Samanbahçe’nin Dünya Mimari Tarihindeki Önemi Üzerine

Bir şehrin kentsel ve mimari yapısı içinde yaşadığı toplumun göstergesidir ve bu, özellikle Kıbrıs gibi bir ülkede yüzyıllar içinde sosyal, kültürel, ekonomik ve politik gelişmelere bağlı olumlu ya da olumsuz olarak önemli ölçüde değişiklik gösterebilir. Bu değişimler sadece binaların bozulmasıyla değil fakat kentlerin gelenekselliğinde, tarihî dokusunda, mimarisinde ve sosyal değişiklerle de gözlemlenebilir. Geleneksel mahallelerin korunması, iyi tanımlanmış bir kentsel dokunun, mimari birliğin, düzenin ve sürekliliğin en başarılı örneklerindendir.

 

Lefkoşa Surlariçi’nde bulunan Samanbahçe Evleri 1896 yılında geleneksel malzeme ve yapım yönetemleriyle inşa edilmiştir. Evler, kentsel planlamanın en eski örneği olmasının yanı sıra düşük gelirli aileleri desteklemek için geliştirilmiş bir sosyal konut projesi olduğu için dünya mimari tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Lefkoşa’nın ilk sosyal konut projesi olmakla beraber kendine özgü mimari ve kentsel özellikleriyle üçüncü kategori tarihî eser olarak listelenmektedir.

 

Evkaf kayıtlarına göre Samanbahçe bölgesi aslen Şaban Paşa’ya ait bir bahçeydi. Orijinal adı Şaban Bahçe olup şehir sakinleri için meyve ve sebze yetiştirmek için kullanılan birkaç bahçeden biriydi. Bu alan, nüfusun ve dolayısıyla konut talebinin artmasıyla kısıtlı kalan inşaat alanları yüzünden konut amaçlı kullanılmaya başlanılmış ve 1894 yılında Şaban Paşa Evleri olarak adlandırılan bir toplu konut projesine dönüştürülmüştür. Tarihî belgelere göre bu konut projesi Evkaf delegesi Musa İrfan tarafından hazırlanmıştır. Projede aşamalar hâlinde inşa edilmiş, en önce ve büyük bir kısmı 1900’de tamamlanmış 72 ev bulunmakla beraber bunlara 1949 yılında yeni konutlar eklenmiş ve son olarak 1955 yılında son eklemelerle proje şimdiki görünümüne ulaşmıştır. Maalesef günümüzde Samanbahçe bölgesinde, sosyal ve ekonomik değişimler nedeniyle hem binaların yapısında hem de bölgedeki ortamla görülebilecek gerilemeler gözlemlenmektedir.

 

Biraz yerleşim düzenini inceleyecek olursak şehir merkezine doğrudan üç ve bir dolaylı erişim noktası olmasına rağmen Girne Kapısı’ndan inerken görülmesi kolay bir mahalle değildir, yerleşim, şehir gürültüsünden uzak olması için adeta alışıldık aksisin arkasına saklanmış gibi yapılmıştır. Adamıza İngiltere’den yansıyan bir teknik olarak paralel olarak organize edilmiş doğrusal sokaklar surlarla çevrili Lefkoşa şehrinin organik dokusuna yeni kentsel bir doku getirmişti. Arka arkaya konumlanırılan tek katlı evler sıralar şeklinde yerleştirilmiş, bahçeleri ve merkezi meydanları olan alan sadece yayalar ayrılmış dar sokaklardan oluşturulmuştur. Samanbahçe’nin kentsel düzeni düz kuzey-güney ve doğu-batı yönelimli bir ızgara sokak sistemini takip etmektedir ve toplamda 2000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

 

Samanbahçe ayrıca zaman içinde birçok ilginç araştırmaya da konu olmuştur. Bunlardan bir tanesi insan alanı ve çevre ilişkisi üzerinedir. Bu çalışmaya göre her birey için yaşadığı konut onun egemenlik alanıdır ve mahremiyet sınırlarını ifade etmektedir, yani konut, insanın kendini ifade ettiği, hatta kendinden bir parça hâline getirdiği özel mekânıdır. Bu bağlamda insan ve konut çevresi ilişkisiyle beraber mekânsal kimlik, memnuniyet, aidiyet, mahremiyet kavramları, insan-mekân, insan-çevre ilişkisi incelenmiştir. Samanbahçe Evleri’nde ilk fark edilen, modern yaşamın getirdiği olumsuzluklara direnen dışa dönük bir yaşamın varlığıdır. Araştırmaya göre bunda en önemli etken dikey mimari yerine yatay olarak oluşturulan tasarımdır. Böylece burda yaşayan insanların iletişimini, her konutun kapısının sokağa ve komşu evlerin önüne açılması kolaylaştırmaktadır. Kısacası bu yapılaşma örneği insanların birbiriyle iletişim kurmak istediklerinde birbirlerini görebilecekleri ve sosyal ilişkilerini güçlendirebilecekleri bir ortam yaratmaktadır.

