Sars-CoV-2 salgınından ötürü üniversiteler çevrim içi eğitime geçeli yaklaşık 7-8 ay oluyor. Birçoğumuz bu süreç içerisinde bir defa dahi üniversitenin kapısından içeri girmedik. Değişen düzen ise birçok öğrencide motivasyon eksikliği yarattı. Kimle konuşuyorsam konuşayım hepimiz evde çalışmanın oldukça zor olduğu fikrindeyiz.
Eskiden hoca karşımızda durduğunda ve gözlerimizin içine baktığında bile sabah sekizden akşam beşe kadar ona konsatre olup dersi dinlemek oldukça zordu. Şimdi sekizden beşe hocanın bizi görmediği bir sistemde aynı ekrana saatlerce bakmamız bekleniyor. Bu pek de mümkün değil, bizim için oldukça zor.
Eskiden sabah altıda veya en geç yedide uyanıp, giyinip hazırlanıp, kahvaltı yapıp otuz dakika trafikte araba sürüp derse giriyordum, şimdi ise uyanıp masa başına oturup dersi açıyor sonra da derslerin kayıt alınmasının verdiği rahatlıkla gidip başka şeyler yapıyorum. Derslerde öğrenci-öğretmen arası neredeyse hiçbir konuşma geçmezken beni o laptopun başına oturtup dersi dinlemeye zorlayacak hiçbir gerekçe bulunmamakta. Bu yeni düzenle neredeyse hiç çevre baskısı bile yok. Ders araları dışarda arkadaşlarımın sigara içmesini beklerken dönen ders konuları, konuşma arası “Bu derse çalışabildin mi?”, “Çıkışta kütüphaneye gidelim mi?” cümleleri geçmiyor. Ders aralarında 10 dakika onu bunu konuşup kafa dağıtmak, kafeteryanın kötü ama yoklukta giden kahvesini içmeler yok. İtiraf etmeliyim ki o kötü kahve tadını bile özledim. Bunlar yokken motivasyon hayli hayli düşüyor. Ben de kaç zamandır “Ne yapmalı?” diye düşünüp duruyorum. “Ne yapmalıyım?” ve “Ne yapmalısınız?” sorularına cevap vereceğim yazım umarım sizin de bu benzer sorunlarınızı çözmeye yardım eder.
- Alışıldık bir rutin yarat:
Sahi neydi bizi dersi dinlemeye iten? Eski rutinlerimizin içerisinde bizi ders dinlemeye hazırlayan belirli aktiviteler vardı. Yeni düzende de bu aktiviteler yerlerini farklı aktivitelere bırakmaları gerekiyor. Derse 5 dakika kalmışken sadece laptopu açmak için uyanmamalı, daha da erken kalkıp aynı faküteye gidecekmiş gibi hazırlanmalıyız belki de. Eğer yine uyuduğunuz odada dersi dinlemekte zorlanıyorsanız ki bu oldukça normal, daha da erken kalkıp hazırlanıp bir kafede veya kütüphanede derse girmeyi bir rutin hâline getirebilirsiniz. Yine de bir rutin olmalı ve mümkün olduğunca dersler sürekli olarak 1 spesifik masa ve sandalyede dinlenmeli, o masa ise sadece ders dinleme masası olmalı. Aynı masada dizi izlemek veya farklı işler yapmaya çalışmak odaklanmayı düşürebilir. Sınıftaki masanız sadece ders dinleme masanız olduğu gibi bu masa da sadece ders dinleme masanız olursa odaklanmanız daha da artabilir.
- Gününü planla:
Beni Instagram üzerinden takip edip yeni girişimim olan Newium’u bilenler bu cümleyi benden birçok defa duymuştur. Bu cümlenin arkasındayım. Plansız başarı olmaz. Üniversiteye gitmiyoruz diye ciddiyetini unutmuş olabilirsiniz fakat derslerinizi planlayarak neyin ne zamana yetişmesi gerektiğinin, derslerden ötürü üstünüzde ne kadar fazla yük olduğunu görmek sizi strese sokup düzene girmenize yardımcı olabilir. Sadece derslerinizi değil, gününüzü de planlayarak zaman kazanabilirsiniz.
- Teknolojik aletler olabildiğince uzakta ve kapalı:
Telefon, laptop gibi teknolojik aletler dikkat dağınıklığına en fazla sebep olan şeyler diyebiliriz. Tabii dersi laptoptan dinlerken laptopu uzağa taşıyamazsınız fakat Forest gibi Google Chrome eklentileri kullanırsanız, dikkatinizi dağıtabilecek internet sitelerine olan erişiminizi belirlediğiniz süre içerisinde engelleyebilirsiniz. Eğer “Biri ararsa yanımda bulunsun.” diye telefonunuzu da yanınızdan ayırmak istemiyorsanız yine aynı uygulama ve benzerlerinden yararlanabilirsiniz. Tabii yine de özel bir durumunuz yoksa sevenlerinize haber ederek telefonu en uzağa almanız tavsiyemdir.
- Egzersiz yapın:
Araştırmalara göre ADHD (attention deficiency and hyperactivity disorder) rahatsızlığına sahip olan insanlara bile egzersiz yapmak, onların konsantrasyon sürelerinin artmasına sebep oluyor.[1] Günlük 30 dakikalık yürüyüşler konsantrasyon sürenizi artırırken hem mental hem fiziksel sağlığınıza iyi gelebilir.
Şimdilik bu 4 tavsiyeyi ben de kendi hayatımda denerken, bunlara ek sadece fiziksel sağlığınız adına yoga yapmayı veya basitçe esnemeyi öneriyorum. Artık derslere evlerimizden girdiğimiz için fiziksel aktivitemiz oldukça düştü, günün çoğunluğunu masa başında geçirirken kaslarımızı açmak adına sabah ve akşam esnemek vucudunuz için yapılacak en güzel şeylerden biri.
Biliyorum ki bu süreç zor fakat bitecek. Bitmesini beklemeden biz şu anı kurtarmaya çalışalım. Çevrim içi eğitim süresince notlarınız yükseldiyse ne âlâ fakat düştüyse moralinizi bozmayın. Hepimizin hayatında bir düşüş noktası olacaktır, akademik başarımızın düşmesi için çevrim içi eğitimden ve değişen bir düzenden daha iyi bir sebep düşünemiyorum. Gün gelince yine ayağa kalkarsınız. Bu dönemde en önemlisi sağlıklı olmak. Hepinize sevdiklerinizle beraber uzun uzun sağlıklı kalmayı diliyorum. COVID-19 vakaları artarken, şu aşamada her ne kadar da evlere geri kapanmak psikolojik olarak zor olsa da hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uyup birazcık eve kapanmanız gerektiğini de hatırlatmak isterim. Sağlıcakla kalın!
Kaynakça
[1] Silva, A. P.; Prado, S. O. S.; Scardovelli, T. A.; Boschi, S. R. M. S.; Campos, L. C.; Frère, A. F. (2015). “Measurement of the Effect of Physical Exercise on the Concentration of Individuals with ADHD”. PLOS ONE.
Fotoğraf: Lucas Blazek, Unsplash.