Kıbrıs Türkçesini İnternet mi Kurtaracak?

Biraz da dil konuşalım.

 

***

 

“Konuştuğunuz gibi yazmayacaksınız!”

 

İlkokullarda öğrencilerin standart Türkçeyi yazabilmesi için önemli olan bu telkinle büyüdü nesillerimiz.

 

Ama bizim nesilde bir tuhaflık var.

 

“Gonuşduğumuz gibi yazarık!”

 

***

 

Açıktan değil tabii, şiirlerimizde, şarkılarımızda değil, hele öyle akademik metinlerde, kompozisyonlarda hiç değil.

 

Ama birbirimize yazarken konuştuğumuz gibi yazıyoruz, yani Kıbrıs Türkçesiyle.

 

Zaten sıkça yazıştığımız için de aslında hayatımızda yazdıklarımızın çoğunu konuştuğumuz gibi yazmış oluyoruz.

 

***

 

Bu düzeltilmesi gereken bir yanlışlık değildir. Nasıl ki üzerine beton dökülen topraktan her bulduğu fırsatta hayat fışkırır, bu da aslında doğal hâlindeki dilin bulduğu çatlaklardan kendini göstermesidir.

 

Aslında bu olay sadece bizim nesle özgü de değil…

 

Türkiye’de üretilip Kıbrıs’ta tüketilen envaiçeşit medyanın, özellikle de televizyonun etkisiyle nesilden nesle zayıflayan, arşiv niteliğindeki akademik kaynaklar veya kenarda köşede kalan yazılar dışında yazı dünyasında pek yaşatılamayan Kıbrıs ağzımız için bu âdeta bir Rönesans!

 

“Yediden yetmişe” (ağzımıza televizyondan pelesenk olmuş laflardan biri) çok sayıda Kıbrıslı Türk Facebook gruplarında, gazete sitelerinin yorum bölümlerinde Kıbrıs ağzıyla döktürüyor.

 

Öyle ki, dilin bu mecralarda kullanımı ilginç bir akademik incelemeye dahi konu olmuş.[1]

 

Bu kullanımlar, unutulmaya yüz tutmuş kelimelere de gün yüzüne çıkma şansı vermiş durumda.

 

Yöresel olarak “tarla faresi” anlamında kullanılan “nefitsa” kelimesini arayacak olursanız mesela, sadece gazete sitelerinde yapılan yorumlarda denk geliyorsunuz.

 

***

 

Bilinçli olarak da sosyal medyanın imkânlarını dili koruma amaçlı kullananlar var elbette.

 

İyi bir örneği, “Günün Sorusu” ile her gün Kıbrıs Türkçesine özgü bir kelimeyi gündeme getiren gazeteci Sami Özuslu. Kendisi, bir yazısında Kıbrıslı Türklerin diline yönelik araştırmaları kurumsallaştırmak için bir daire veya oluşum, bir “Kıbrıslı Türkçesi Dil Kurumu” oluşturulması gerektiğini vurgulamıştı.[2] Bu şüphesiz ki son derece üzerine düşülmesi gereken bir öneridir. Kıbrıslı Türkler olarak dile ilişkin akademik yaklaşımımızdaki yetersizlikler, sistemsizlik ve bu tür çalışmaları “yerel” bir perspektife oturtamamamız konusunu başka bir yazıda detaylı konuşabiliriz.

 

Özuslu’nun yazısında yer alan bir başka vurgu üzerine konuşalım şimdilik. “Kıbrıslı Türkçesini kayıt altına almak” için bir mekanizma oluşturulmasından bahsetmişti yazısında. Aslında gerçek şu ki, bilinçli olarak yapmamış olsak da kolektif bir çalışmayla hâlihazırda çok ciddi bir külliyatı internet ortamlarında kayda geçirmiş durumdayız!

 

Mesele bunun korunması ve analizidir.

 

***

 

Ne yapılabilir?

 

Gazetelerin internetteki arşivlerini ve buralarda yapılan yorumları silmemeleri bu açıdan çok önemlidir. Kıbrıs Gazetesi’nin 2000’li yılların başlarından beridir duran internet arşivini yayından kaldırmış olması örneğin büyük bir kayıptır.

 

İşin analizine gelince, buranın bir “üniversite adası” olarak tanımlandığını, bunun da araştırmalara yansıması gerektiğini vurgulamalıyız…

 

Günümüzün veri çağında bu dağınık külliyatın toplanıp analiz edilmesi, uygun yazılımlarca taranması, veri biliminin süzgecinden geçirilerek anlamlı bilgilerin elde edilmesi mümkündür.

 

Artık Kıbrıs Türkçesini analiz etmek için illaki sahaya inmenize, köy köy dolaşıp ihtiyarlarla konuşmanıza gerek yok, internet üzerinde kullanılan doğru teknikler önemli bulgular sunabilir…

 

***

 

Dahası var…

 

İnternet ve sosyal medyada kullanıma yönelik bu fenomen Kıbrıs Türkçesine sınırlı değil, tehlikede olan dillerde gözlemlenen ve dünya çapında dil bilimcilerin ilgisini çeken bir konu. Örneğin Britanya’da Galce için bunun bir fırsat olduğu vurgulanıyor.

 

Kıbrıs Türkçesi bir dil değil, ağız olduğu için bu teoriyi ve dijital dünyanın faydalarını tam olarak uygulamak mümkün değil.

 

Üstelik konuyu basitleştirmemek de önemli. Geçmişte Alaska’daki yerlilerin konuştuğu ve ciddi tehdit altındaki Yupikçe dilinde bir Wikipedia oluşturup bu dile hayat verme üzerine çalışmış ve başarısız olmuş birisi olarak, internetin her daim bu tür dillere umut veremediğini birinci elden tecrübe ettim. Elbette ki bir ağız olup standart yazımı olmayan Kıbrıs Türkçesi için bu tür bir durumun ihtimali dahi yok.

 

***

 

Peki bir dilin dijital kullanımının yaşaması üzerindeki etkisi nasıl belirlenir? Bu da elbette ki bir araştırma konusu ve bu araştırmalar çok ilginç sonuçlar veriyor. Bir dilin dijital alanda işlevsellik ve prestij kazanıp korunması “dijital yükseliş” (digital ascent) olarak tanımlanıyor. Bu çerçeveyi Kıbrıs ağzı için de kullanabiliriz diye düşünmekteyim.

 

Kornai’nin geliştirdiği dijital kullanım sınıflandırması şu şekildedir:[3]

 

  • Kuvvetli diller (thriving): Hem ana dil, hem de ikinci dil olarak yaygın dijital kullanıma sahip, Apple ve Microsoft’un dil desteği mevcut.
  • Canlı diller (vital): Ana dil olarak konuşanlar dijital olarak kullanıyor, dil desteği yok.
  • Miras diller (heritage): Dijital olarak bu dilde arşiv materyali mevcut ama ana dil olarak konuşanlar kullanmıyor.
  • Durağan diller (still): Dijital kullanım örneği gözlenmiyor.

 

Kornai “canlı” bir dil olmanın dijital yükseliş için yeterli zemin oluşturduğunu söylüyor. Bu Kıbrıs Türkçesi için umut demek.

 

Literatürün devamında, Gibson tarafından ilginç bir tahminde bulunuluyor.[3] Gibson’un sınıflandırmasında Kıbrıs Türkçesi emergent yani “meydana yeni çıkan” bir dile denk düşüyor: dili konuşan topluluk özel ve gayriresmî olarak dijital platformlarda dili kullanıyor, bu kullanım mesajlaşma ve sosyal medyada yoğunlaşıyor.

 

Gibson bunun o dildeki farklı yazı biçimlerinin kök salmasına yol açtığı gözleminde bulunuyor.

 

Kıbrıs Türkçesi bir dil değil belki, ama sonuçta bir dilin bir ülkede konuşulan özgün bir varyantı. Onun için de mi böyle olacak?

 

Bunu zaman belirleyecek denilmesin hiç…

 

Bizler, özellikle de gençlik ve çabalarımız belirleyecek.

 

***

 

Dil hakkında konuşmaya devam edeceğiz…

 


 

Referanslar:

[1] https://www.folkloredebiyat.org/Makaleler/2104250732_fe94-7.pdf

[2] http://www.yeniduzen.com/kibrisli-turkcesi-dil-kurumu-13265yy.htm

[3] Cunliffe, Daniel. 2019. “Minority Languages and Social Media.” Pp. 451–80 in The Palgrave Handbook of Minority Languages and Communities, edited by G. Hogan-Brun and B. O’Rourke. London: Palgrave Macmillan UK.

Kapak fotoğrafı kaynağı: ugavole

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir