Kış geldi. Kış mevsimini çok sevdiğim için zaten bugünleri iple çekiyordum ama bu kış benim adıma gelip geçici bir mevsimden ziyade iz bırakacak cinsten olacak. Bize Tabella’yı kazandıran sonbaharı güzel hatıralarla uğurlarken, bu sefer başka hayalleri gerçeğe dönüştüreceğimiz bir mevsim olması dileğiyle…
Yeni başlangıçların hatırına, Tabella’nın sekizinci sayısında kendi adıma yeni bir başlangıç yapmak istiyorum. Bu sayıdan itibaren ara sıra, canım çektikçe albüm incelemeleri yapacağım. Başladığımız günden bu yana aklımda olan bir fikirdi ama formata karar verene kadar beklemeye alınmıştı. Bu yazılarda daha geniş bir kitleye hitap edebilmek ve albümleri daha geniş çevrelere tanıtmak için teknik değerlendirmelerden çok, tınıların ve sözlerin bana hissettirdiği saf duygular üzerinde durmaya çalışacağım.
2018’in en çok beğendiğim Türkçe albümü olan Lafıma Gücenme, Duman grubundan tanıdığımız Ari Barokas’ın ilk solo çalışması olarak dikkat çekiyor. 10 şarkıdan oluşan bu albümün son zamanlarda dinlediğim en başarılı işlerden bir tanesi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. “Senin Marşın”, “Aman Aman”, “Sor Bana Pişman Mıyım”, “Sayın Bayan”, “Tövbe” ve “Hayvan” gibi Duman’ın birçok kaliteli şarkısının söz ve müziğini yazan Ari Barokas, Duman’ın tarzının biraz dışında bir “sound” ile karşımıza çıkıyor.
Yer yer Johnny Cash esintili country tınıları, yer yer bir türkü edasında folk ezgiler ile nefis bir müzikaliteye sahip olan bu alternatif albüm, içerisinde bulundurduğu şiir dizesi kıvamında şarkı sözleri ile de bize keyif dolu 41 dakika yaşatıyor. Canlı kaydedilen bu albüm bize konser hissini de veriyor.
Albümün açılışı Mehmet Demirdelen’in davul ritmiyle oluyor. Alışılmamış bir albüm olacağının sinyalini daha ilk sekiz saniyeden veren bu giriş kendinizi bir “western” filmine girmiş gibi hissetmenize yeterli olabilir. Yıllarca müziğin içerisinde olmuş ancak ilk kez bu albümle kendi şarkılarını söyleme fırsatı yakalamış Ari Barokas, bu sözlerle karşılıyor bizi:
“Gönül verdim daldım
Müziklerden çaldım
Seslerim sözlerim taşar”
Bana göre albümün yıldızı, müthiş bir şarkı. İlk dinlediğim günden bu yana dilime pelesenk olan “Salaksın” şarkısı, tatlı bir gitar yürüyüşü ile oldukça acı sözleri harmanlayarak bize sunuyor. Hiç çekinmeden “Bunları düşünmeden yaşarsın, olanlara üzülme hiç. Ben sana akıllı desem de salaksın, lafıma gücenme hiç.” diyor birçoklarına Ari Barokas. Az bile diyor. Hem muhalefete hem de iktidara eleştiri getiren bu şarkı son zamanların en iyi taşlama örneklerinden.
“Atanı anıyorsun
Yatanı sayıyorsun
Vatanı seviyorsun da maşallah
Satanı görüverirsin inşallah”
Klişe olmuştur artık “şehir ozanı” tanımı. Yazımda bu kelimeleri kullanmayacağım diye düşünmüştüm ama “Yalnızlık Kanında Var” şarkısının bana hissettirdikleri tam olarak da bir şehir ozanının anlatabileceği bir hikâye. Şehrin yoğunluğu ve de yorgunluğu içerisinde kaybolan, sevemeyen ve sevilemeyen ruhların şarkısı biraz. Tekrar tekrar dinleyesi, her seferinde baştan hüzünlenesi geliyor insanın.
“Eriyor içi, dönüyor başı
Sevdiğini kanıtlar
Ama yalnızlık kanında var”
Dinlemesi oldukça keyifli, kıpır kıpır bir şarkı olan “Gavurlar”, Balkan esintileri veren hoş melodisi ile dinleyicisini sürüklüyor. Şarkının sözleri ise “Salaksın”dan çok daha net mesajlar veriyor, Türkiye’nin bugünkü durumunu çok güzel özetliyor. Albümün kesinlikle dinlenmesi gereken şarkılarından.
“Bir acayip devletimiz var
Yasalarla dertlerimiz var
Oturup da öylece bakarız, bakarız
Teröristler durduğu yerde
Profesörler çürüsün içerde
Mapushane türküsü yakarız, yakarız”
Bir ilişki içerisinde olup da o ilişkiye ait olmadığınızı hissettiniz mi hiç? Hissettiğinizi sandığınız şeyin aslında bir yanılgı olması? Dışarıdan göründüğü gibi değildir bazı şeyler. Bazı şeyler çok farklıdır da biz anlatamayız. “Yalan” da böyle bir durumda kısılıp kalmayı anlatıyor. Bu şarkının aslında tam bir Duman şarkısı olduğunu söylemek mümkün. Daha da spesifik olmak gerekirse şarkı âdeta Duman II albümünden fırlamış gibi. Duman grubunun konserlerinde bu şarkıya yer verebileceğini düşünüyorum.
“Soran olmaz, söylesem olmaz
İçimi bir bilseler
Nereye gitsem, ne yana baksam?
Yolumu gösterseler”
Not: Âdetten midir bilmem ama bir şarkının adı “Yalan” olmuşsa o şarkıdan beklentim yüksek olmuştur hep. Athena, Kurban, Duman ve maNga gruplarının her biri Yalan isminde parçalar yapmış ve gerçekten kaliteli işler çıkarmıştır. Ari Barokas da bu geleneği bozmamış.
Üç dakikanın biraz altında oldukça eğlenceli bir country şarkısı olmuş “Beyni Yok”. Şarkının ismine baktığım zaman siyasi göndermeli bir şarkı olacağını düşünmüştüm, ancak öyle değil. Hatalarından ders almayan bir sevgiliyi anlatan bu yol şarkısını Girne-İskele arası bir tarafınızda dağ, diğer tarafınızda deniz olacak şekilde araba sürerken dinlemenizi tavsiye ederim.
“Kendisinden kaçar, sebebini sormaz mı?
Ölesiye sevseler ölesiye korkar mı?”
Bir mükemmel protest şarkı daha. Ari Barokas lafını sakınmamakta direniyor ve ortaya harika bir eser çıkartıyor. Sanatçının özgür olmasının, korkusuz olmasının ne kadar önemli olduğunu ispat eden “Nafile”yi 2018 Türkiyesinde yayınlayacak bir kanal maalesef yok.
“Basın, yayın, korkmayın
Palavralar sıkmayın
Özgür medya evde yok
Gerçeklerden kaçmayın
İnanacak değiliz ama nafile
Sen bana düşman bakarsan
Öldürecek gibisin, Allah rahmet eylesin
Kurşunu kendine sıkarsan”
Eski bir fotoğrafını görmek neler hissettirir insana? O fotoğraftan şimdiye neler olmuştur kim bilir… Yaşlanmaksa bu duygu ben yirmi yaşındayım! Niye hissediyorum bunları? Böyle sorular sorduran bir şarkı “Ömrümüz Yine Geçiyor”. Sanırım Ari Barokas da benzer düşünceler içerisinde yazmış, öyle içten geldi bana. Tempo olarak albümün en yavaş şarkısı olmasa da diğer bütün şarkılardan daha ağır hissettiriyor.
“Başı bol kelimeler
Dökülür boşa gider
Bir satır yazdım silemedim
Geçiyor, ömrümüz yine geçiyor”
Şarkının başının ve sonunun sözlerini İngilizce yaparsanız ellilerden kalma bir Güney country şarkısı mı diye sorarım. Tabii orta yerinde (interlude) şarkı aniden Duman kıvamına gelip gidiyor. Dinlemesi ve söylemesi oldukça eğlenceli bir şarkı.
“Bir dertlinin feryadıyım
Beş dakkalık dermanıyım”
Albümün son şarkısı “Egotango”, Ari Barokas’ın “ben şarkıcı değilim” sözüne tezat oluşturuyor. Ses rengini ve yeteneğini gözler önüne seriyor. Albümün tadını damağımızda bırakıyor. Bu şarkıya değinirken gitarda Utku İnan’a ayrı bir parantez açmak gerek. Albümün genelinde enstrümanların başarısı tartışılmaz ancak “Egotango”nun gitarları gerçekten farklı olmuş.
“Güya bir umut var diye bitiyor gördüğüm
Yine yeniden öldüğüm rüya”
Sonuç
Hak ettiği değeri göremeyen anlamına gelen “underrated” kelimesinin Türkçe karşılığını vermekte hep zorluk yaşamışımdır. Sanırım bu albüm iyi bir karşılık olacaktır. Oldukça başarılı bulduğum bu albümde emeği geçen herkese teşekkür ederim. Umarım bu “sound” yeni albümlerle devam ettirilir.