İlkokul hayatımız boyunca bize her sene senenin başında yazdırılan kompozisyondu bu: “Yaz tatilinde ne yaptınız?”
Zaten çok bir şey yapamazdık. Her zaman yaptığımız şeyler aynıydı. Yaz tatilinde de, şubat tatilinde de. Geriye dönüp bakarsanız bu kompozisyonlarda ne yazdığını hatırlamak çok zor olmasa gerek. “Çizgi film izledim”, “kitap okudum”, “tatile gittim” gibi birçok klasik cevaplar vardır. Peki bu kompozisyonu şu an yazsanız ne yazardınız? İlkokuldan beri çok gelişmişsinizdir ama yazınızı ne kadar geliştirdiniz?
Yaz tatilinde ne yaptınız? Ne yapacaksınız? “Arkadaşlarnan batak atacam be gardaş, hem clubcık her hafta.”
Yazınız bundan mı ibaret olacak? Peki kendiniz için ne yapacaksınız? İnandığınız amaçlar için, desteklediğiniz fikirler için, yapılmasını gerektiğini düşündüğünüz şeyler hakkında ne yapacaksınız?
“Yahu yazda da mı uğraşacayık?”, “Aha be gardaş beklerim bu arkadaşcığım da gelsin benimnan da yapalım bişeyler.”, “Notcuklarım çıksın da ona göre halledecem…” gibi verdiğiniz mazeretleriniz bitmedi mi? Bence bitsin. Aktivitelerini ilginç bulduğunuz bir dernek mi var? Emin olun gönüllü ihtiyaçları var, iletişime geçin. Kafanızda bir proje, fikir mi var? Başkalarına sunun. Tartışın. Bir konu hakkında tartışmak istiyorsunuz ama arkadaşınız mı yok? Gelin hade Tabella Gonuş’a. Beğendiğiniz bir kamp var ama arkadaşsız gitmeye çekiniyor musunuz? Edineceğiniz arkadaşları düşünün, öğreneceğiniz bilgileri, biriktireceğiniz anıları düşünün.
Okul tekrar başladığında veya tatilden işe geri döndüğünüzde, size “Yaz tatilinde ne yaptın?” diye sorarlarsa gururla, onurla deyin ki: “Kendim için çaba harcadım.”, deyin ki: “İnancım doğrultusunda fikirlerimi gerçeğe dönüştürdüm.”, deyin ki: “Başardım!”. Artık oturmanın vakti geçti. Kendi hayatın için adım atma vakti. Senin yerine başkası atmayacak.
Görsel için tıklayınız.