Daha Vakit Var

Aksi aksi bakma öyle 23 yaşındayım
Çok koştum, çok yoruldum. Henüz ayın kaçındayım?

 

Dolu Kadehi Ters Tut grubunun Dünyanın En İyi Albümü isimli albümündeki “#23” şarkısı -ki yirmi üç yaşında olmam da buna sebep olabilir tabii- bugünlerde biraz daha güzel duyuluyor. Pandemi sebebiyle iptal edilen yirmi ikinci yaşımın yerine gelen yirmi üçüncü yaşımın yirmi birin bıraktığı yere dönmesi muhakkak ki zorluğunu korumaya devam ediyor.

 

Arkadaşların yirmi üçünde dolar 1,7’yken bizim yirmi üçümüzde şu sıralar dolar 8,5 filan. Özlemini çektiğim yıllardan özlemini çektiğim yılların daha da özlemini çekeceğim özlenmeyecek yıllara doğru gidiyor gibiyim. Yelkenler açılmış Karanlık’a doğru bir salınım var bahsi edilen.

 

Tabii gelgelelim sonsuz veya sonsuz beş defa yapılan hatalara yenileri eklendi, belki doğrulara da eklendiği gibi. Yorgun atlar, düşlediği kenti beğendi mi bilmem ama kimselerin herhangi bir şeyi anlayacağını da pek sanmıyorum bir sonraki eşikte. Ayın kaçındayız ki zaten? Nereden eminiz? Kimden ya da hangi hayattan?

 

Gitsem bir yerlere yazsam yazabildiğim kadar, kaçsam kaçabildiğim kadar, uyusam uyuyabildiğim kadar ya da uyumasam uyumadığım kadar. Olur mu? Sanırım sanmıyorum ya da sanmıyorum sanırım. Buraya eklenecek birkaç sanrı, bazı yorgunluklar ve birtakım hayaller.

 

Bir iki senede bir güzel yıllar birikimleriz, birikimlediklerimize güzel hayatlar deriz, güzel hayatları arkasından anarız, andıklarımızın adlarını unutana kadar. Sonra da biteriz bir gün. Belki elli yıl, belki yüz yıl, belki bin yıl kadar filan sonra. Bin yıl dediğimiz nedir ki on üç, on dört milyar yıl devam eden düzende? On üç milyar yıla on üç milyon kere bin yıllık dönemler sığar. Yüz bin yıl deseniz yüz otuz bin tane yüz bin yıllık dönem var, siz hangisinde ve hangisi için var olmaktan mutlusunuz? Etkiniz yüz bin yılı da mı geçecek, etkinizin sonu yüz bin birinci yıla sarkacak mı? Sarkmazsa eğer sizin etkinizin olmadığı yüz yirmi dokuz bin dokuz yüz doksan dokuz tane yüz bin yıllık dönem var. Onları ne yapacağız?

 

Neyse bir iki senede bir bizim gibiler gelsin bakalım. Dolar da arada bir dursun. Hep büyümek olmaz, arada küçülmek lazım…

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir