Sovyetler Birliği’nin Çılgın Projesi: Bir Yangını Durdurmak için Nükleer Bomba Kullanmak

Nükleer testler ve izinler

Nükleer bombalar kelimelerini duyduğumuz anda eminim hepimizin aklına yıkım, dehşet ve ölüm gibi ifadeler gelmektedir; peki nükleer bombalar barışçıl bir amaç için kullanılabilir mi?

 

1950’li yıllarda dünyada tam anlamıyla nükleer bomba krizi başlamıştı. Sovyetler Birliği ve Amerika arasında olası bir nükleer savaş nedeniyle iki dev nükleer silahlara inanılmaz bir yatırım ve araştırmalar yapmaya başlamıştı.

 

John F. Kennedy’nin politik ve askerî danışmanları Sovyetler Birliği’nin gizli bir şekilde yeraltında nükleer testlere devam etmesinden ve nükleer teknolojide üstünlük sağlamasından korkuyorlardı.

 

Nükleer faaliyetlerin çevreye büyük zarar vermesinden dolayı, nükleer bombaların testlerinin durdurulması amacıyla İngiltere, Amerika, Kanada, Fransa ve Sovyetler Birliği’nin katılımı ile birlikte Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Komisyonu 1955 yılında kuruldu.

 

1960’larda ise bilim adamları artık nükleer bombaların boş durmasındansa iyi, barışçıl bir amaç için kullanmanın yollarını aramaya başladılar ve böylece Amerika’nın projesi olan Plowshare Operasyonu hayata geçmiş oldu. Plowshare’in amacı yeraltındaki kaynakları nükleer bombalar kullanarak kolay bir şekilde toplamaktı. Nevada Çölü’nde 1958-1978 yılları arasında birçok denemeler ve testlerin sonucunda bir sürü kraterin oluşmasına sebep oldu.

 

Sovyetler Birliği ise buna karşılık olarak kendi nükleer programı olan Nuclear Explosions for National Economy’yi (Ulusal Ekonomi için Nükleer Patlamalar) hayata geçirir. Bu programla birlikte yapılan testler sonucu Sovyetler, Volca Nehri’nde büyük oranda radyasyon kirliliğine yol açmış ve hatta başka bir göle nükleer bomba atarak su depolama kapasitesini arttırmaya çalışmış fakat çevre kirliliğini hesaba yine katmamışlardır. Günümüzde hâlen daha bu kirliliğin yarattığı sorunlar devam etmektedir.

 

Bu testlerin yanında Rus bilim adamları volkanik aktiviteler ve gaz kaçaklarını kapatmak için çalışmalar yapmaya başladılar.

 

Özbekistan’daki 1074 günlük yangın

Özbekistan’ın güneyinde 1963 yılında anlaşılmayan bir nedenden dolayı doğal gaz madenlerinin birinde büyük bir patlama meydana gelir ve bu durdurulamayan bir yangını körükler, günde ortalama 12 milyon metreküp fosil yakıt yanmaktadır ve kimse bu yangını söndürmenin bir yolunu bulamaz. Sovyetlerdeki bilim adamlarının aklına çılgınca bir fikir gelir ve yerin 1.500 km altında patlatacakları 30 kilotonluk (Hiroşima’ya atılan bombanın iki katı) bir atom bombasının doğal gazın akışını keseceğini ve yangının durdurulabileceğini hesaplarlar.

 

1966 yılına geldiğimizde ise nükleer bomba için 1,4 km derinliğinde bir kuyu kazıldı ve içine nükleer bomba yerleştirildikten sonra radyasyonu minimize etmek için çukur çimento ile kapatıldı. Patlama sonucunda her taraf toz ile kaplanmıştı ve yaklaşık 20 saniye kadar sonrasında devasa yangın sessizliğe bürünmüştü.

 

Böylelikle Sovyetler Birliği nerdeyse 3 yıldır yanmakta olan doğal gaz madenini söndürmüş ve büyük bir başarı elde etmiş olur. Bu test türünün ilk örneğiydi, daha sonrasında ise Sovyetler Birliği yaptığı çalışmaları ve raporları Amerika ile paylaşmaktan çekinmez. Ayrıca bu metodu birkaç kez daha deneyip ve tüm denemelerini başarıyla sonuçlandırmıştır.

 

 


 

Kaynakça

(1976). Announcement of Treaty on Underground Nuclear Explosions for Peaceful Purposes (PNE Treaty)

(1992). USSR Nuclear Weapon Tests and Peaceful Nuclear Explosions.VNIIEF LR N020651

JFK in History/Nuclear Test Ban Treaty. JOHN F. KENNEDY PRESIDENTIAL LIBRARY AND MUSEUM

 

Görseller için kaynaklar:

Kaynak 1

Kaynak 2

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir