İz Bırakanlar Unutulmaz

Uyarı: Aşağıdaki yazının Yüzyüzeyken Konuşuruz grubundan “Bir Sinema Filmine Bilet Aldım” şarkısı eşliğinde tüketilmesi önemle önerilir.

 

Geçtiğimiz hafta çok sevdiğim birinden ayrılmak zorunda kaldım.

 

Ne yalan söyleyeyim, sonsuza kadar onunla kalabilirdim. Çok güzeldi. Eşsizdi. Onun gibisi biraz zor gelecek, eminim.

 

Güle güle yirminci yaşım.

 

Ne gelmeni istedim, ne de gitmeni.

 

Bir sene önce böyle zamanlarda arkadaşlarımın “çeyrek yaş krizi” olarak adlandırdığı bir üzüntünün içerisindeydim. Çocuk gibi hissederken, artık “yirmili” yaşlarda olmak biraz korkutucu gelmişti. Garip, arkadaşlarım genelde benim içimde aslında yaşlı bir amcanın olduğunu söylerler. “Yaşın gibi davran” derler. Bense kendimi hep on yedi yaşındaymış gibi hissederim. Yirminci yaşım da böyle geçti gitti.

 

Vega’nın 2002 yılında çıkardığı, 2004’te maNga’nın yorumuyla ünlenen ve çok sevdiğim bir şarkı vardır. “İz Bırakanlar Unutulmaz” diye. Yirminci yaşım gitmeden birtakım izler bıraktı. Kolay kolay unutulmaz.

 

Bu izlerden bir tanesi Tabella mesela. Bu sayısı son olsa bile, altmışımda hatırlayacağım bir iz Tabella. Tabella’yı getiren yirmimi de unutmam, unutamam. Federasyon, spor festivali, Kete Heye ve burada bahsetmeyeceğim “bağzı” diğer hususlar, muhtelif uğraşlar.

 

Tabii on yedimin, on sekizimin, on dokuzumun fikirlerini alıp yaptı bunları ama olsun. Onun fikirlerini de yirmi birim, yirmi ikim, belki otuz ikim, kırk ikim yapar. Kim bilir? Bir bayrak yarışı değil midir bu en nihayetinde?

 

Yirmi birimde yapacak çok şeyim var.

 

Genel olarak yapacak çok şeyim var.

 

Sağ olsun yirmim bana çok fikir bıraktı. Şimdi bu güzel yaşı kırmak bize yakışmaz değil mi?

 

Teşekkür ederim yirmim, seni çok sevdim. Gittin ama en çok seni sevdim.

 

Hoş geldin yirmi birim, belki seni de severim.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir