Vurmaz Yüze İfadesi!

1 Aralık Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “Dünya AIDS Günü” olarak ilan edilmiştir. Bu kapsamda tüm dünyada çeşitli sağlık kuruluşları, gönüllüler ve sağlık çalışanları aracılığı ile farkındalık etkinlikleri düzenlenmekte, yine WHO tarafından belirlenen 90-90-90 hedefi çerçevesinde değerlendirmeler yapılmaktadır. 90-90-90 hedefi ve ülkemizde durumun ne olduğuna gelmeden önce HIV ve AIDS’in ne olduğundan, sosyal olarak neler algıladığımızdan ve çok sık doğru bilinen yanlışlardan bahsetmek istiyorum.

 

Öncelikle HIV ve AIDS aynı şey değiller. Bu, toplumda sık bilinen yanlışların başında geliyor. “Human Immunodeficiency Virus”, kısaca HIV bir virüstür. Şempanzelerde bulunan “Simian Immunodeficiency Virus” (SIV), virüsünün insanlara geçmiş versiyonu olduğu bilinen virüs ilk olarak 1983’te keşfedilmiş olsa da araştırmalar ilk vakaların 1920’lerde Afrika’da olduğunu, enfeksiyonun olası sebebinin avcılara açık yaralardan bulaşması olabileceği düşünülüyor. 1970’lerde Amerika’da ender türde olan göğüs enfeksiyonları ve kanserler artış gösterince yapılan araştırmalarla HIV virüsü ve sebep olduğu hastalık, AIDS tanımlanabilmiş. O zamanlarda bu hastalığın özellikle homoseksüellerde ve damar içi uyuşturucu kullananlarda görülmesi nedeniyle hastalık yanlış şekilde “homoseksüel hastalığı” olarak bilindi ve bu virüse sahip olanlar dahi aşağılandı. İşlerinden durdurulanlar, iş bulamayanlar, sosyal olarak dışlananlar oldu. Türkiye’deki ilk AIDS vakası olarak bilinen Murtaza Elgin kireç çukuruna defnedildi, gazeteler tarafından sürekli küçük düşürücü ifadelere maruz bırakıldı. Kısacası HIV ve AIDS’in arttığı ilk yıllarda bilgisizlik, belirsizlik ve kaos hakimdi. Zaman içerisinde HIV’ye karşı büyük bir tabu oluşmasına sebep olan olaylar, insanların başkaları ne öğrenirse ne olacak korkusuyla test yaptırmasının önüne geçti ve hâlâ daha da bu tabu devam ediyor. Günümüzde ise virüsün cinsel yönelim fark etmeksizin herkese bulaşabildiğini, bulaşma şekillerinin ne olduğunu, test yapılıp tespit edilen taşıyıcı bireylere uygun tedaviler ve korunma yöntemleri ile diğer kronik hastalıklardan farksız, üstelik semptomsuz bir hayatın sağlanabildiğini biliyoruz. Dahası bu yapılan testlerin sonuçları hekim-hasta gizliliği ilkesi ve hukuk vasıtası ile korunmakta, bakanlığa, kan transfüzyonu ile bulaşabileceği için bildirimi zorunlu, gizli bilgi statüsünde iletilmektedir.

 

Vücuda bulaştıktan sonra virüsün seyrinden bahsetmek gerekirse de HIV, AIDS’e yol açabiliyor evet ancak bu durum her HIV+ bireyin AIDS olacağı anlamına gelmiyor. Virüs bağışıklık hücrelerini yok edip bağışıklık hücrelerini belli bir sayının altına indirmeden AIDS oluşturamıyor ve günümüzde virüsün hastalığı oluşturması daha önce de belirttiğim gibi ilaçlarla virüs yükü azaltılarak önleniyor, birey hayatına kronik bir hastalıkla devam ediyor, özel yöntemlerle çocuk sahibi olabiliyor. Bu durum test yaptırmanın önemini bir kez daha açıkça ortaya koyuyor çünkü test yaptırmak hayatınızın devamını size sunuyor.

 

Ne zaman test yapılmalı? Virüs korunmasız anal, vajinal, oral cinsel ilişkiyle, enfekte kan transfüzyonu (Kana temas değil, nakil ile!) ile ve anneden bebeğe geçebiliyor. Ayrıca virüs sarılmak, öpüşmek (kanama olsa bile aşırı kanama tartışmaya açık), el ele tutuşmak, kan-meni dışı vücut sıvıları, sivrisinek ısırması ile (İncir Reçeli filmi yalan söylüyor!) bulaşmaz. Herhangi bir kan nakli ihtiyacınızda alacağınız kan ülkelerin sağlık bakanlıklarınca kan bankalarında HIV ve diğer kanla bulaşabilecek enfeksiyonlar yönünden rutin olarak taranmakta. Dünya Sağlık Örgütünün önerisi her korunmasız, prezervatif kullanmadan, girilen cinsel ilişki sonrası test yapılması.

 

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2018 yılı sonunda, 2014-2018 periyodunda 180 HIV+ birey tespit edilmiş. Bunların 27’si KKTC vatandaşı. Sağlık Bakanlığı internet sitesindeki veriler arasında olmamasına rağmen 2019 yılının ilk 9 ayında 74 yeni vakanın (KKTC vatandaşı) kaydedildiği söyleniyor. Kıbrıs Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına göre 1986-2003 periyodu arasında 414 HIV+ birey test edilmiş ve 130 kişi 2003 yılı itibarı ile tedavi almaktaydı. 2018 yılında ise 85 yeni pozitif birey saptanmış. Bu rakamlar sizlerin de fark edebileceği üzere bölük pörçük ve düzensiz. Yine de vakalar Avrupa ülkelerinin ve Türkiye’nin çok altında. Ancak Kıbrıs doğumlu olanlar dışındaki HIV+ bireylerin sınır dışı edilmesi, bundan dolayı test yaptırma korkusu yaşanılması ve yapılan sosyal araştırmalara göre Kıbrıslı gençlerin 10’da 7’sinin hiç test yaptırmamış olması nedeniyle bu sayıların daha da yüksek olması mümkün. Bu sayıların yüksekliği en başta bahsettiğim 90-90-90 hedefi için önem arz etmekte. 90-90-90 hedefi 2020 yılı sonuna dek HIV+ bireylerin %90’ını tespit etmek, bu bireylerin %90’ına tedavi verebilmek ve %90’ında virüs supresyonunu başarmak üzerineydi. Bu global hedefe ulaşılıp ulaşılamadığını önümüzdeki yıl sonunda göreceğiz ancak adamızda hâlâ hedefe yönelik atılması gereken adımlar olduğu gözüküyor.

 

“Vurmaz Yüze İfadesi” başlığı 3 sene önce Türkiye’de gönüllülük esasıyla düzenlenen etkinliklerin sloganından alınma. Orada yaptığımız etkinliklerde “Vurmaz yüze ifadesi, test yaptırın bir tanesi!” sloganıyla her yaştan insanı bilgilendirdikten sonra test yaptırmaya davet ediyorduk. Hedefe ulaşabilmek için 2019 yılının sonunda da bir kez daha bu çağrıyı yineliyorum, özellikle biz gençler için.

 

Bu yazı yayımlandığında yeni yıl arifesi veya yeni yılda olacağımızdan şimdiden herkese her türlü ayrımcılıktan, şiddetten uzak, barış içerisinde, sağlıklı ve bol kahkahalı bir yeni yıl diliyorum.

 


 

Referanslar

https://cyprus-mail.com/2018/11/30/eighty-new-hiv-cases-diagnosed-last-year/

https://cyprus-mail.com/2017/03/23/seven-ten-cypriots-never-hiv-test/

https://www.moh.gov.cy/Moh/MOH.nsf/All/4A097AD8FBE7E555C225786E004A342C?OpenDocument

https://www.newscientist.com/article/dn17326-five-myths-about-hiv-and-aids/7

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3234451/

https://www.avert.org/professionals/history-hiv-aids/origin

https://saglik.gov.ct.tr/%C4%B0STAT%C4%B0ST%C4%B0K%C4%B0-B%C4%B0LG%C4%B0LER/B%C4%B0LD%C4%B0R%C4%B0M%C4%B0-ZORUNLU-HASTALIKLAR

 

Fotoğraf için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir