RTÜK’ün Diyalog TV Kararı: Yayın Yüksek Kurulu Başkan Yardımcısı ile Röportaj

“Düşüncelerine katılmıyorum, ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim.” demiş Evelyn Beatrice Hall, filozof Voltaire’in konu hakkındaki görüşlerini özetlerken. İnsanlar tabii ki farklı düşünebilir. Bu anlayışla karşılanmalı. Farklı duygu ve düşüncelerin ifade edilmesine zenginlik olarak bakılmalı. Karşımızdaki kişinin düşüncelerine katılmak zorunda değiliz ama “hiç düşünme, hiç konuşma” demek yasakçı bir anlayışın ürünüdür.

 

Bu yazımda Diyalog TV’nin RTÜK tarafından alınan kararla ekranlarının karartılmasına yönelik KKTC Yayın Yüksek Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Akkan Batman ile çevrim içi olarak gerçekleştirdiğimiz 4 sorudan oluşan kısa röportajımı yayımlamak istiyorum. Yayın Yüksek Kurulu bu olayın neresinde? Akkan, Başkan Yardımcısı olarak bu yaşananları nasıl değerlendiriyor. Bu yaşananları bir de kendi kurumlarımızdaki yöneticilerden hep birlikte dinleyelim istedim.

 

Muhammet Fethullah Erol: RTÜK’ün almış olduğu bu kararı Basın-Yayın özgürlükleri çerçevesinde nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kemal Akkan Batman: Öncelikle kendi değerlendirmeme göre alınan bu kararı doğru bulmadığımı ifade etmem gerekir. Basının susturulmaması gerektiğini savunuyorum. Öte yandan şunu da belirtmekte fayda görüyorum. RTÜK’ün almış olduğu bu karar KKTC ile ilgili bir karar değildir.

 

Yani şöyle ki Diyalog TV’nin Türksat ile karşılıklı bir sözleşmesi bulunmaktadır. Bu sözleşme ışığında taraflardan birisi kurallara uyulmadığını iddia ederek Diyalog TV’nin yayın hakkını engelledi. Bu noktada hukuk yolunun açık olduğu ortadadır.

 

 

M.F.E.: RTÜK alınan bu kararla ilgili olarak KKTC’deki karşılığı olan Yayın Yüksek Kurulu ile ilgili bir istişare ya da bilgilendirme içerisine girdi mi? Bu konuda nasıl bir yol çizmesini beklerdiniz?

 

K.A.B.:Yayın Yüksek Kuruluna bu konu ile ilgili olarak bir bilgilendirme gelmedi. Açıkçası her ne kadar bu konuda yasal olarak bağlayıcılığı olmasa da RTÜK’ün ikili ilişkiler bağlamında nezaketen de olsa bizlere bilgi vermesini beklerdik. Ama şunu da belirtmeliyim ki bilgi vermiş olsa bile bunu engelleme yetkimiz de bulunmamaktadır.

 

 

M.F.E.: Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ‘’Bu konuda bizdeki Yayın Yüksek Kurulunun konumunu; bu kurulun RTÜK ile olan ilişkilerini yeniden düşünmemizin gerekliliğini de ortaya koymaktadır.’’ açıklaması hakkında düşünceleriniz nelerdir?

 

K.A.B.: RTÜK ve Yüksek Yayın Kurulu arasında imzalanmış olan bir protokol bulunmaktadır. İçerisinde eğitim hizmetlerine destek olmak, karşılıklı ilişkileri geliştirmek, RTÜK’ün toplantılarını yılda 1 kez KKTC’de yapabilmesi, aynı şekilde YYK’nın da toplantılarını Türkiye’de yapabilmesi gibi maddeleri içeren, tamamen dostane ilişkilerle yapılan bir protokoldür. Bu protokol daha da geliştirilebilir. İki kurum arasında da karşılıklı yaptırım ilişkisi bulunmamaktadır. Zaten öyle bir yasal mevzuat da bulunmamaktadır.

 

 

M.F.E.: Diyalog TV Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar, Yayın Yüksek Kuruluna seslenerek ‘’Biz sizden lisansı almadık mı?‘’ şeklinde bir soru yöneltti. Bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz?

K.A.B.: Öncelikle KKTC’deki tüm radyo ve TV kanalları yayın iznini Yayın Yüksek Kurulundan almaktadırlar. Evet, doğru, yayın iznini biz verdik ama farklı bir ülkenin uydusundan yayın yapmak Diyalog TV’nin tercihiydi. Neticede Türksat Türkiye Cumhuriyeti’nin bir uydusu. Bu uyduya katılmak, sözleşme imzalamak yayın kuruluşlarının kendi kararlarıdır. Dolayısı ile kendi uydusu üzerinden yapılan yayınları denetleme yetkisi de o ilgili ülkenin kurumları tarafından yapılmaktadır. Uydusu olan tüm ülkelerde de bu böyledir.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir