EL-SEN Grevi, Sağlık ve Ödenecek Bedeli Seçme Hakkı

Hayatta ister toplum olarak, ister birey olarak değerli bir şeyi korumak ya da bir şey başarmak isterseniz bedel ödemeniz gerekir.

 

Buna ne şüphe!

 

Ancak bu bedeli seçme hakkınız sizin tasarrufunuzda olmalıdır.

 

Mesela diyelim ki siz kariyerinizde yükselmek isteyen bir girişimcisiniz. Tam bu sırada ailenizden biri evlerden uzak bir hastalığa tutuluyor.

 

İşinize ayırabileceğiniz vakti o kişiye ayırmaya karar veriyorsunuz. Bu nedenle girişiminiz başarılı olamıyor.

 

Sonra biri geliyor ve diyor ki “Aha işte Gibriyagi kafası! Bedel ödemeden bir şey elde edilmez!”

 

***

 

Absürt duyuldu mu?

 

EL-SEN grevi için de benzer söylemler kullanıldığında eşit derecede absürt duyuluyor.

 

Siz genç bir girişimcisiniz, yeni bir tesis açacaksınız. Varsayalım ki Kıb-Tek’te sürdürülen politikalara dibine kadar karşısınız, yeri geldiğinde sokağa çıkmaya, kendinizi ön plana atmaya, bu kavgayı vererek bedel ödemeye hazırsınız.

 

Ayrıca tesisinizde kullanmak için dişinizden tırnağınızdan arttırdığınız ₺20.000 ile hammadde aldınız, buzluklarda saklıyorsunuz. Yolun karşısındaki tesiste hâlihazırda jeneratör olduğundan onlar herhangi bir elektrik kesintisinden etkilenmeyecek ama sizin buna imkânınız yok.

 

Ayrıca 85 yaşında bir de neneciğiniz var Mesarya’nın bir köyünde. Bu neneciğinizin gözleri iyi görmez, ciğerleri de iyi çalışmadığı için oksijen cihazına bağlı yaşar. Bu neneciğiniz gece mum ışığında önünü görmezse düşüp kalçasını kırabilir, ömrünün geri kalanını yatalak geçirebilir. Veya oksijen alamadığı, sesini de kimselere duyuramadığı için o gün oracıkta ölüp gidebilir.

 

Bu şekilde bir bedel ödemeyi tercih etmeyebilirsiniz. Bunu istememek bencillik midir?

 

***

 

Orta sınıf hassasiyetleriyle düşünülerek sol söylemler kullanılması hiç bu kadar tehlikeli bir hâl almamıştı!

 

“Bir gün da o makinadan gaveciğinizi içmeyeydiniz!”

 

Elektrik kesintileri ülkenin en dezavantajlı kesimlerini en kötü etkiler. Sesini sosyal medyadan duyuramayan, sizlerin gözlerine görünemeyen insanları, engelli insanları, yaşlı insanları en kötü etkiler.

 

Ama evinde, iş yerinde jeneratör olanı etkilemez!

 

***

 

Toplumumuzda hâlâ risk değerlendirme kültürü oturmadığı için verilen tepkiler “hastası var” gibisinden yüzeysel oluyor. Bu bahsettiklerim buz dağının görünen yüzüdür.

 

Elektrik kesintilerinin sağlığa etkileri hakkında hatırı sayılır bir literatür vardır ve yüzeysel bir bakışla görülemeyecek noktalara uzanmaktadır. Örneğin elektrik kesintilerinin psikoz ve aşırı madde kullanımı gibi psikiyatrik vakalarda artışla ilişkili olduğu tespit edilmiştir (Lin et al., 2016).

 

***

 

Bu bir insan hakkı ihlalidir.

 

O derece ki, geçtiğimiz aylarda ABD’nin California eyaletinde yangın riskinden dolayı elektrik kesintisi gerçekleştiğinde bunun engelli veya solunum yolu hastalarını tehlikeye attığına dair haberler Human Rights Watch tarafından dahi bildirilmişti!

 

Bunun bir acil durum olmasına rağmen bu acil durum planının erişilebilirlik değerlendirilmesinin yapılmadığı eleştirilmişti.

 

Bu eylemi planlayan ve gerçekleştiren sendika olduğuna göre, risk değerlendirmesinin yapılıp yapılmadığını sorgulayacağımız ve yapmadığı için hak ihlaliyle suçlayacağımız mecra da ancak orası olabilir.

 

Bu da öyle “İnsanız hata yaparız!” ile geçiştirilecek bir konu değildir.

 

Risk değerlendirmesi kültürünün bu toplumda gelişmesi önemlidir. Bu tekrarlanmaması ve savunulmaması gereken, riskli bir hatadır.

 


 

Kaynakça

Lin, S., Lu, Y., Justino, J., Dong, G., and Lauper, U. (2016). “What Happened to Our Environment and Mental Health as a Result of Hurricane Sandy?” Disaster Medicine and Public Health Preparedness, 10, 314-319.

Collins, S. (2019). “US Power Outages Endanger People with Disabilities”. Human Rights Watch.

 

Fotoğraf için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir