Odak Grupları

Odak grupları (focus groups) siyaset arenasında yeni görünen bir araştırma metodu olsa da, pazarlamacılık ve işletme sektörlerinde müşterilerin satın alma alışkanlığını tahmin etmek için kullanılan bir araçtır. Bu yazımda odak gruplarının pazarlama ve işletme sektöründeki kullanım amaçlarından ziyade siyasi alanlarda nasıl kullanıldığına, bu araştırma metodunun yararları ve aynı zamanda yetersizlikleri hakkında bilgi vereceğim.

 

Öncelikle odak grupları, sayısı 6-12 arasında katılımcının bir moderatör eşliğinde, araştırma yapılması niyet edilen bir konu hakkında sohbet eşliğinde konuşarak fikirlerinin ve eğilimlerinin birbirleriyle olan etkileşimlerinden ve tartışmalarından anlaşılabileceği bir araştırma metodudur. Bu araştırma metodunun halkın nabzını ölçen anketler veya röportajlardan farkı ise bu araştırmayı yapan kişinin genellikle (moderatör olarak adlandırılır) tartışmaya aktif olarak katılmaması ve daha çok bir seyirci gözüyle insanların birbirleriyle olan etkileşimine tanık olmasıdır. Odak gruplarının bir diğer özelliği ise katılımcıların birçoğunun ortak özelliği olmasıdır, bu ortak özellikler aynı ırktan olmaları veya aynı mesleğe sahip olmaları hatta aynı şehirde yaşamaları da olabilir.

 

Öncelikle, odak gruplarının ilk avantajlarından biri katılımcıların fikirlerini, görüşlerini ve eğilimlerini daha detaylı ve derinden inceleme olanağıdır. Katılımcılar arasındaki fikir ayrılıklarının nedenleri ve katılımcıların argümanlarını savunurken ortaya koydukları gerekçeler böylece daha belirgin olur. Bir başka deyişle, katılımcıların fikirlerine herhangi bir eleştiri geldiğinde, argümanı ortaya atan kişinin nasıl reaksiyon verdiği, eleştiriyi kabul edip etmediğini veya tam aksine fikirlerinin doğru ve tutarlı olduğuna diğer katılımcıları nasıl ikna ettiğini gösterir. Kısacası odak grupları bir kişinin argümanlarının grup tartışmalarında nasıl şekillendiğini anket gibi araştırma metotlarından daha iyi gösterir, ki anketler insanların tartışma ortamında fikirlerinin nasıl ortaya çıktığından ve şekillendiğini göstermekten ziyade bir kişinin görüşünü anket formunun üzerindeki belli seçeneklerden tahmin etmeye çalışılır. Yani, odak grupları insanların görüşlerini daha derinden incelemek için diğer araştırma metotlarına göre büyük bir üstünlüğü vardır. Örneğin, Birleşik Krallık’taki 1997 genel seçimlerinde İşçi Partisinin uzun zamandan sonra en güçlü rakibi olan Muhafazakâr Partisine büyük bir fark atarak iktidara gelişinin önemli faktörlerinden biri ise odak gruplarını kullanarak halkın nabzını ölçmesi addedilebilir.

 

Odak gruplarının bir diğer yararı ise hassas konular hakkında geniş bilgi alma şansına sahip olmasıdır. Bunun nedeni ise, katılımcıların benzer ortak özelliklere sahip olmasıyla birlikte, aynı ortamda bir araya getirildiklerinde kendilerine olan güvenlerinin artması ve diğer katılımcılarında kendileriyle aynı durumda olduğundan dolayı sorunlarını ve problemlerini açıklarken daha açık ve dürüst olması mümkündür. Röportaj veya anket gibi araştırma metotlarında ise katılımcılar veya röportajı yapılan insanların kendilerine hassas olan konuları gizleme eğilimleri vardır. Odak gruplarının bu özelliği de en çok feminist araştırmacılarının faydasına olmuştur ki günümüzde ataerkil düzenin en büyük mağduru olan kadınların karşı karşıya kaldığı aile içi şiddet, karşı cinse karşılaştırıldığında ortaya çıkan gelir eşitsizliği ve fırsat eşitsizliği gibi konular sadece odak grupları kullanılarak su yüzüne çıkartırılabilir çünkü bu sorunlarla karşılaşan kadınlar kendileriyle aynı kaderi paylaşan diğer katılımcıların ve kendilerini anlayan feminist bir moderatör eşliğinde sorunlarını daha kolay bir şekilde dile getirebilirler.

 

Odak grupları ayrıca yürürlükte olan bir yasanın halkı nasıl etkilediğini ölçmek için kullanılır. Odak gruplarının bu alanda diğer araştırma metotlarından daha iyi kılan özelliği ise bu yasadan etkilenme eğilimi olan insanlarla konuşmasıdır ama kişisel röportajlar çok zaman aldığından ve anketlerin de sadece yüzeysel bilgi verdiğini göz önünde bulundurursak odak grupları bir konu hakkında hem kapsamlı bir şekilde araştırma yapmak hem de harcanan zamanı asgari hâle getirmek için kullanılabilecek bir araştırma metodudur. Bunun bir örneği ise İngiltere’deki Sivil Havacılık Biriminin (Civil Aviation Authority) gece yarısı ile sabah saat 6 arasındaki uçuşları azaltan yasanın havalimanlarının yakınında yaşayan insanların uyku düzeninde yarattığı etkiyi ölçmek için odak gruplarını kullanmasıdır.

 

Son olarak odak gruplarının katkı sağladığı bir alan ise politik teori alanıdır. Var olan veya kalıplaşmış hâle gelen teorilerin ve hipotezlerin doğruluğu odak grupları aracılığıyla yapılan araştırma sonucunda belirlenir. ABD’de ve Birleşik Krallık’ta vatandaşlık ve haklar ile ilgili yapılan bir araştırmada odak grupları kullanılmıştır böylece bu konu hakkında var olan teorilerin doğruluğu test edilmiştir. Bu konuyu biraz daha açacak olursak, vatandaşlık ve haklar konusunda ABD liberal bir ülke olarak bilinir ve her biri 9 ABD vatandaşı olan 4 odak grubunun verileri de ABD vatandaşlarının daha liberal olduğu, barınma veya eğitim haklarından ziyade ifade özgürlüğü ve düşünce özgürlüğü gibi hakları mihenk taşı olarak kabul edip ABD vatandaşlarının vatandaşlık ve haklar konularında çoğunlukla liberal bir bakış açısına sahip olduğu bir kez daha teyit edildi. Birleşik Krallık’ta ise bu konularda halkın daha çok toplumcu (communitarian) bir bakış açısına sahip olduğu düşünülür. Bu hipotezi test etmek için yapılan odak gruplarında ise halkın giderek ifade ve düşünce özgürlüğü gibi hakları tercih etmesi Birleşik Krallık’ta yüzyıllardır var olan toplumcu bakış açısının etkisini tehlike altında olduğunu gösterse de odak grupları sayesinde Birleşik Krallık’ta vatandaşlık ve haklar konusunda hâlâ daha toplumcu bakış açısının baskın olduğu kanıtlanmış oldu.

 

Odak gruplarının birçok avantajı olmasına rağmen, bazı yetersizlikleri de vardır. Öncelikle, katılımcılar arasındaki etkileşimden birçok problem doğmaktadır. Bunlardan biri baskın katılımcıların daha sessiz ve çekingen katılımcılarının üzerinde kurduğu hâkimiyettir. Sadece baskın karakterlerin fikirlerinin baz alındığı bir odak grubu tartışmasında çıkan sonuçların doğruluğu ise tartışmalıdır. Katılımcıların etkileşimi arasında ortaya çıkan bir diğer problem ise tartışmanın araştırılması niyet edilen konunun dışına çıkması ve alakasız konulara sıçramasıdır. Böyle bir durumda moderatör duruma el atmalı ve katılımcıları grup tartışmasının, araştırılması niyet edilen konuya sadık kalınması hakkında uyarması gerekir. Lakin böyle bir durum moderatörün nasıl bir dil kullandığına da bağlıdır çünkü eğer uyarı sert ve soğuk bir dil ile gelirse bu katılımcıların tartışmaya katılırken daha isteksiz olmasına yol açabilir.

 

Odak gruplarının bir diğer dezavantajı ise grup tartışmalarını nasıl kayıt altına alacaklarıdır. Eğer video ile kaydedilecekse, problemler minimize edilebilir ama eğer kayıt cihazı kullanılırsa sesleri ayırt etmek çok zor olur ve hangi sesin hangi katılımcıya ait olduğu belli olmayabilir. Ayrıca, tartışmaları kayıt cihazıyla kaydetmek katılımcılar arasındaki beden dilini göstermez mesela, bir katılımcının diğerinin fikrine katılırken başını sallayarak onay vermesi veya fikri sunarken yüzünde belli olan ifade gibi önemli belirtiler kayıt altına alınamaz. Ayrıca odak grupları bazen anket veya röportaj gibi araştırma metotlarına göre daha çok vakit alabilir. Bunun nedeni ise tartışmanın kaydedildikten sonra yazıya dökülmesidir ki yapılan araştırmalara göre 1 saatlik bir tartışmayı yazıya dökmek araştırmacıların ortalama 8 saatini alır.

 

Odak gruplarında mercek altına alınan katılımcıların sayısı en fazla 12 kişi olduğunu farz edersek, ortaya çıkan sonucun tüm nüfusu temsil edip etmemesi de soru işaretleriyle dolu bir konudur. Daha önce bahsettiğim, ABD ve Birleşik Krallık’taki vatandaşlık ve haklar araştırmasında iki ülke de dâhil toplam 88 katılımcı araştırma da yer almıştır. Bu rakam ortalama 600-700 kişinin yer aldığı anketlere göre çok azdır ve böylece odak gruplarında çıkan sonucun tüm nüfusun görüşünü temsil edip etmediği şüphelidir.

 

Toparlayacak olursak, odak gruplarının birçok avantajı ve dezavantajı olduğu kesindir. Bu yüzden birçok siyaset bilimcinin kullandığı triangulation da denilen hem anketler gibi sayısal (quantitative) hem de odak grupları gibi nitel (qualitative) yolların kullanılmasıdır. Mesela ilk olarak bir anket yapılabilir daha sonra ise anket sonucunun doğruluğunu test etmek için odak grupları kullanılabilir bu bağlamda ise odak grupları araştırma metotlarında ana bir rol oynamaktan ziyade yardımcı bir rol oynar. Hem anketler hem de odak gruplarını kullanmanın zaman ve masraflar üzerinde olumsuz etkileri olmasına rağmen en tutarlı ve tarafsız sonuçları elde etmek için birlikte kullanılması gerekir.

 

Benim fikrim ise odak grupları gibi araştırma metotlarının Kıbrıs’ta seçim süreçlerinde kullanılması gerektiğidir çünkü anketlerde halkın görüşleri sadece belli bir ölçüde ortaya çıkarken, halkın kendi görüşlerine ne kadar sadık oldukları bir başka deyişle görüşlerini sıkı bir şekilde savunup savunmadıkları veya görüşlerini savunurken belli nedenleri ve gerekçeleri kullanarak argümanlarını savunup savunmadıkları görmek çok önemlidir. Ülkemizin nüfusunun diğer ülkelere göre çok daha az olduğunu göz önünde bulundurursak bence odak grupları siyasi partiler tarafından gelecekte kullanılan bir araştırma metodu olabilir. Bu metodu kullanabileceğimiz bir diğer alan ise yeni çıkan yasaların halk üzerinde yarattığı etkiler de olabilir böylece halkımızın ne düşündüğü, yaşadığı sorunlar, problemler ve bu durumun düzeltilmesi için sundukları öneriler yetkililer için çok önemlidir ki halkın sorunlarına sadece seçim zamanlarında kulak vermek yerine hükûmet olunca da halkın sesi dinlenmelidir.

 


 

Kapak fotoğrafı için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir