KKTC’de Göç: Geride Kalanlar (2)

Önceki yazıda da yazdığım gibi, KKTC’den uzaklaşmak için bir çok neden var. Eminim çoğu giden de kendine göre haklıdır. Gidenlerin parlak zekâlı, çalışkan bireyler olduğunu varsayarsak asıl soru şu: Ardımızda ne bırakıyoruz?

 

Kalifiye İnsanlardan Mahrum Bir Devlet

Yanlış anlaşılmasın, önceki veya şu anki devlet yapısına göndermede bulunmuyorum. Sadece göç beklenmedik seviyelere ulaşırsa olacakları anlatmaya çalışıyorum. Eğitiminizi tamamlamış, hayatta yeterli tecrübe biriktirmiş ve ülkesine kendini adamış biri iseniz eğer, ülkeden kaçarak KKTC devletine belki de en büyük kötülüklerden birini yapacaksınızdır. Devleti ve Kıbrıslıları güç hırsına kapılmış, belki de politika ve sosyal sorunları anlamaktan aciz kişilere bırakıyor olabilirsiniz. Tabii bütün bunlar en kötü senaryoda olacak şeyler.

 

‘’Ma sadece ben galdığımda düzelmez ya devlet.’’ dediğinizi duyar gibiyim. Ben de öyleydim. Sonradan anladım ki gücümüz bir kişilik değil. Kalmayı tercih ediyoruz ve arkamızda, aklında bir sürü soru işareti olan bireyleri de kalmaya ikna etmiş oluyoruz. Böylece dolaylı olarak adada kalifiye insanları tutmuş ve bu insanların oluşturabileceği yüksek potansiyelli bir devlet yapısını korumuş oluyoruz.

 

Hazır gelecekten bahsetmişken ikinci maddeye geleyim.

 

Olanaklardan Mahkum Bir Gelecek Nesil

Adadan giderken beraberimizde gelecek nesillere bırakabileceğimiz yüzlerce olanağı da alıp götürüyoruz aslında. Önceki yazıda bahsetmiştim, KKTC’den göçün en büyük nedenlerinde biri de yeterli kariyer olanağının olmaması. Ne bilimde, ne sanatta yeterince gelişmemiş oluşumuz bir çok insanı adadan gitmeye itiyor. Peki kim düzeltecek bunların hepsini?

 

Cevap yine bizde. Bilgi sahibi ve parlak zekâlı bireyler olarak Kıbrıs’taki gelecek nesillere olanak yaratacak olanlar da pekâlâ biziz. Kendimden örnek vereyim. Biyolojiye ve AR-GE’ye karşı hep ilgisi olmuş biri olarak, sektörde bilgilendirici ve ilginç stajlar bulmakta çok zorlandım. Hastane laboratuvarlarında rutin işleri yapıp durdum. Sonunda Kıbrıs’ta kalmak istemediğime, özgürce AR-GE yapabileceğim bir yere gitmeye karar verdim.

 

Geçen yaz işler değişti. Çok bilgilendirici, çok ilgimi çeken bir projede staj yaptım. Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma İnisiyatifi (KISAA), KKTC’deki 18-55 yaş arası kadınların sağlık ve hastalık dağılımlarının belirlenmesi için çalışıyor. Projenin başında ise eğitimini yurt dışında tamamlamış başarılı bir Kıbrıslı var.[1]

 

Proje bana, yani gelecek nesil bir Kıbrıslıya bu kadar ilham vermişken, neden ben de dönüp başka Kıbrıslılara ilham olmayayım? Neden kendimi geliştirip ülkemdeki geleceğe olanak sağlamayayım?

 

Sözün özü, biz belki bir daha geri dönmemek üzere gitmeyi seçiyoruz ama geride de ülkenin gelişmesine engel bir sürü şey bırakıyoruz. Kıbrıs’ı bırakıyoruz…

 


 

Referanslar

[1] Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma İnisiyatifi: http://www.kisaainisiyatifi.org/about/

 

Fotoğraf için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir