Yaklaşık 6 ay önce İklim Değişikliği Grevi’ni gerçekleştiren organizatörlerden biri olarak grevler için yapılan röportajla Tabella’da ilk defa yer almıştım. Ne güzel zamanlardı diyebilirim lakin ne kadar güzel gözükse de aslında benim için zorlu bir süreçti. Bir yandan A Level sınavlarım varken, öğretmenlerim bastırırken, ‘‘Acaba konularım yetişir mi?’’ diye düşünürken ben zamanımın hepsinde grev düzenlemeye çalışıyordum. Üstelik etrafımdan doğru düzgün bir onay bile almadan, kaldı ki onaylanmak için yaptığım bir şey değildi fakat onlarca, yüzlerce insanı bir araya getirmeye çalışıyorsanız yaptığınız şeyin tamamen doğru olduğundan emin olmak için onaylanmaya ihtiyaç duyarsınız.
Şimdi de görevimi kısmen yeni nesile aktardığıma göre, zamanında sevgili Mustafa Özbilgehan’ın bizler için yaptığı gibi ben de benim, bizim arkamızdan gelen ve 20 Eylül 2019 İklim Değişikliği Öğrenci Grevi’ni organize etmeye çalışan gençler için yazıyorum bu yazımı.
Bilirim gençler, zor olacak ama korkmayın ve çekinmeyin. Siz çıkarcı olmadan, herhangi bir şeye zarar vermek için değil, sadece ve sadece elinizdeki pankartlarla oturarak ya da yürüyerek sesinizi duyurmaya çalışıyorsunuz. Geleceğiniz sizin hakkınız ve ne güzel ki hakkınızı aramaya cesaretiniz var.
Birilerinin onayını arıyorsanız da alın tüm onaylarım sizin olsun. Sonuna kadar arkanızda, sonuna kadar yanınızdayım. Aldırış etmeyin umutlarını yitirmişlere, biz daha genciz. Umudumuzu yitirmek için çok erken. Ne yapalım? Pes mi edelim? Unutmayın, savaşmadığımız bir savaşı kaybetmek kaçınılmazdır fakat savaş alanında iseniz ve direnmeye devam ediyorsanız hâlâ kazanmaya şansınız vardır. Ayrıca hatırlatmak isterim, siz beni, bizi bırakın arkanızda koskoca bilim insanlarıyla, kanıtlanmış veriler ve yapılmış tonlarca araştırmayla yürüyorsunuz. Arkanızı yaslamaya daha güvenilir ne olabilir?
Ben bu satırları yazarken, kim bilir bugün deniz seviyesi ne kadar yükseldi? Kim bilir bugün kaç volüm sera gazı havaya salındı? Kaç orman yok edildi? Kaçı yandı? Kaç hayvan habitatı yıkıldı diye öldü? Kaç deniz canlısının midesine yeni bir plastik parçası girdi? Hatta belki de tam bu nedenden ötürü, hazımsızlıktan canını kaybetti?
Siz 20 Eylül Cuma günü, ölen tüm hayvanların anısına ve ileride yaşayacaklarımız ve yaşadığımız felaketler adına orada bulunacaksınız.
En azından içiniz rahat olsun ki, siz yan gelip yatmadınız. Siz bu konuyu derdiniz edindiniz, bu konuda farkındalık kazandınız ve bir farkındalık yaratmak uğruna elinizden geleni ardınıza koymadınız. Sizi diğer tüm gençlerden ve herkesten ayıran nokta bu. Sadece eleştirmeyip aynı zamanda bir şeyleri değiştirmek adına hatırı sayılır bir çaba harcadınız ve harcayacaksınız. Siz benim, bizim umudumuz oldunuz.
Hey gençlik! Gelecek için gelin 20 Eylül 2019 günü, yanı bu cuma saat 08.00’de Mağusa Anıt Çemberi’nde buluşalım!