Tabella’nın Bir Parçası Olmak

Çok net hatırlıyorum ki Tabella’yı ilk Twitter’da görüp aşırı beğenmiş ‘‘Keşke ben de yazabilsem.’’ demiştim. Yalan söylemiyorum, zaten kendi çapımda sıklıkla yazan, gerekli gördüğüm birçok konuda tepki koymayı isteyen, her öğrendiği ilgi çekici bilgiyi insanlara anlatmak için can atan biriydim. Sadece çoğu zaman yayımlamayı tercih etmedim, genelde yazıp yazıp sildim, tepki koyacağım noktalarda “yeterince iyi bilmediğim” düşüncesiyle konuşmaya cesaret edemedim ve öğrendiğim her bilgiyi gezip gezip anlatsam da insanlardan beklediğim o geri dönüşü hiç alamadım.

 

Tabella, benim için Kıbrıs’ta gerçek anlamda öğrenmeye meraklı ve birçok farklı konuda bilgili gençlerin olduğunu gösteren bir platform. Kaldı ki Tabella’dan önce çevremde gördüklerimden yola çıkarak Kıbrıs’taki genç nüfusun çoğunlukla sadece dedikodu yapıp öğrenmeyi ve okumayı boş gören insanların oluştuğunu, gerçekten topluma faydalı olabilecek mücevher değerindeki kısmınında bu grup insanlar arasında kaybolup gittiğini, belki de zaman içinde köreldiğini düşünüyordum. Sonra bir baktım Tabella gibi bir platform kurulmuş, bu arada kaybolup giden benim de fark etmediğim bir sürü insanı içinde toplamış. Gördüğümde umut dolmadım, mutlu olmadım diyemem. Aklımdan geçen ikinci düşünce zaten “Vay be, öğrendiğim bilgileri paylaşırsam, tam beklediğim gibi heyecanlanıp benimle bu konuları tartışacak insanların varoluşu o kadar da imkânsız değilmiş sanırım.” olmuştu.

 

Tabella’da yazdığım için belki de bu konuda taraflı konuşacağımı düşünüyor olabilirsiniz fakat hatırlatmak isterim, ben sadece Tabella’nın bir yazarıyım bu yüzden bu tip bir yazıdan herhangi bir çıkarım olamaz, ki zaten Tabella herhangi kişisel bir çıkar gütmeyen, tek gailesi Kıbrıs gencinin sesini duyurabilmesi ve bilgilenmesi olan kuruluş. Bu onu sevmemin bir diğer nedeni. 

 

Sanırım yaklaşık olarak 4 aydır Tabella’da yazıyorum. Bu benim için büyük önem taşıyor. Sanmayın ki her yazdığım konu hakkında önceden bilgim vardı, aksine yoktu ama bunun bir önemi de yok. Araştırdım, öğrendim, yazdım. Bir sürü genç görüyorum ki ‘‘Sen de katıl hade Tabella’ya!’’ dediğimde bana katılmak istediğini fakat ne yazacağını bilemediğini söylüyor. Buradan onlara sesleniyorum, ben de bilmiyordum. Haftaya ne yazacağımı hâlâ bilmiyorum ama sınırım yok ki. İstersem bilim hakkında yazarım, istersem sanat, istersem tarih, istersem felsefe. Haftaya büyük ihtimalle hangi konuda bir şeyler öğrenmek istersem o konunun üstüne gidip araştırıp yazacağım. Bu Tabella’ya katılmak istememin bir diğer sebebiydi.

 

Zamanımın çoğunu ders çalışıp biyoloji, kimya, matematik öğrenirken kalanını fark etmeden telefonda ekranı kaydırarak geçiriyordum ve bu benim diğer alanlarda körelmeme sebep oluyordu. Sistemin bir getirisi olarak, müfredatta olan her konu hakkında son derece bilgili olmama rağmen okulda görmediğim herhangi bir konu hakkında çok az bilgim vardı. Tabella’ya girerken bu gerçeği değiştirmek istedim. Tabella’ya ayıracağım vakit benim kendimi geliştirmem için ayrılmış olan vaktimdi. Sistemin bir ürünü olmamak adına kendime bir meydan okuyuştu.

 

Bu 4 ayda çok şey değişti. Fark ettim ki günlük hayatımda daha az kendimi ifade edebilmek adına çabalıyorum çünkü zaten Tabella’da kendimi istediğim konuda yazarak kendimi ifade edebiliyorum. İnanın bana yazmak gerçekten rahatlatıcı. Şu yazıya ayırdığım 1 saat sadece bu yazıya odaklıyım. Aklımda beni stres edebilecek herhangi başka bir konu yok, beynimdeki o ses suskun; andayım ve yazıyorum. 

 

Verdiğim meyvelerin getirisi olarak kazandığım özgüven ve gelişen araştırma ve yazma yeteneklerim de var tabii. Buna ek olarak üretken olmanın verdiği mutluluk hissi. Yani size de gelip ‘‘Hade gelin Tabella’ya yazın!’’ dersem gerçek anlamda burada bulunmanın bana verdiği mutluluktan ve bunu sizin de hissetmenizi istediğimdendir. Burası ne B gençlerinin bir platformu, ne de A gençlerini temsil ediyor. Burası sadece her düşünceden, her renkten üretken Kıbrıs gencini temsil eden bir platform ve ekibinde yer alması gerçekten de gurur verici. 

 

Tabella’yı kuran ve bana böyle bir şans vermiş her bireye sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Siz daha önce bahsettiğim o arada kaybolmuş mücevher gençlerin en ortak noktası oldunuz. 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir