Tartmak ya da Tartmamak

Son zamanlarda Instagram ve Facebook gibi çevrimiçi platformlarda bazı diyetisyenlerimiz tarafından yapılan paylaşımlar dikkatimi çeker oldu. Bu paylaşımlar gıda tartısı kullanımını, yani yiyecekleri pişirmeden/yemeden önce tartmayı teşvik eder cinsten. Aldığım eğitimin en önemli getirisi, resmi bütünüyle görmek için eğitilmiş olmamdır. Bu sebeple tek bir faydaya odaklanmak yerine her şeyi faydası ve zararı ile görmek hayatımın bir parçası hâline geldi. Tabii ki her sağlıkçının aldığı eğitime ve bu eğitimi nasıl uyguladığına saygım sonsuz. Fakat yiyecekleri tüketmeden önce tartmanın kilo verimine/alımına faydası olduğu gibi, insan psikolojisine potansiyel zararları da vardır, örneğin mükemmeliyetçilik, takıntı ve sonrasında yeme bozuklukları.

 

Yeme bozukluklarının birçok başlangıç sebebi vardır.[1] Konumuzla ilgili olarak, kişinin vücut, kilo ve yiyeceklere olan takıntısı ve mükemmeliyetçiliğinin, yeme bozukluklarının gelişimine yol açan uyarıcılar olarak görev yaptığı vurgulanmaktadır.[2] Modern toplumlarda ince bedene sahip olmak kabul görmektedir ve birçok kişinin arzusudur.[3] Sosyokültürel faktörler, özellikle sosyal medyaya maruz kalma, vücut imaj algısını ve buna bağlı takıntıları etkilemekte önemli bir rol oynamaktadır.[4]

 

Ne yazık ki, sevgili diyetisyenlerimizin paylaşımlarını danışanları dışında birçok kişi takip ediyor. Bu kişilere 10-20 yaş arası genç kızlar da dâhil. Ergenlik dönemi, takıntı ve yeme bozuklukları için riskli bir dönemdir.[3] Kızlar ergenliğe ulaştıklarında, vücut şekilleri değiştikçe takıntılara ve yeme bozukluklarına karşı savunmasız duruma gelirler. Kızların yeme bozukluğu geliştirme olasılığı kat kat fazla olsa da, erkek ergenler de risk grubuna girmektedir.

 

Ayrıca, her bireyin yiyecekleri tartmaya karşı vereceği tepkiler farklıdır. Bazı kişiler takıntı ve mükemmeliyetçiliğe yatkın olabilirken, diğer kişiler daha kontrollü olabilirler.[5] O yüzden, yiyecekleri tartmayı teşvik etmek risklidir. Her birey farklıdır ve sağlıklı kilo her bir bireye göre farklılık göstermektedir, bundan dolayı diyet ve beslenme kişiye özel olmalıdır. Bunlara ek olarak, kişinin kilosu değişebilirken, takıntı ve yeme bozuklukları ne yazık ki o kadar kolay tedavi olmuyor. Tedavi olunsa bile geri gelebiliyor ya da kişinin düşüncelerinde saplantı olarak kalabiliyor.

 

Not: Kilonuz sizin kim olduğunuzu tanımlamaz ve hiçbir şey sizin sağlığınızdan önemli değildir.

 

Kendinize iyi davranın ve sevgiyle kalın!

 


 

Referanslar:

  1. What Causes an Eating Disorder? https://www.eatingdisorder.org/eating-disorder-information/underlying-causes/
  2. Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Yeme Bozukluğu. http://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-obsesif-kompulsif-bozukluk-ve-yeme-bozuklugu-63668.html
  3. Yeme Bozuklukları. http://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/32/yeme-bozukluklari
  4. Hogan, MJ., Strasburger, VC. 2008. Body image, eating disorders, and the media. Adolesc Med State Art Rev., 19(3), 521-46. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19227390
  5. Solbrig L., Jones, R., Kavanagh, D., et al. 2017. People trying to lose weight dislike calorie counting apps and want motivational support to help them achieve their goals. Internet Interventions, 7, 23-31. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2214782916300392

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir