Çin Koronavirüsünde Son Durum

Bu yazı 27 Ocak 2020’de açıklanan Dünya Sağlık Örgütü verilerine dayanarak güncellenmiştir.

 


 

Çin’de keşfedilen yeni koronavirüsü hakkında, bu yazıda, araştırmalardan ve raporlardan topladığım bilgileri derleyip size aktarabilmeyi umuyorum. Bu konuyu uzun ve detaylı biçimde anlatabilmek için çok erken çünkü ciddi bir kaynak eksikliğimiz var. İlk defa karşılaşılan bu virüs için kaynaklar şu anda yaratılma sürecinde. Kısacası, ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz.

 

Virüs henüz 2019 yılının aralık ayında ortaya çıktı; daha doğrusu bir insana bulaştı. Bu yeni virüs, hayvandan insana ve insanlar arasında bulaşabilme özelliğine sahip. Virüs ortaya çıktıktan hemen sonra 24 Ocak 2020’de, 2 Ocak 2020’nin verilerini kullanarak yayınlanan bir araştırmaya göre:[1]

 

  • Hastaların yüzde yetmiş üçü erkekti (araştırmanın yapılmaya başlandığında eldeki 41 hastanın 30’u erkekti).

 

  • Hastaların yaşı 41 ve 58 arasındaydı.

 

  • Yarısından azında hâlihazırda bulunan hastalıklar mevcuttu. Bu hastalıklar arasında yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları ve diyabet bulunmaktaydı.

 

  • Çoklukla görülen semptomlar yüksek ateş, devamlı öksürük, kas ağrısı ve yorgunluk olurken, daha az rastlanan semptomlar arasında balgam üretkenliği, baş ağrısı, ishal ve hemoptizi (kanlı balgam) bulunmakta.

 

  • Virüs tarafından enfekte olmanın bir sonucu olarak hastaların yarısından fazlasında nefes darlığı ve lenfopeni [vücutta yetersiz lenfosit (bir çeşit beyaz kan hücresi) bulunması] görülürken, bütün hastalarda zatürre hastalığı ortaya çıktı.

 

Ancak bu araştırmada kullanan verilerin eski olması ve bugüne kadar hasta sayısının yükselmesi araştırmanın sonuçlarının güvenilebilirliğini sarsmaktadır.

 

Koronavirüs tarafından enfekte olan insan sayısı dün ile bugün arasında bile oldukça değişkenlik gösteriyor. Her ne kadar 26 Ocak verileri geçen günün verileriyle aynı olmasa da 25 Ocak 2020’de yayınlanan Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre:[2]

 

  • Küresel çapta 1.320 adet koronavirüs (2019-nCoV) hastası bulunmaktadır.

 

  • Bunların 1.297’si Çin’de görülmüştür. Çin dışında Fransa’da (3 kişi), Nepal’de (1 kişi), Tayland’da (4 kişi), Vietnam’da (2 kişi), Güney Kore’de (2 kişi), Japonya’da (3 kişi), Avustralya’da (3 kişi) ve Amerika’da (2 kişi) bu koronavirüs tarafından enfekte olmuş bireylere rastlanmıştır.

 

  • 24 Ocak’tan 25 Ocak’a kadar bir günde hasta sayısı yaklaşık 474 kişi artmış durumdadır. Hastalık ortaya çıktığı günden düne kadar ise 39’u Çin’in Hubei bölgesinde olmak üzere toplam 41 ölüm gerçekleşmiştir.

 

  • Çin içinde yaşayanlar için enfekte olma risk seviyesi çok yüksek, Çin’in çevresinde yaşayanlar için yüksek ve diğer ülkelerde yaşayanlar içinse de orta riskte olmaktadır.

 

Kıbrıslıları özellikle ilgilendiren Birleşik Krallık’ta 52 kişi test edilmiş olsa da bugüne kadar hepsi negatif sonuç vermiştir.[3]

 

Dünya Sağlık Örgütüne göre bu hastalıktan korunmak için yapmamız gerekenler; hasta insanlardan uzak durup ellerimizi sürekli (hapşırdıktan ve öksürdükten sonra, hasta birinin yanından ayrıldıktan sonra, yemek yemeden ve yedikten sonra, tuvalet sonrası) yıkamamız veya dezenfekte etmemiz, korunmadan hasta insanlarla veya hayvanlarla herhangi bir temasta bulunmamız, takılan yüz maskesini ellemekten kaçınmamız ve yüz maskesini yeniledikten hemen sonra ellerimizi yıkamamız şeklindedir. Çiğ et yemekten kaçınmak ve hayvanlardan (özellikle hasta olanlardan) uzak durmak yerinde bir tedbir olacaktır zira hastalık hayvandan insana da geçebilmektedir.[4]

 

Bu tedbirlerin hastalığın bulaşma riskinin yüksek olduğu bölgelerde (salgının başladığı ülkelerde ve havaalanlarında) alınması gerekse de Kıbrıs’ta salgın olmadığı sürece bu tedbirlerin alınması gerekmemektedir.

 

Bu virüs için her ne kadar bir özel tedavi yöntemi geliştirilmiş olmasa da geliştirilecek ya da geliştirilmekte olan bu virüse özel antiviral ilaçlar ve aşılar, bu hastalığın tedavisinde kullanılabilir veya hastalığın önüne geçebilir.

 

Bugün itibariyle 27 Ocak’ta yayınlanmış Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre ise:[5]

 

  • Virüs Malezya’ya (3 kişi) ve Singapur’a (4 kişi) yayılmaya başlamıştır.

 

  • Tayland’da ve Avusturalya’da da hasta sayısı 1 kişi artmış durumdadır.

 

  • Çin’deki hasta sayısı bir günde 1.985’e ulaşmıştır. Bu da demek oluyor ki hasta sayısında 688 kişilik bir artış bulunmaktadır.

 

  • Ölülerin sayısı 56’yı bulurken, bunların 52 tanesi Hubei bölgesinden, 4 tanesi de Hubei’nin dışındandır.

 

  • Çin’de bulunan 1.975 hastanın 324’ü ağır hasta durumundadır.

 

Yeni koronavirüsünün 26 Ocak itibariyle dünyada dağılımını gösteren harita.[5]

Böyle bir virüsün KKTC sınırları içerisine girmesi kâbustan farksız gibidir. KKTC Sağlık Bakanlığı bu konuda bugüne kadar böyle bir salgının KKTC’de yayılmasına karşın ne gibi bir tedbir aldıkları hakkında herhangi bir duyuru yapmamıştır. Umuyorum ki bunun hakkında yürütülen veya yürütülecek çalışmalar vardır.

 

Bunun yanında halkımıza asılsız haberlere inanmamalarını, Sağlık Bakanlığından gelen açıklamalara veya Dünya Sağlık Örgütünün verilerini okuyup sadece onlara inanmalarını rica ederim.

 


 

Kaynakça

 

[1] Huang, C., Wang, Y., Li, X., Ren, L., Zhao, J., Hu, Y., Zhang, L., Fan, G., Xu, J., Gu, X. et al. (2020). Clinical features of patients infected with 2019 novel coronavirus in Wuhan, China. The Lancet.

[2] Novel Coronavirus (2019-nCoV) Situation Report 5. (2020). World Health Organization.

[3] Boseley, S., and Mason, R. (2020). Coronavirus could infect 100,000 globally, experts warn. The Guardian.

[4] Updated WHO advice for international traffic in relation to the outbreak of the novel coronavirus 2019-nCoV. (2020). World Health Organization.

[5] Novel Coronavirus (2019-nCoV) Situation Report 7. (2020). World Health Organization.

 

Kapak fotoğrafı için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir