Genç İşsizlik ve Değişen Meslekler

Son istatistiklere göre, Türkiye’de genç işsizlik oranı yüzde 26,70’e çıkmış. Kuzey Kıbrıs’ta ise bu rakam yüzde 22 olarak tespit edildi. Bu durumun konjonktür ile ilgili sebepleri olduğu çok aşikârdır, ancak bununla sınırlı değildir.

 

Genç işsizliğin diğer sebeplerini okuduğu alanda iş bulamamak, işverenlerin tecrübeli eleman araması, günümüzün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalan eğitim sistemi ve kendini yeterince geliştirmeyi önemsemeyen bireyler olarak sıralayabiliriz.

 

Gelin bu sebepleri biraz daha yakından inceleyelim. Hızla değişen günümüz dünyasında, bazı bölümlerin ve mesleklerin geçerliliğini kaybetmesi kadar doğal bir şey olamaz. Çünkü her alan, dönemin ihtiyaçlarına göre ortaya çıkar. Nitekim, daha fazla otomasyonun hayatımıza girdiği şu günlerde, birçok meslek ya biçim değiştiriyor ya da tamamen ortadan kalkıyor.

 

“Peki biz mesleğimizi neye göre seçmeliyiz?” diyebilir bazı okurlarımız. Doğru mesleği seçmenin yazılı bir formülü olmasa da kendimizi olabildiğince iyi tanımak, güçlü ve zayıf yönlerimizi bilmek doğru seçimi yapmamızı kolaylaştıran bir etkendir diye düşünüyorum. Bunun yanında dünyadaki gelişmeleri takip etmek ve kendinizi geliştirmek için çaba harcamak da çok önemli bir nokta.

 

Öte yandan, eğitim sistemimizin de bizleri geleceğe hazırlayamadığı artık su götürmez bir gerçek. Ezberciliği alıştıran bu sistemin en önemli handikabı olarak ilk aklıma gelen unsur, çoktan seçmeli testler. Birçok bilinmezin olduğu bir hayat hızla değişen bir dönemin içerisinde yaşarken, eğitim sistemimizin önemli bir bölümünde dört cevaptan en iyi olanı seçmeyi öğretiliyor. Ezberciliğin yanında yaratıcılığı da öldüren bir durum bu. Çünkü hayatta karşılaşılan birçok olay size sunulmayan bir seçeneği oluşturabilme yaratıcılığını gerektirir.

 

Ne yapabiliriz?

Bulduğumuz her fırsatı değerlendirip tecrübe edinmemiz ve kendimizi geliştirmemiz gerekir. Çünkü çalışmaktan başka çare yoktur. “İşsizlik var, zaten bu memleketten bir şey olmaz.” gibi cümleler ile söylenmek, şikâyet etmek fayda sağlamaz. Elbette dış koşullar bizi etkiler ancak eğer daha iyi yarınlar istiyorsak gayret göstermemiz gerekir. Toplumsal mevzular için de bu böyledir. Toplumsal veya bireysel düzeyde olsun fark etmez, saygınlık ve iyi bir gelecek ancak ekonomik bağımsızlık ile elde edilir. O da üreterek ve durmadan kendini geliştirerek olur.

 

Bir öneri

Geçenlerde Facebook’ta gezerken “Geleceğe ilham ver” adında bir staj programı ile karşılaştım. Sayfalarında verilen bilgiye göre, Kıbrıs Türk Yöneticiler Derneği ve PeacePlayers iş birliğinde yürütülen ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen program, bu yaz staj yapmak isteyenler ile şirketleri buluşturmayı hedefliyor. Kendini geliştirmek ve tecrübe kazanmak isteyen herkese önerebileceğim güzel bir program. Üstelik, her sektörden katılımcı şirketlerin olması staj arayanların işini kolaylaştıran cinsten. Detaylı bilgiyi “Geleceğe ilham ver” adlı Facebook sayfalarından alabilir ilgilenenler. Bu arada son başvuru tarihleri 16 Mayıs.

 

Sonuç

Genç işsizlik maalesef çok konuşulmayan ancak önemli bir konu. Her insanın kendine özel bir yeteneği ve özelliği olduğunu düşünecek olursak, işsiz kalan ve sisteme dâhil olmayan her insanın aslında hepimiz için bir eksik ve kayıp olduğunu söyleyebiliriz.

 

Eğitim sistemi bozuk olabilir ve bu konu çok gündem olmayabilir. Ancak, biz bugünden bir şeyler yapmaya ve değiştirmeye başlayabiliriz. Bunun nasıl olacağını da yukarıda anlattım. Duyanlar, duymayanlara anlatsın.

 

Bu hafta ki yazımı, Nobel ödüllü bilim adamı Aziz Sancar’ın geçtiğimiz sene Yenidüzen’e verdiği bir röportajdan yaptığım alıntısıyla bitirmek istiyorum: “Saygınlığı kuvvetle göstereceksin, bilimde kuvvetli olunca ambargolar aşılır. Nobel alan Kıbrıslı Türk biri çıkınca ve İsveç’e gidince, onu Kıbrıs Cumhuriyeti diye takdim edemezler. Kendinizi Kabul ettirirsiniz.”

 


 

Referanslar:

 

Fotoğraf için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir