Bu yazımda gündemi takip ederken hep karşımıza çıkan Yemen’de olan bitenlerle ilgili kapsamlı bir yazı yazmak istedim. Bildiğimiz üzere Yemen’de 2015 yılından itibaren süren bir iç savaş vardır ama bu iç savaşın nedeni 2011’de başlayan Arap Baharı’na kadar dayanır. Ancak, Yemen’de olan krizin boyutları Birleşmiş Milletler (BM) tarafından en büyük insanlık krizi olarak nitelendirilse de (UNICEF, 2020) Yemen, iç savaştan önce bile yoksul ve birçok problemlerle boğuşan bir ülkeydi. Dolayısıyla bu sorunlara iç savaş da eklenince Yemen halkı çok büyük acılar çekmeye mahkûm tutuldu.
Arap Baharı beklenen huzuru ve refahı getirmedi…
Orta Doğu’da birçok halk gibi Yemen halkı da Ali Abdullah Salih’in otoriter yönetimine karşı ayaklandı ve halkın oluşturduğu baskı sonucunda Salih istifa etti. Salih’in yerine geçen Abdurrabbu Mansur el-Hadi yönetiminde ise beklenen demokratikleşme gerçekleşmedi ve gıda yetersizliği, yolsuzluk, siyasi istikrarsızlık ve etnik grupların ve cihatçı güçlerin çatışması gibi sorunlar Yemen halkının gündelik hayatının talihsiz bir parçası hâline geldi (BBC, 2018). Şiiliğin bir kolu olan Zeydi mezhebinin mensubu olan Hutsiler haklarının gasp edildiği gerekçesiyle siyasi istikrarsızlıktan yararlanarak kuzeyde ayaklanmaya başladı. Hutsilere Hadi yönetiminden memnun olmayan Sunni çoğunluğun da destek vermesiyle Hutsiler başkent Sana’yı kontrolü altına aldı. Bunun sonucunda ise Hadi Yemen’in güneyinde bulunan ve en önemli şehirlerinden olan Aden’e ve daha sonra ise Suudi Arabistan’a kaçtı (BBC, 2020).
Savaşan Taraflar Çoğalıyor
Hutsilerin artan gücü ve kontrol ettiği alanlar Suudi Arabistan’ı Yemen’deki kargaşaya dâhil etti. Suudi Arabistan’ın Yemen’e müdahale etmesinin sözde nedeni Hadi hükûmetinin meşruluğunu yeniden sağlamak ve ülkeyi istikrarlı hâle getirmek diye söylense de Suudi Arabistan’ın asıl amacı Hutsilerin İran tarafından lojistik ve askerî destek aldığını düşünmesidir. İran’ın tüm suçlamaları reddetmesine rağmen Orta Doğu’daki Şii mezhebinin etkisini artırması için Hutsilere destek vermesi mümkündür. Suudi Arabistan ve sekiz Sunni Arap ülkesinin kurduğu koalisyon ise Birleşik Krallık ve ABD tarafından desteklenmektedir ve amaçları Hadi’yi tekrardan başa getirmektir (BBC, 2020).
Ayrıca, koalisyon güçleri ve Hutsilere ilaveten El-Kaide ve IŞİD kaostan yararlanarak ülkenin güneyine saldırılara başladı ve güneydeki vilayetlerin bazılarını hâkimiyeti altına aldı. Eski düşmanlar Hutsiler ve Salih ve kendisine sadık kalan askerî personel Hadi’ye karşı birlik olurken bir süre sonra Hutsiler ve Salih arasında tartışmalar yaşandı ve Salih Hutsiler tarafından öldürüldü (BBC, 2020).
Ancak Yemen’de tarafların sayısı giderek artıyor, ülkenin güneyinde ayrılıkçı güçler Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) desteği ile liman şehri olan Aden’de kendi idarelerini ilan etti. Güney Geçiş Konseyine (GGK) bağlı olan bu ayrılıkçı silahlı güçlerin gayesi ise daha fazla özerklik ve ulusal barış görüşmelerinde tanınmadır. Geçen yıl, Hadi hükûmeti ile yapılan anlaşma tüm tarafları devletin kontrolü altına almaya davet etse de bu anlaşma nadiren uygulanmaktadır. BM’nin sadece Hadi hükûmetini tanımasına isyan eden GGK’ye bağlı olan birliklerin Aden’i kuşatması ve Hadi hükûmetini yolsuzlukla suçlaması güneydeki gerilimi arttırdı ve müttefik iki ülke olan Suudi Arabistan ve BAE’nin gelecekte Yemen üzerinden tartışma yaşama ihtimalini artırdı (Wintour, 2020).
Bu açıdan Yemen’deki kriz vekil savaş (proxy war) olarak yorumlanabilir çünkü büyük devletler kendi çıkarları doğrultusunda bölgedeki bazı güçleri birbirine düşürerek onları birbirleriyle savaştırıyor.
Suya Ulaşım Konusunda Sıkıntılar
Yemen bulunduğu coğrafi konum nedeniyle uzun yıllardır su sıkıntısı çekmektedir. İç savaş ve var olan kısıtlı su kaynaklarının düzgün bir şekilde kullanılmaması su kıtlığı problemini daha da kötüleştirdi.
Kısıtlı olan su kaynaklarının yüzde 40’ı gıda üretimi yerine “khat” adı verilen ve kişilerde halüsinasyon etkisi yaratan bir bitkiyi yetiştirmek için kullanılıyor. Daha da kötüsü Sana havzasındaki su miktarı yenilendiği oranın 10 katı kadar azalıyor bundan dolayı birçok insan Sana’dan liman şehirlerine göç etmesi için teşvik ediliyor (Kirby, 2007).
İç savaşın başlamasıyla birlikte su kaynaklarının çoğu zarar gördü ve giderek artan Yemen nüfusunun yarısı temiz içme suyu bulmakta zorlanıyor. Kırsal bölgelerde bu sorun şehirlere göre daha kötüdür çünkü birçok kadın günlerinin ortalama beş saatini evlerinden çok uzak olan kuyulardan su taşımakla geçiriyor dolayısıyla birçok kız eğitimlerini tamamlayamıyor (Whitehead, 2015).
BM Neden Bu Krizi Önleyemedi?
BM’nin Yemen iç savaşı doğrultusunda verdiği 2216’ncı kararda Yemen’de savaşan tarafların sadece koalisyon güçleri ve Hutsiler olarak düşünülse de aslında ülkede farklı çıkarlara sahip birçok aktör vardır. Bunlardan en belirginleri ayrılıkçı güçler ve cihatçı terör örgütleri olsa da özellikle kırsal bölgeler de aşiretle yönetilen birçok grup vardır (Lackner, 2018). Dolayısıyla koalisyon güçleri ile Hutsiler arasındaki herhangi bir uzlaşma Yemen’deki krizin sonlanması demek değildir.
Suudi Arabistan, BM’nin tarafından hazırlanan raporlara göre yüzlerce çocuğu öldürmesi ve yaralamasına rağmen, Yemen’de çocuk haklarını ihlal eden ülkelerin olduğu listeden çıkartıldı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres BM’nin Yemen’deki sürgün hükûmetini (Hadi hükûmeti) destekleyen koalisyon güçlerinin kara listeden çıkarılmasını “hava saldırılarının azalması” ve “çocukları koruma için koalisyon güçlerinin aldığı önlemleri” örnek gösterse de işin aslı öyle değildir. Çünkü Suudi Arabistan 2016’da listeye alınan ilk ülke olmasına rağmen daha sonra BM’ye olan mali yardımını kesmekle tehdit edince BM Suudi Arabistan’ı listeden çıkardı (McKernan, 2020).
BM Güvenlik Konseyinde olan ABD ve Birleşik Krallık’ın Suudi Arabistan ile ekonomik ve askerî ilişkileri olması Suudi Arabistan’a Yemen üzerinden büyük bir avantaj sağlar. Mesela, ABD ve Birleşik Krallık, Suudi Arabistan’a silah satarak para kazanıyor, Suudi Arabistan da bu iki ülkeye petrol satıyor (Nasser, 2017). Dolayısıyla, BM’nin Yemen’deki krize çözüm bulamamasının nedeni Güvenlik Konseyindeki ülkelerin Yemen’e saldıran Suudi Arabistan ile kirli ilişkilere dayanıyor ve BM’nin insan hakları ihlallerine karşı gelememesi zayıflıklarını ortaya çıkarırken dünya barışı ve güvenliğini koruma gibi ilkelerine sadık kalamadığını gösteriyor.
Bu Krizin En Büyük Mağduru Yemen Halkıdır
Dünyadaki en büyük insanlık krizi olarak görülen Yemen’de nüfusun yüzde 80’i yani 24 milyon kişi insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Ancak bu krizden en çok zarar gören ne olup bittiğini bile bilmeyen ve yoksul bir ülkede dünyaya gelmenin getirdiği şansızlıkla iyi bir yaşam kalitesi olmayan ve her dakika hayatlarını kaybetme tehlikesiyle yaşayan çocuklardır. Zira hava saldırıları yüzünden zarar gören hastaneler birçok çocuğun riskli koşullarda dünyaya gelmesini ve doğduktan bir süre sonra gıdasızlıktan veya hastalıktan ölmesine yol açar. Ayrıca, iç savaş birçok okulun yıkılmasına neden oldu. Dolayısıyla 7,8 milyon çocuk eğitimden uzak kalmış durumdadır (UNICEF, 2020). Daha da kötüsü bazı çocuklar asker olarak savaştırılıyor: Örneğin Hutsilerin 762 çocuğu asker olarak kullanması Yemen’deki durumun en acı göstergesidir (Offenheiser, 2016). Suudi Arabistan’ın hava saldırılarıyla 7.500 insan hayatını kaybederken, çatışmalardan dolayı 23.000 insanın öldüğü düşünülmektedir. Dahası çatışmalar, açlık ve kötü sanitasyon gibi iç savaşın getirdiği sorunlardan hayatını kaybeden toplam insan sayısı ise 100.000’i buldu. Kötü sağlık hizmetleri olduğundan dolayı Yemen COVID-19 ve kolera gibi bulaşıcı hastalıkların odak noktası olmaya da yatkın bir ülkedir (Gamp, 2020).
Bu sorunları göz önünde bulundurduğumuzda, Yemen’i çok kötü günlerin beklediği bellidir. ABD, Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan gibi emperyalist güçlerin Yemen halkına acılar yaşattığı ve BM’nin de bu vahşeti engelleyememesi Suriye, Irak ve Güney Sudan’dan sonra BM’nin bir diğer başarısızlığı olarak tarih defterine yazıldı.
Yemen’deki bu kriz tüm tarafların ortak çıkarları düşünülerek çözülmelidir ve herhangi bir ülkenin Yemen’in iç meselesine karışmaması gerekir. Hutsilerin azınlıkta olmasından dolayı, onların asimile olmalarına izin verilmemeli ve diğer Sunni halkla eşit haklara sahip olmalıdır. Ayrıca ayrılıkçı Güneyliler de bu krizde unutulmamalıdır ama cihatçı terör örgütlerinin kontrol altında tuttuğu alanlar bir an önce geri alınmalı ve cihatçı eğilimler ortadan kaldırılmalıdır. Var olan koşullarda bunların olması biraz zor olsa da BM’nin bu konuda ne kadar bağımsız ve objektif olacağı ise tartışmaya açıktır, zira Güvenlik Konseyi Suudi Arabistan ile dostane ilişkileri bulunan ABD ve Birleşik Krallık gibi ülkeleri bulundurur.
Bu yazdıklarım sadece uzun vadede çözülebilen konulardır. Şu an en önemli iş iyi bir sağlık altyapısı kurmak ve su ve elektrik gibi temel hizmetlerin verilmesidir. Çünkü kısa vadede tek amaç sivil ölümlerinin minimuma azaltmak ve çocukların dünyanın adaletsizliklerinin getirdiği sorunlardan arındırılmasıdır.
Referanslar
BBC, 2018. Yemen conflict explained in 400 words. [Online]
Available at: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-44466574
[Erişim 02.07.2020].
BBC, 2020. Yemen crisis: Why is there a war?. [Online]
Available at: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-29319423
[Erişim 01.07.2020].
Gamp, J., 2020. ‘PROXY WAR’ Yemen crisis: What is happening in Yemen and why is Saudi Arabia at war with them?. [Online]
Available at: https://www.thesun.co.uk/news/2395690/yemen-war-famine-death-toll-saudi-arabia-houthi-rebels-iran/
[Erişim 03.07.2020].
Kirby, A., 2007. Yemen’s khat habit soaks up water. [Online]
Available at: http://news.bbc.co.uk/2/hi/programmes/from_our_own_correspondent/6530453.stm
[Erişim 01.07.2020].
Lackner, H., 2018. Why can’t the United Nations bring peace to Yemen?. [Online]
Available at: https://www.opendemocracy.net/en/north-africa-west-asia/why-can-t-united-nations-bring-peace-to-yemen/
[Erişim 01.07.2020].
McKernan, B., 2020. Saudi-led coalition forces in Yemen taken off UN rights blacklist. [Online]
Available at: https://www.theguardian.com/world/2020/jun/16/saudi-led-coalition-forces-in-yemen-taken-off-un-rights-blacklist
[Erişim 05.07.2020].
Nasser, A., 2017. The unfolding UN failure in the Yemen war. [Online]
Available at: https://www.atlanticcouncil.org/blogs/menasource/the-unfolding-un-failure-in-the-yemen-war/
[Erişim 02.07.2020].
Offenheiser, R., 2016. Time. [Online]
Available at: https://time.com/4370208/the-u-n-failed-yemens-children/
[Erişim 04.07.2020].
UNICEF, 2020. Yemen crisis. [Online]
Available at: https://www.unicef.org/emergencies/yemen-crisis
[Erişim 02.07.2020].
Whitehead, F., 2015. Water scarcity in Yemen: the country’s forgotten conflict. [Online]
Available at: https://www.theguardian.com/global-development-professionals-network/2015/apr/02/water-scarcity-yemen-conflict
[Erişim 05.07.2020].
Wintour, P., 2020. Crisis in Yemen as Aden separatists declare self-rule. [Online]
Available at: https://www.theguardian.com/world/2020/apr/26/crisis-in-yemen-as-aden-separatists-declare-self-government
[Erişim 03.07.2020].
Kapak fotoğrafı için tıklayınız.