 

Daha önce Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) maddi desteğiyle gerçekleştirilen restorasyon projesi konutların sadece dış mekânlarının ve cephelerinin yenilenmesini sağlarken, mahallenin en büyük sorunları iç mekânlardan ve çevre ile kullanıcılar arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanmaktadır. Bu yüzden gelecek yenileme projelerinde çevrenin sosyoekonomik ve özgün fiziksel özelliklerinin nasıl kalkındırılacağı da dikkate alınmalıdır. Bu alanı turistik yapmak ve şehre daha iyi kazandırmak için sadece binaların dış cephelerinin yenilenmesi yeterli değildir. Samanbahçe’nin geleceğiyle ilgili birçok proje planlaması bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi şimdi olduğu gibi konut alanı olarak bırakılıp daha fonksiyonel hâle getirilip, yeniden yapılanması bazlıdır. Bir diğeriyse bölgeyi konut alanı olarak kullanmak yerine karma turizim kompleksine dönüştürmeyi ve bölgede turist çekmek için merkezî bir alan oluşturmayı hedeflemektir. Şu anda sadece konut alanı olan ve bölgedeki sosyal ve ekonomik düzen dolayısıyla gece saatleri ıssızlaşan Samanbahçe’ye böyle bir plan dâhilinde 24 saat yaşam alanı hâline getirilebilmesi için ek fonksiyonlar eklenmesi gerekecektir. Tabii bu durumda Samabahçe sakinlerinin farklı bir konut kompleksine istekleri dâhilinde yerleştirilmesi büyük önem taşır. Bölgenin yaşanabilirliğini artırmak için restoran, kafe, bar gibi rekreasyon alanları ya da gençlik örgütlerine yönelik ofisler veya turistik konaklamalar önerilebilir. Bu plana göre ofislerin ortada konumlandırılması turistik alanları artırırken konut hâlinde korunmak istenen kısımlar arasında tampon görevi görecek ve bölge sakinleri gürültü kirliliğinden izole edecektir.

 

Surlariçi’nde de olduğu gibi ticari işlevlerin konut alanlarında genişlemesi, mekânsal desende düzensizlik yaratabilir, bu aslında geleneksel şehirlerde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Dolayısıyla kentlerimizin gelecek planlamalarında koruma ve rehabilitasyon konuları değerlendirilirken mekânsal düzenin ve dokunun dikkatlice ele alınması büyük önem taşımaktadır.

 

***

 

Parçası olmaktan hep mutluluk duyduğum Tabella’nın son sayısına yazıyor olmak her ne kadar çok üzücü olsa da bu ekibin ileride gene beraber harika şeyler başaracağından hiç şüphem yoktur. Tabella ruhuna katkı koymuş herkese çok teşekkürler, çok sevilirsiniz.

 


 

Kaynakça

(2021). Retrieved 17 October 2021, from https://jag.journalagent.com/itujfa/pdfs/ITUJFA-74046-THEORY_ARTICLES-YILDIZ.pdf

(2021). Retrieved 17 October 2021, from https://www.researchgate.net/profile/Sebnem-Hoskara/publication/26638010_Legal_frameworks_and_housing_environments_in_North_Cyprus/links/587e757708ae9a860ff53cff/Legal-frameworks-and-housing-environments-in-North-Cyprus.pdf

Doratlı, N., Hoşkara, Ş., Numan, İ., Mulladayılar, N., & Abbasoğlu, M. (2021). Revitalizing a Declining Residential Area -Samanbahçe- in the Walled City of Nicosia. Retrieved 17 October 2021, from http://acikerisim.fsm.edu.tr:8080/xmlui/handle/11352/2001

Numan, İ. (2021). Retrieved 17 October 2021, from http://acikerisim.fsm.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11352/2002/Numan&Din%E7y%FCrek&Pulhan.pdf?sequence=1

Taluğ, M., Yildiz, D., & Özgece, N. (2021). Regeneration of a Traditional Residential Area: Samanbahçe Social Housing in the Walled City of Nicosia. Retrieved 17 October 2021, from https://www.academia.edu/15264032/Regeneration_of_a_Traditional_Residential_Area_Samanbahçe_Social_Housing_in_the_Walled_City_of_Nicosia

 

Fotoğraf için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir