Kuzey Kıbrıs’ta var olan ideolojik spektrumun gerek sağ, gerekse solundan nerdeyse tüm siyasi partilerin gençlik örgütlenmesi bulunmaktadır. Farklı partiler, gençlik kolları veya gençlik örgütü adı altında genç seçmenler arası diyaloğu ve örgütlenmeyi sağlamak adına oluşumlar kurmaktadır. Bu yazımda, sol partilerin gençlik örgütlenmelerini ele alacak ve performanslarının yanı sıra hangi alanlarda gelişme sağlamaları gerektiğine değineceğim.
Yazımda derine inmeden önce neden sol partilerin gençlik örgütlenmesini ele almak istediğime değinmem gerekiyor. Siyasal iletişim ve siyasi örgütlenmeye ilgi duyan genç bir siyaset bilimci olmanın yanı sıra, merkez sol siyasi görüşe sahip olan bir birey olarak sol partilerin gençlik örgütlenmesinin durumu, başarı ve başarısızlıkları ile daha ileri taşımaları gereken siyasi pozisyon ve bilgi birikimleri oldukça dikkatimi çekmiş durumda. Hem bu konuda uzman olan bir genç olarak, hem de bu ideolojik spektrumun potansiyel bir seçmeni olarak bu konu üzerine görüş belirtmeye karar verdim. Dilerim sol partilerin gençlik örgütlenmesinde rol oynayan arkadaşlarımın bu yazıyı okuma şansları olur.
İlk olarak sol parti gençlik örgütlerinin üye yapılanmasına değinmek istiyorum. Bu örgütlerin büyük bir kısmında üyelik ve katılım tamamen gönüllülük esasına dayalı bir şekilde yapılıyor. Her ne kadar bazı siyasi partilerin gençlik örgütü yapısında profesyonel ve gelire dayalı pozisyonlar var olsa da gençlerin büyük bir kısmı partiye bir şekilde aidiyet veya bağlılık hissederek bu örgütlere katılıyor. Ancak bu partiye yönelik aidiyet hissi ve bağlılık hâli nereden kaynaklanıyor? Ne yazık ki çoğu zaman gençlerin siyasi tercihleri ağırlıklı olarak ailelerinden veya sosyal çevrelerinden etkilenerek şekilleniyor. Buna ek olarak çıkar ilişkisi ise siyasi parti üye yapılanmasını etkileyen diğer bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bazı durumlarda gençler siyasi tercihlerini gelecek kaygısı, çıkar odaklı veya iş veya para kazanımına yönelik yapıyor. Bu seçim tipleri ise rasyonel birey seçiminden ziyade tamamen kulaktan dolma ve yönlendirme sonucu oluyor. Pek tabii sağ partilerde de bu durumun aksi söz konusu değil. Gençlerin genel olarak siyasi tercihleri bu yönde şekilleniyor. Ancak sayıları az da olsa bu hususlar dışında tamamen bireysel iradeleri ve siyasi değer yargıları sonucunda sol partilere üye olan gençler de oluyor. Genelde bu gençlerin günün sonunda sıradan üyeler olmak yerine örgütlenmede üst pozisyonlara yükseldiğini gözlemleyebiliyoruz. İşte tam da bu durum bizi sol siyasi partilerin gençlik örgütlenmelerinde can alıcı noktaya taşıyor. Siyasi değerler.
İdeolojik ve siyasi değer yargıları tarih boyunca sol siyasi oluşumların ve hareketlerin ayakta durmasını ve başarıya ulaşmasını sağlayan en temel güçleri olmuştur. Bu nedenle bu yargılar günümüz modern sol siyasi partilerin de hayatta kalması, sürdürülebilir olması ve en önemlisi geniş seçmen kitlelerine ulaşabilmesi adına hayati önem taşıyor. Gençlik örgütlenmesinin partinin bulunduğu spektrumun siyasi değerlerini benimsemesi ve üye olan gençlerin de bu değerlere ve fikirlere aidiyet hissetmesi bu başarının önemli yapı taşları arasında yer alıyor. Ancak gözlemlediğim kadarı ile Kuzey Kıbrıs sol siyasi partilerinin gençlik örgütlerine üye gençlerin büyük bir kısmı bu değerlerin farkında bile değiller. Her ne kadar seçim dönemi sloganlar ve sosyal medya paylaşımları şeklinde bu değer yargılarını telaffuz etseler de, bu değerleri tam anlamıyla sindirmiş ve onlara adanmış hissetmemektedirler. Sol partilerin merkez yapılanmaları bu konuda daha aktif rol oynayıp, gençlik örgütlenmelerinde yer alan gençlerin bu değerleri anlamasına, bu değerlere ait hissetmesine ve bu değerleri savunmasına yardımcı olacak faaliyetlerde bulunmalıdır. Bugün sol siyasi parti gençlik örgütlenmelerinde yer alan birçok gencin modern küresel sol siyasetin benimsediği insan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, mülteci hakları, LGBTI+ hak savunuculuğu, gelir ve fırsat eşitsizliği gibi birçok konu hakkında en ufak bir fikre dahi sahip olmadığı oldukça açıktır. Bunun yerine bu örgütlenmelerde yer alan gençler sadece bir barış siyaseti ve seçim kazanımı konuları üzerinden siyaset gütmekte ve bununla beraber gençliği mobilize etmeye çalışmaktadır. İşte tam da bu sebepten ötürü ne yazık ki başarısız olmaktadırlar.
Ayrıca diğer bir konu ise sol parti gençlik örgütlenmelerinin kendileri arasındaki sürtüşme, hırs ve seçim kazanma arzusudur. Elbette sol partiler birbirine rakip partilerdir ve ülkemizde sağa kıyasla konsolide olmamış bir sol seçmen kitlesi üzerinden oy almaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle aralarındaki rekabet pek tabii kıran kırana olacaktır. Ancak bu örgütlenmelere mensup gençler ne yazık ki kendilerini daha iyi ifade etmek, daha çok çalışıp gençleri mobilize etmek yerine sürekli olarak diğer sol partilerde yer alan aday ve bireyleri kötüleme, eleştirme ve karalamaya yönelik bir siyaset izlemektedir. Bu ise hâlihazırda konsolide olmamış genç sol seçmen kitlesinde ters tepki yaratmakta ve gençliği sol partilerden soğutmaktadır. Hâlbuki sol partiler, birleşmiş ve fazlasıyla daha konsolide olmuş bir sağ seçmen kitlesi ve partileri ile karşı karşıyadır. Burada sol partilere, ama daha da çok kanı kaynayan genç sol partililere düşen, birbirini ötekileştirmek yerine dayanışma ve ittifak içerisine girerek kazan-kazan stratejisine dayalı hareket etmek ve siyaset yapmaktır.
Ufukta bir yerel seçim ve erken genel seçim yatmaktadır. Burada sol siyasi partilerin yapması gereken şey dayanışma içerisinde bir seçim stratejisi geliştirmek ve birbirini yıpratmak yerine, zayıf olduğu alanlarda diğerini güçlendirmek olmalıdır. Bu konuda sol parti gençlik örgütlenmelerine büyük bir rol düşmektedir. Yetişkin ve defalarca seçim görmüş bireylere nazaran şekillenmeye açık genç seçmenler seçim sonuçlarında önemli bir etkiye sahip olacaklardır. Bu nedenle bu örgütlenmeler doğru politikalar ile ve gençlerin gündemi olan değer yargıları odaklı siyaset yapmalı ve genç seçmeni kendi ideolojik spektrumlarında konsolide etmelidir. Son genel seçimde merkez sol ve sol partilerin durumu aşikârdır. Yaklaşmakta olan iki seçimde ise olması gereken birbiriyle didişen sol partili gençler yerine kararlı, siyasi görüşlerine ve değerlerine aidiyet hisseden gençlik örgütlerinin karşıdaki sağ ittifakı ve partileri birlikte yenmekte üstlerine düşeni yapmalarıdır.
Sol partilerimizin gençlik örgütlenmesinin kendilerini geliştirmesi için büyük bir çabaya ve inanca ihtiyaç vardır. Gerek örgütlenme, gerekse siyasi değer yargısı edinme konusunda daha yeni görüşlere ve eleştiriye açık olunmalıdır. Sol partilerin başarısı, daha da önemlisi geleceği gençlik örgütlenmesinde yatmaktadır. Bu ilerlemeyi sağlamak adına gerek eğitimler, gerekse doğru insan seçimi belirleyici olacaktır. Sol gençlik örgütleri ve bu örgütlere üye bireyler tek amaçlarının partilerine bir veya iki yüzdelik daha fazla oy aldırmak olmadığını hatırlamalı ve şöyle bir silkinerek bu küçük atışmalardan çıkıp, ne kadar büyük bir sorumluluğa sahip olduklarının farkına varmalıdırlar.
Fotoğraf: AJ Colores, Unsplash.