Daha, Daha, Daha!

Çevremiz, denizimiz, ormanlarımız, yeşilliklerimiz, göllerimiz bir görsel şölenden ibaret değildir. Bu tip alanlar doğanın bir parçasıdırlar. Biz her ne kadar kendimizi doğanın bir parçası olmadığına inandığımız evlerimizde, lüks mekânlarda ve yapılarda tutup doğadan ayırsak da, doğa sahip olunacak bir mal değildir.

 

“Bir zamanlar buralar dutluktu.” dediğimiz yerler bir zamanlar bir sürü canlıya evdi. Oturduğumuz evlerimizin konumunda eskiden bir biz yaşamıyorduk. Evlerimiz bir bize değil, bir sürü canlıya evdi. Yaşam alanlarını yıkmamıza rağmen bile hâlâ bir sürü canlıya daha ev olmaya çalışıyor. Biz her ne kadar arazilere yaşam alanları kurup şehirler inşa etsek de bu arazilerin tek sahibi asla bir tek biz olmadık. İnsanlar olarak geliştik, yükseldik ve doğadan ayrıldık. İnsanların dünyada zaman içinde değişmeyen tek şey arzularıdır. Daha fazlasına sahip olmaya dair arzularımız yüzyıllarca sürmeye devam etti. Daha fazla para, daha fazla ev, daha yüksek mevkiler, daha, daha, daha ileriye, fazlasına, yükseğe. Biz hep “Daha, daha, daha!” derken hep birilerinden ve bir şeylerden aldık, en fazla da doğadan, hayvanlardan ve dünyadan.

 

Öyle canlılarız ki doyumsuzluğumuz ki bizi şu an küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle kıyamete sürüklüyor, sonumuzu bile bile hala “Daha, daha, daha!” demeyip zarar vermeye devam ediyoruz.

 

Esentepe’de de iki gün önce birileri Caretta caretta kaplumbağalarının varlığını umursamayarak “Daha, daha, daha!” dedi. Esentepe daha da fazlasına dilenciliğin ve umursuzluğun ilk örneği değildi ve üzgünüm ki son örneği de olmayacak. Utancımızsınız. Bu yapıyı oraya kurup beton dökmeyi amaçlayanlar ve onlar gibileri bu tip davranışlar göstermeye devam edecekler. Doğanın içindeki canlıların varlığına hep sağır kalacaklar fakat doğayı hep kendi çıkarları adına kullanmak isteyecekler. Doğa nedir, hayvan nedir, dünya nedir umursamayacaklar ve belki de ölene kadar tek umursadıkları kendileri olmaya devam edecek. Fakat biz duyarlı insanlar onlar bize sağır kaldıkça sesimizi yükselteceğiz, bizim değil, yasaların karşısında tükenmelerini dileyeceğiz. Son alınan haberlere göre Çevre Koruma Dairesi Müdürü Osman Bora Çağakan’ın yaptığı uyarı üzerine şu an beton dökmek için kurulan yapı kaldırılmış durumda. Bu şimdilik iyi haber, peki ya sonra ne olacak?

 

Bir piramit var ve en üstünde insanlar yer alıyor, piramidin aşağısındaki her şey ise sadece insanların kullanımı için yaratılmış diye düşünmeyin. Doğada bir sınıf ayrımı yoktur. Doğa sizi görünmez zincirlerle bağlamıştır. Sadece bir hayvanın neslinin tükenmesi, o hayvanın varlığıyla var olan yüzlerce hayvanın ırkını riske atacaktır ve bu zincirler dönüp dolaşıp insanları mutlaka bulacaktır.

 


 

Kapak fotoğrafı için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir