Yirmi İkinci Bölüm Biterken

Hiçbir zaman düşündüğümü söylemekten çekinmedim. Bazen yanlış düşündüm, bazen doğru düşündüğüm hâlde bedel ödedim. Karşımdakinin kim olduğuna değil, ne yaptığına baktım. Ama sadece 22 yaşımdayım.

 

Daha ne kadar daha “çocuk” sayılırım bilmem. İstediğim kadar? Dışarıdan hep olduğumdan büyük gözüktüm. Olduğumdan da küçük hissettim hâlbuki. Küçüklüğü bir küçüklük olarak görmedim zira. Çocuk havuzunda yüzerken olimpik yüzücü gibi hazır, olimpik havuzda yüzerken ise çocuk havuzu gibi rahattım bugüne kadar.

 

Nereden baksanız sonsuz ya da sonsuz beş kere filan hata yapmışımdır. Sonsuz ya da sonsuz beş kere yanlış şeyi yanlış zamanda söylemişimdir. Bazılarını tek seferde öğrenmişimdir bazılarını sonsuzuncu kezden sonra dahi öğrenmemişimdir. “Toparladım senin için daha güzel boz diye” der şarkı. Günlerce yazdığım sayfaları kaydetmeden sildim. Günlerce tırmandığım duvarlardan bir anda aşağıya düştüm. Günlerce planladığım şeyleri bir gecede unuttum. Ama yine yazdım, yine tırmandım, yine planladım. Yine sildim, yine düştüm, yine unuttum.

 

Onlarca kez.

 

İşte arada bazı yazıları silmedim. Arada bazı duvarlardan düşmedim. Bazı planları unutmadım.

 

“Çöplüğün içinde uyudum, bazı şeyleri gizledim. Bütün bu dikenler benim. Kanatma kendini, kanatma kendini…”

 

Yirmi iki senede ne yaptım? Bilmem. Zor oldu ama doğdum. Sonra da bir yolunu bulup ancak da şimdiki ben oldum.

 

Dereceler, diplomalar, organizasyonlar, yazılar, konuşmalar, konserler, maçlar… Yirmi iki senede tek bir şey başardıysam o da kendimi anlamaya giriş sınavını geçmemdir. Bir gün o okuldan mezun olmak lazım gelir. Yoksa ne olduğunu, kim olduğunu bilmeden giden insan çok. Aslolan kim olduğunu bilerek gitmektir.

 

Toparlamak, bozmak, daha güzel toparlamak, daha güzel bozmak, daha da güzel toplamak, daha da güzel bozmak ve bir gün toparlamak ama boz(a)mamak.

 

Hayatta insanın kendini öğrenmesinden daha büyük bir başarısı olabilir mi bilmiyorum.

 

Bir yerlere, birtakım gruplara, bazı olaylara aitim. Bir yerlere, birtakım gruplara, bazı olaylara ait değilim. Bir noktada bir yerde, bir noktada, belli olaylarda olacağım. Kim bilir hangileri doğru, hangileri yanlış olacak.

 

Neyse ne, 22 seneden sonra artık apar topar bitmiş üniversite günleri geride kalıyor. Daha da zor günler ise üç devreli maçın ikinci kısmında. Hakkımızda hayırlısı, “bir sene daha gocadık”…

 

“Şairane delilikten sıkıldım, öyle normal takılıyorum.”

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir