Adaylara Notlar: Sanat

2020 yılına girmek üzere olduğumuz bu günlerde siyasi gündemimizi en çok meşgul eden mesele nisan ayında gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimleri. Kim aday olacak, adaylardan kim ikinci tura kalacak, kalanlardan kim aday olacak soruları karşımızda duruyor. Aynı zamanda da hangi adayın Kıbrıs sorununa karşı nasıl bir bakış açısı olduğu ve seçilmesi hâlinde görüşmelerde nasıl bir yol katedeceği sorgulanıyor. Bununla beraber seçilenlerin toplum lideri olarak Kıbrıs sorunu dışarısında atacağı toplumsal adımlar da büyük önem arz etmekte.

 

Örneğin 2015 sonrasında Dördüncü Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığındaki döneminin en çok akılda kalan adımlarından bir tanesi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın bugünkü konumuna getirilmesi olmuştur. Üçüncü Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu döneminde kurulan CSO, Sayın Akıncı’nın göreve gelmesi ile düzenli olarak faaliyet gösteren ve toplumda bilinirliği oldukça yüksek bir orkestra hâline gelmiştir.

 

Toplumumuzun en üst makamının sanata karşı bu şekilde gösterdiği ilgi takdire şayandır. Ancak tabii surette bu ilginin arttırılması gerekmektedir. Geçtiğimiz cuma akşamı Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen yeni yıl konseri halkın yoğun desteği ile gerçekleşirken her zaman olduğu gibi seyirciler arasında yerimi almıştım. Serenad Bağcan’ın konuk olduğu konserde salon hınca hınç dolarken seyirciler bırakın merdiven ayaklarını, salonun üst kısmında bulunan kapı girişlerini dahi doldurmuştu. Bu her ne kadar yangın gibi durumlarda çok ciddi bir güvenlik sorunu oluşturacak olsa da aynı zamanda halkımızın CSO’ya karşı olan ilgisinin bir kez daha ispatı olmuştur.

 

Lefkoşa’da ne bir senfoni salonumuzun ne de bu ilgiyi kaldıracak büyüklükte bir konferans salonumuzun olmayışı çok ciddi bir eksikliktir. Her gün yeni bir futbol sahası yapılması konuşulurken, devletin yıllardır Lefkoşa’ya herhangi bir kültür salonu yapmaması artık oldukça eskiyen Atatürk Kültür Merkezi ile özel üniversitelerin salonlarına karşı olan yoğunluğu arttırmıştır. Buna karşın bu salonların hiçbiri talepleri karşılamaya yeterli değildir.

 

Özellikle Devlet Opera ve Balesi’nin çalışmalara başlayacak olması yeni salon ihtiyacını tekrardan göz önüne getirmektedir. Bu minvalde toplumumuzun ciddi surette destek verdiği bu sanat etkinliklerin canlandırmak, performansı ve seyir zevkini maksimize etmek ve daha geniş kitlelere hitap edebilmek için yeni bir salondan başlayarak sanata daha büyük yatırımlar yapılması gerekmektedir.

 

Toplum liderliği sadece Kıbrıs sorunundan ibaret değildir. Bunu da CSO’nun bugünkü konumundan görebilmişizdir. Toplum liderliğimizin bu çalışmalarının artarak devam etmesi ekseriyetle önemli bir husustur. Adaylara buradan not düşerken sanata karşı değerin sadece toplum lideri tarafından değil, tüm yürütme erki tarafından gösterilmesi gerekir. Bu hususta çalışmaları yürütmek oldukça önemlidir ve seçim sürecinde de bahsedilmeye değerdir.

 


 

Fotoğraf için tıklayınız.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir