocak 2003’te uygulamaya konmuş, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmıştır. Kimberley Süreci’ne katılan ülkelerin ulusal yasalarını, elmas ticaret hatlarını çatışma olan bölgelerde uzak tutacak ve ihracat kontrol rejimlerini buna adapte edecek şekilde düzenlemeleri gerekmektedir. Her ne kadar özünde elmas ticaretini daha şeffaf ve adil kılmaya çalışsa da programın iki temel eksikliği bulunmaktadır. Öncelikle sunulan sertifika koşulları yalnızca çatışma bölgelerindeki madencilik ve dağıtımına odaklanmaktadır, fakat elmas madenciliğinde en büyük problemi olan işçi sömürüsüyle ilgili herhangi bir önlem bulunmamaktadır. Çalışma koşulları, madencilerin sağlığı ve güvenliği, çocuk işçiliğinin kullanımı ve adil ödenek gibi konuların hiçbiri ele alınmaktadır. Ayrıca madencilik amaçlarıyla büyük şirketler tarafından evlerinden zorla tahliye edilen yerel halk da bu sertifika programı kapsamında korunmaz. İkinci olarak sertifika kayıtlar sadece ham elmaslar için yapıldığından daha sonra kesilip, şekillendirilip, kalıplara konulan ve farklı ülkelere satılan taşlar ayrı ayrı kodlanmış olmaz, dolayısıyla takip sistemi belirli bir noktadan sonrası için sürdürülememiş olur. Örneğin Kıbrıs’ta elmas yüzük alan birine, taşın bu sertifika programı dâhilinde üretildiği belirtilebilir fakat kaynağı konusunda bir bilgi sunulamaz.

 

Bu temel eksikliklere rağmen programın birçok kurum tarafından kısa sürede ilgi görmesinin nedenleri arasında hem mevcut hem de gelecekteki çatışmayı durdurma ve önlemedeki potansiyel rolü bulunmaktadır. Bu rol göze alındığında bu tip programların yasa temelleri, ulusal mevzuat uygulamaları ve mevcut uluslararası ticaret hukuku ile ilişkisini değerlendirmek faydalı olabilir.

 

Bazılarına göre elmas sektöründeki değişim ancak şirketlerin düşen kârla başka şekilde baş edemeyeceklerini anladıkları ve süreci daha adil bir hâle getirmek zorunda kaldıklarında sağlanacaktır. Büyük elmas şirketlerinin bazıları bu konularda gerekli değişiklikleri yapmaya ve tedarik zincirlerini açıkça yayınlamaya hazır olduklarını açıkladılar. Elmas şirketlerinin değişen tutumlarındaki en önemli iki faktör kâr gütmeyen kuruluşların son yıllarda çatışma alanlarındaki mineraller üzerine olan çalışmaları ve tüketicilerin eskiye kıyasla daha bilinçli olup satın aldıkları elmasların nereden geldiğini bilmek istemeleri olarak gösterilebilir.

 

Geçtiğimiz yıllarda aslında aktif çatışma bölgesinden getirilip hatalı kodlamalar ile sertifika verilen elmasların gizlenip piyasaya sürülmesi Kimberley sürecinin güvenilirliği oldukça azalmıştır. Bu duruma ek olarak Kimberley Süreci Sertifika Programı aslında çok dar olan tanımına uygun durumlarda da çözüm sağlayamamıştır. Örneğin 2012 yılında Orta Afrika Cumhuriyeti’nde çıkan çatışmalar ardından bu bölgeden elmas alınmayacağı açıklamış ardından 2016 yılında çatışmaya ara verilmemiş olunması rağmen bu yasak kısmi olarak kaldırılmış ve 1 yıl içinde 140.000 karatlık elmasın ülkeden tamamıyla yasal olmayan şekillerde çıkarıldığı tespit edilmişti. Bu süreç kapsamında değişiklikler yapılmaya çalışılmış olunsa da programa dâhil 81 ülke olması manevra hızını oldukça yavaşlatmaktadır.

 

Kimberley sürecine ek olarak bugüne kadar doğal mineral ticaretini daha adil bir formata getirmek ve Afrika’nın madencilerine yardım etmek için çabalayan birçok kuruluş ve anlaşma bulunmaktadır. Örneğin Uluslararası Adil Ticaret Tescil Kurumu (Fairtrade) Altın Standardı Sertifikaları 2012’den beri yürürlükte olup madencilerin adil ödenek, güvenli çalışma koşulları ve topluluklarına daha fazla yatırım yapabilecekleri koşulları sağlamaktadır. Bir başka örnekse 2020’de Resolve ve Elmas Geliştirme İnisiyatifinin (DDI) maden çalışanlarını daha kapsamlı koruyabilmek adına elmasların yanı sıra kobalt ve daha birçok minerali içerecek şekilde genişlettiği ortak bir projedir. Projenin amaçları arasında gene çatışmayı önleme, yer yer çözümleme, madencilik sektörünü resmileştirme, çalışanlara ihtiyaç duydukları fırsatların, araçların ve bilginin sağlanması, maden bölgelerinde yoksulluğun azaltılması, temiz su ve sanitasyon altyapılarının sağlanması, biyolojik çeşitliliğin korunması, tedarik zincirinin tespiti ve tüm sürecin etik açıdan daha doğru yürütülmesi gibi birçok amaç bulunmaktadır.

 

Buna ek olarak elmas tedarik zincirine katkı sağlayan bir yöntem Kanada’daki takip modelidir. Bu pratik takip modeliyle, elmasların madenden çıkarılıp tüketiciyle buluşmasına kadarki sürece kolayca erişim sağlanabiliyor ve standartlara uygun olup olmadığı kontrol edilebiliyor. Kesilen ve parlatılmış her elmasa lazerle ayrı bir takip numarası yazıldığından, tüketicilerin bağımsız olarak doğrulayabileceği ve bu sayede tedarik zinciri boyunca yolculuğunu takip edebildikleri çok işlevsel bir uygulama bulunmakta.

 

Tedarik zincirlerinin netleşmesiyle ortaya çıkabilecek bir başka sorunsa tüketicilerin bilgi yetersizliği yüzünden sadece gelişmiş ülkelerden çıkarılan elmasları tercih edebilecek olmalarıdır. Bu konuda doğru yaklaşım olmadığı takdirde yıllarca gelişmiş dünyaya elmas tedarik eden Afrika ülkelerini tedarik zincirinden temelli olarak kesmek, gelirlerini bu sektör ve çevresinden kazanan binlerce insanın hayatını kötü şekilde etkileyecektir ve yıllarca üzerlerinden kâr kazanılan maden çalışanları bir yerde terk edilmiş olacaktır. Dolayısıyla Afrika’dan gelen elmasları tamamıyla bu söz konusu tedarik zincirinden çıkartmak ya da onları sektörden temelli olarak dışlayacak standartlar getirmek yerine, maden işçilerinin hayat koşullarını ilerletecek, çocuk işçiliği tamamen ortadan kaldıracak ve çatışma bölgelerinden yasal olmayan şekillerde elmas alınmasını minimuma indirgeyecek bir anlaşma tasarısı sunulması gerekli olacaktır. Fakat bu anlaşmalar her ne kadar net ve kapsamlı tasarlansa da doğru uygulama yasal bağlayıcılıkla takip edilmedikçe ilerleme kaydetmek ve bir yere varmak güçtür.

 


 

Kaynakça

Ethical concerns grow over Kimberley Process diamond charter. (2021). Retrieved 10 October 2021, from https://www.ft.com/content/76019f26-01f5-11e8-9e12-af73e8db3c71

Ethical diamonds: What Conscientious Consumers Need to Know. (2021). Retrieved 10 October 2021, from https://www.diamonds.pro/education/ethical-diamonds-conscientious-consumers-need-know/

The Kimberley Process is a ‘perfect cover story’ for blood diamonds. (2021). Retrieved 10 October 2021, from https://www.theguardian.com/sustainable-business/diamonds-blood-kimberley-process-mines-ethical

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir