Sürdürülebilir Bir Hayat Adına

Geçtiğimiz günlerde dünya genelinde çok konuş(tur)ulan ve gündemde olan İklim Değişimi Öğrenci Grevleri yükselen hava sıcaklığını sabit tutmak adına politikacılara seslenedursun, bir yandan da sorunu çözmek adına bu dünyada yaşamakta olan her insanın tabiri caizse sorumluklarından bahsederek ben herkese seslenmek istiyorum.

 

Doğruya doğru bu konuda en büyük sorumluluk devletlerin ve büyük fabrikaların omuzlarının üzerinde olsa da bu konuda “zaten ben bir kişiyim” diye düşünen bir milyar bireyin sorumlulukları da bulunmakta. O yüzden gelin bir adım geriye atalım ve düşünelim, bizim dünyaya yarattığımız kirliliğin önemini kavrayalım.

 

İlk adımda bunun önemini anlayamamışsak eğer, şimdi gelin sürdürülebilir bir yaşam adına ne yapabileceğimize bir bakalım.

 

Minimalizmi benimsemek

Yaşayabileceğiniz en az miktarda eşya sayısıyla yaşayın, ihtiyacınız olmayanı almaktan kaçının çünkü aşırı tüketim de iklim değişimine sebep olan etkenlerden biridir. Bu konuda Endüstriyel Ekoloji dergisinde yayınlanmış olan “Ev İçin Yapılan Tüketiminin Çevresel Etkilerinin Değerlendirilmesi” araştırmasında, ev halkının tükettiklerinin küresel sera gazı emisyonuna sebep olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni evimize Çin ve benzeri ülkeler tarafından üretilen eşyaları alarak dolaylı yoldan fabrikaların sera gazı emisyonlarını desteklememizdir.

 

Minimalist olmak adına hızlı modaya ayak uydurmaya çalışmaktan vazgeçip gardırobunuzda ihtiyacınız kadar, her zaman için ve uzun süreli kullanabileceğiniz kaliteli ürünler seçin. Yani 10 değil 1 pantolonunuz olsun, o da pazardan değil kalitesine güvendiğiniz Y markasından olsun. Bunun yanı sıra dijital dergi ve kitap okumaya özen gösterip kağıt atıklarınızı azaltın, gereksiz eşyalarınızı bağışlayın, marketten getirdiğiniz poşetleri evde stoklamak yerine markete her gidişinizde yanınızda bez veya file çanta bulundurmaya özen gösterin.

 

Plastik kullanımını azaltmak

Az önce yukarıda bahsetmiş olduğum poşetlerin yerine bez veya file çanta tercihi burada da geçerli. Plastik, tek kullanımlık tabaklar, bardaklar yerine camı ve plastik çatallar, kaşıklar ve pipetler yerine paslanmaz metalleri tercih edin. Bulabiliyorsanız bir dahaki diş fırçanız plastikten yapılmış değil bambu ağacından yapılmış olsun. Uzun vadeli düşünüldüğünde bu tercihlerin çevre dostu olduğu kadar cep dostu olduğunu da söyleyebiliriz. Küçük bir tavsiye daha, marketlerde olabildiğinde ambalajsız ürünleri satın alın!

 

Haftada 1 günlüğüne vejan olmak

Evet, hayvanlara olan hassasiyet vejan olmak için tek sebep değil. Haftada 1 gün et ve hayvan ürünleri yemeyerek 1.100 galon su, 45 libre tahıl, 30 ayakkare ormanlık alan, 20 libre karbondioksit kurtarabilirsiniz. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün yaptığı araştırmada küresel ısınmaya hayvancılığın, ulaşımdan daha fazla etkisi olduğu tespit edilmiştir. Enviromental Defense Fund’ın yapmış olduğu araştırmalara göreyse, haftanın 1 günü tüm Amerikanların et yememesi 500.000 arabanın atmosfere saldığı CO2 emisyonunu nötrleştirmektedir.

 

Ağaç dikmek

Sadece atmosfere salınan karbondioksit gazının miktarını azaltmaya değil, aynı zamanda hâlihazırda bulunan karbondioksiti düşürmek üzere harekete geçebiliriz. Bunun için belki fotosentetik bakterileri çoğaltamayız ama ağaç dikebiliriz. Bu konuda kurumlara yardım etmek gibi bir şansımız da ayrıyeten bulunmakta; örneğin Ecosia. Ecosia, arama motoru bir uygulamadır. İnternet üzerinden Ecosia’da 45 tane farklı arama yaptığınızda 1 ağaç dikmiş oluyorsunuz. Bu uygulama şu ana kadar tamı tamına 54.864.416 ağaç dikmiş bulunuyor, hatta ben şu cümlemi bitirene kadar bu sayı 54.864.481’e çıktı bile. Bunların yanı sıra toprakla uğraşmak sadece Dünya’ya değil, psikolojik sağlığınıza iyi gelmekle beraber ve hayata karşı bakış açınızı da değiştirecektir. Hayatı anlamak istiyorsanız, bir bitki nasıl yetiştirilir öğrenmeye bakın derim.

 

Benim tavsiyelerim bu kadardı, tabii bunların dışında bisiklet kullanmak, evimizde LED ışık kullanımını tercih etmek, odadan çıktığımızda ışığı söndürmek gibi bilindik şeylerde bulunmakta. Sonuç olarak beynimizin oyununa gelip her konuda suçu ve çözümü başkasında ararken kendi yapabileceklerimizi görmezden gelmememizi dilerim. Bunun yerine gelin hep birlikte el ele verip bizim için küçük, dünyanın geleceği için büyük adımlar atalım.

 

---

Fotoğraf için tıklayınız.