Geçtiğimiz Haftanın Önemi: Neler Oldu?

25 Kasım’ın da içinde bulunduğu haftayı geride bırakmış bulunmaktayız. Bu hafta da önceki geçtiğimiz haftalar gibi çok hızlı ve değişen bir gündem vardı fakat bu yazımda 25 Kasım’dan bahsedeceğim.

 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Mücadele günü olarak biliyor. 25 Kasım 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı mücadele ederken öldürülen Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin uçurumun kenarında bulunduğu gündür. Mirabel kardeşler Latin Amerika’daki diktatör Rafael Leonidas Trujillo’ya meydan okudular ve 25 Kasım’da arabalarından zorla indirilerek tecavüz ve işkenceye uğrayarak katledildiler. Mirabel kardeşlerin ölümü ertesi gün gazetelere araba kazası olarak geçti.

 

 

Birleşmiş Milletler 17 Aralık 1999’da 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü olarak benimsenmesine karar verdi.

 

Böylece Mirabel kardeşler bugün dünyada diktatörlük ve şiddetle mücadelenin sembolü oldu.

 

Bakalım 25 Kasım haftasında Türkiye’de ve Kıbrıs’ta neler okumuşuz:

 

İstanbul/Türkiye:

25 Kasım’da Taksim’de toplanan kadınlara polis şiddeti uygulandı. “Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok!” sloganıyla sokaklara çıkan kadınlara polis tarafından plastik mermi ve biber gazı kullanıldı.

 

 

Çok şey değil aslında, ekonomik krizin getirdiği psikolojik baskılar altında aile içinde artan şiddet eğilimlerine dikkat çekmek, çocuk yaşta evliliklerin devlet eliyle desteklenmesine karşı çıkmak; sadece boşanmak istediği için, hayır dedikleri için öldürülen kadınlara farkındalık yaratmak içindi bu yürüyüş.

 

Karpaz/Kıbrıs:

Bu hafta yazmaya çok utandığım, yazarken çok üzüldüğüm bir haberle çalkalandı Kıbrıs. Bafra köyünde 12 yaşındaki kız çocuğunun 40 yaşındaki öz amcası tarafından tecavüze uğradığı haberi. Kız, çocuk, tecavüz. Yazarken gözlerim doluyor. Çocuk yahu çocuk! Bu işe kim nasıl ne şekilde bulaştıysa herkes cezasını çekmeli. Sadece bir kişi değil…

 

Bunun yanında oradaki bölgenin, çocukların psikolojik desteğe ihtiyacı var mutlaka. Ailelerin bu yaşına kadar gözünden sakındığı biricik yavrularına ne pislik gözlerle bakılıyormuş! Bu haber sadece bir kişiyi etkileyen bir haber değildir.

 

Toparlamak gerekirse, her gün haberlerde kadına, hayvana, çocuğa yönelik türlü çeşit şiddet okuyoruz. Bize veya bir yakınımıza olmaması bu haberlerin değerini düşürmüyor, unutmayın o kız çocuğu size sadece internette gezinirken okuduğunuz bir haberken bir başkasının torunu, sınıf arkadaşı. Şiddet mağduru tüm “Ama bunu hak etti.” dediğiniz hiç bir kadın kendi isteğiyle o eve kapatmamıştır kendisini.

 

Kıbrıs Türk toplumunda kadının yeri çok daha iyi olabilir diğer toplumlara ve kültürlere kıyasla ama bu adada yaşayan diğer insanları görmezden gelmemize engel olmamalı. İstesek de istemesek de gözle görülecek kadar farklı ırk, din ve kültürden insan var ve hepsinin korunmaya ihtiyacı var. Bir ülkenin topraklarında yaşayan herkes aynı şekilde davranılmayı hak ediyor.

 


 

Kaynaklar:

https://www.kibrisgenctv.com/kibris/yegeniyle-9-yasindan-beridir-iliski-yasamis-h59992.html

https://onedio.com/

https://www.cnnturk.com/guncel/neden-25-kasim-kadina-karsi-siddetle-mucadele-gunu?page=3

 

Kapak görseli için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir